müzisyen•texting ✓

kırk üç

🎶 Emir Can İğrek - Çiftetelli

🎶 Dolu Kadehi Ters Tut ft. Deniz Tekin & Canozan - Belki

🎶 Çağan Şengül - Kırlangıç

🎸

Gözüme giren gün ışığıyla rahatsızca kıpırdanıp belimi saran kolların sahibine biraz daha sokuldum. Böyle de gerçekten çok klişe bir giriş olmuştu. Sadece önceki akşam sarhoş olup kafayı fena dağıtmam eksikti.

Bacaklarımı hareketlenderdiğimde hareket alanımın kısıtlı olduğunu fark ettim çünkü bacaklarım, başka bir çift bacakların arasındaydı. Biz gerçekten dün sarhoş olmadığıma emin miydik?

Kahküllerimin altından alnımı kaşırken inip kalkan göğsüm belimi saran kişinin göğsüne sürtündü. Kirpiklerim usulca aralandı ve gece tek yattığım yatakta Çağan ile birlikte olduğumu fark ettim. Sol kolunu belime dolamış, beni kendine çekmişti. Benim de başım göğsünde, bacaklarım bacaklarının arasındaydı. Saç diplerime çarpan düzenli nefes alışverişlerini hissedebiliyordum.

Kuruyan dudaklarımı aralamaya çalıştım fakat bu birkaç dakikamı aldı. Uyku mahmurluğuyla sudan çıkmış balık gibi gözlerim odayı tararken yavaş hareketlerle Çağan'ın kolları arasından sıyrılmaya çalıştım. Hem başka kızlara gülüyordu hem de gelip benimle uyuyordu!

Omzuma düşen, ne ara ördüğümü hatırlamadığım saçlarımı geriye atıp Çağan'a sardığım kolumu çektim. Güneş yeni doğmuş gibi görünüyordu. Muhtemelen saat 7 veya 8 civarı olabilirdi ama son birkaç gündür hava kapalı olduğu için saatler pek anlaşılabilir olmuyordu.

Bunu fark ettiğimde, istemsizce kendi kendime düşünmeye başladım. Kapalı havanın arkasından bile güneş doğuyordu. Kapkara bulutlara rağmen güneşin parlaklığı onları delip geçiyordu. Benim hayatım da böyle olabilir miydi? Belki 4 yıl yaşadığım fırtınalı havanın ardından onları delip geçecek bir gün ışığı çıkardı ve bu herkesin gözlerini kamaştıracak kadar parlak olurdu. Nedense kendi düşünceme, içimde bir yerlerin katılmadığını hissettim. Sanki senin hayatında hiçbir zaman güneş doğmayacak diye bağırdılar. Şimşekler çaktı, yağmur yağdı, o yağmurlar karlara dönüştü. Sonrasında ise ben o kapkara bulutların arasına hapsoldum. Hapsolduğum bulutların içinde Müzisyen diye biri beni kurtardı. Bana kendi notalarımı yazmayı öğretti. Peki ya bir gün benim notalarım kaybolur muydu?

Kaybolmazdı. Çünkü Müzisyen vardı.

Kasıklarımda hissettiğim ufak sancılarla yüzüm buruşurken günümün yaklaştığını fark ettim. Hatta şimdi olmuş bile olabilirdim. Kontrol etmem gerekiyordu, bunun içinse buradan kalkmam...

Yanaklarımı sessizce şişirip Çağan'ın belimdeki kolunu onu uyandırmamaya özen göstererek belimden kaldırdım ama bacaklarımı kurtaramadım. Mengene gibi sarmıştı zalımın oğlu.

İç çekip tavanı izlemeye başladım. Uyanmasını beklerken son 6 ayda yaşadıklarımı düşündüm. Buradan bakıldığında yaşanılanlar hiç 6 aylık gibi durmuyordu ama şaka maka böyleydi. Onun bana mesaj atışının üzerinden 6 ay geçmişti ve biz şu an yan yanaydık. 3 Eylül 2020 gecesinde bana mesaj atmıştı. Benim terslemelerimi çekmişti, benden vazgeçmemişti. En önemlisi kendi kendime haykırdığım cümleleri duymuştu. Gazapizm bir şarkısında bir gün çıkıp gelirse diye saklamıştık aşkları* demişti. Ben bir gün Müzisyen'in geleceğini hissettiğim için mi kimseyi sevmemiştim? Ben o gelir diye mi aşklarımı saklamıştım?

Lisede okuduğum bir kitapta çiçek açmak için önce gömülmek gerek diye bir şey yazıyordu. Ben gömülmüştüm fakat şimdi açmıştım. Çünkü Aden'in anlamı cennet bahçesi demekti. Cennet bahçesinde çiçekler şimdi açmayacaktı da ne zaman açacaktı?

Eski dostum tavanla iletişimimizi Allahu ekber dağlarına çıkardığımız sırada Çağan'ın boğuk bir şekilde, "Güzelim." demesiyle tavanla vedalaşıp gerçekliğe adım attım ve yüz ifademi sertleştirerek ona baktım. Küçülmüş gözlerini elinin âyâsıyla kaşıyor, diğer taraftan da esniyordu. Üzerindeki tişört yukarı toplanmış, kol kaslarını belirginleştirmişti. "Uyanmışsın."

Saçlarını da karıştırıp gözlerini gözlerimle birleştirdiğinde belli belirsiz başımı salladım. Onu hemen affettiğimi sanıyordu, yazık.

"Bozuk muyuz hâlâ?" derken yumuşak ve sıcak parmaklarıyla çenemi kavrayıp başımı ona doğru kaldırdı. Dirseğinin üzerinde yükselip vücudunu bana doğru çevirdi. Cevap vermeden yataktan kalkmaya çalıştım ama belimi tutarak izin vermedi. Bir tane çarpacaktım şimdi ağzına. Ne yapayım? Ben de böyle seviyordum işte.

Elinin sırtıyla yanağımı okşadığında ifadesiz bir şekilde bakmaya devam ettim. Kötü görünen ancak benim en sevdiğim özelliğimdi ifadesiz bakabilmek. Önceden kimseye kolay kolay boş bakamazken şimdi kolayca duygularımı gizleyebilme yeteneğine sahiptim.

"Yavrum sabah sabah böyle olmasak mı?" Sesi yumuşaktı. "Bak ne güzel beraber uyanmışız, yanımdasın. Sabah kalkar kalkmaz ilk seni görmüşüm, senin nefesini hissederek uyumuşum." Kahküllerimi geriye attı. "Böyle mi geçsin günümüz şimdi?"

Omuz silktim. "Onu sen önceden düşünecektin."

"Yavrum özür diledim ama." dediğinde boşluğundan yararlanarak kolları arasından kurtuldum, yataktan kalktım.

"Çağan özür diliyorsun," Beni başıyla onaylarken yatakta doğruldu. "Diliyorsun ama bana mantıklı bir sebep vermiyorsun." Hararetle ellerimi sallamaya devam ederken tekrar dudaklarımı araladım. "Sen sandım diyorsun, ben sandığın kızla benim alakam yok. Bana elle tutulur bir şey vermiyorsun ki Çağan."

Çağan yanıma gelip yanaklarımı sildiğinde ağladığımı yeni fark ettim. "Şşş tamam güzelim." Başımı göğsüne bastırdı. Onunla eş zamanlı olarak kollarım da sanki bunu bekliyormuş gibi onun beline dolandı. "Özür dilerim." Defalarca özür dilediğini söylerken elleri örgülü saçlarımı okşuyordu.

Özür dilemek her şeyi düzeltiyorsa eğer, ben de ailemden özür dilersem geri gelirler miydi?

🎸

*: Gazapizm ft. Cem Adrian - Yaşanırsa Diye

Bu bölümü yazarken Çağan Şengül dinliyorum. Evet, sonu kesinlikle belli oldu. Başka şekilde düşünemiyorum :'))

Arkadaşlar hot/soft sahneler istemişsiniz, e bana da kaos yazmak düşe o zaman 😋😋

5 bölüm kalmış zaten şurada, şimdilik soft soft okuyun. Kaosunu, hotunu/softunu sonra düşünürüz 😽😽

Bölüm nasıldı???

Texting ile kısa hikaye standartları içerisinde ilerlediğimiz ve bölüm aralarını çok uzatmadığım için bölümleri eskisi kadar kısa yazmıyorum. Yine en azından bin kelimenin aşağısına düşmemeye çalışıyorum. Final kaç bin kelime olur, bilemiyorum. Önceden de dediğim gibi finali 3 bölüme ayırdım. 2 bölümü zaten telefonda kayıtlı, sadece finalin ilk bölümünü yazacağım. O yüzden uzunluğu hakkında bir şey diyemem.🦋🦋🦋

Normal bölümler için sizce bölüm uzunluğu nasıl??

Pırıl ne zaman güzel güzel düşünse kurt düşüyor içinize, değil mii? ✨✨✨

Olsun olsun, kurt iyidir :))

Hoş kalın, müzikle kalın.🪄