on dört

1.4K 116 30
                                    

🎶 Ayça Özefe - Olmuyor Bak

🎶 Tuğkan - Elfida

🎸

Fazla uzaktan gelmeyen müzik sesleri, kulağımdaki kulaklığa rağmen zihnimin içinde dönüp durmaya başladığında bakışlarımı adımlarımdan çekip önüme çevirdim.

Kulağımda çalan şarkı kuru gürültüye dönünce şarkıyı durdurdum ve kulaklığımı cebime tıkıştırdım. Çiseleyen yağmurun saçlarımı ıslatmasına müsaade edip montumun kapüşonunu açmamla saç diplerim ıslandı, hafifçe irkildim.

Çağan ve arkadaşlarını görünce adımlarımı onların şarkıyı bititmelerini bekleyen Talha'nın yanına doğru yönelttim.

"N'aber?" dedi Talha, yanına oturduğumda. Çağan'la gözlerimiz kesiştiğinde kaşlarını çatmasını umursamadan, "İyidir, senden?" dedim.

"Bende iyi." Cevap vermek yerine başımı belli belirsiz salladım ve az önce kaçırdığım bakışlarım tekrardan Çağan'ı buldu. Birkaç saniye öncesine nazaran bakışları daha yumuşaktı.

“Elfida, sen eski bir şarkısın.
Elfida, beni fark etme sakın.
Omuzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın.
Elfida, hep aklımda kalacaksın.”

Gözlerini gözlerimden ayırmadan söylediği şarkıyı bitirdiğinde sert bakışlarımla aramıza mesafe koydum. Ekipmanlarını topladıklarında Talha yanındaki gitarını kabından çıkardı.

Her zamanki soğuk bakışlarımla onu izlerken yanımda hissettiğim hareketle başımı sağa çevirdim. Gözlerinin ne renk olduğunu bilmesem de yakından bakmak güzeldi.

Gözlerinin ne renk olduğunu bilmesem de sanki bir ormanı, bir okyanusu, bir fincan kahveyi içinde barındırıyor gibiydi. Belki de bu yüzden bakmak güzel hissettirmişti.

Gözümü tekrardan Talha'ya çevirip aramızdaki göz temasını bozdum ve saklamak istercesine sargılı elimi montumun içine soktum. Bu sırada da yağmur yağmaya başlamıştı. Öyle bardaktan boşanırcasına değil de inceden inceden, tam yürüyüş yapmalık bir şekildeydi.

Sallanan bir elle dikkatim dağıldığında bir Çağan'ın uzattığı eline, bir de Çağan'a baktım. "Çağan ben."

Ayağımla ritim tutarken elini sıkıp sıkmamak arasında kaldım. Sonunda cebime koyduğum elimi çıkarınca bakışları yavaşça sargıya indi ve irislerini daha önce onda görmediğim bir sinir kapladı.

"Aden." deyip elini sıktım.

Baş parmağıyla elimin üstünü okşadığında, "Eline ne oldu?" diye sordu. Hızlıca elimi ellerinin arasından sıyırdım ve, "Yok bir şey." dedim.

"Adenciğim kapıya mı çarptın?" Aniden Çağan ile aramıza oturan Aytaç'a baktım.

Kapıya mı çarptın?

Düşünürcesine kaşlarım çatılırken burnumdan seslice nefes verdim. Müzisyen'in Aytaç olma ihtimali yüzde kaçtı şu an?

"Sana ne?" dediğimde, Çağan da Aytaç'ın ensesine vurup ayağa kaldırdı. "S*ktir git şerefsiz."

Bunların birbiriyle alıp veremediği neydi?

🎸

Hoş kalın, müzikle kalın.🪄

müzisyen•texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin