🎶 Emir Can İğrek - Saman Sarısı
🎶 İkiye On Kala - Kalbinde Lunapark
🎶 Kaan Boşnak - Beklenen Gemi
🎸
Dudaklarımız ayrıldığında burnumu yakan hafif kokuyla, Çağan'la birbirimize baktık. "Kurabiyeler!"
Çağan hızlıca fırını kapatıp eline eldivenleri geçirdi ve fırındaki tepsiyi çıkardı, tezgaha bıraktı. Birkaçının üstü siyahlamıştı, en azından diğerlerini kurtarabilmiştik.
"Bak beni öpersen olacağı buydu!" diye söylendim Çağan'ın hemen arkasında onun hareketlerini izlerken. "Ayıp ayıp."
Omzunun üstünden bana baktığında şirince güldüm, bakışları dudaklarıma kaydı. "Bak yandılar gördün mü? Uğraştık o kadar." Un olmuş yanaklarım, alnıma değen kahküllerim ve yukarı kıvrılan dudaklarımla bence gayet de şirindim.
"Yansınlar, boş ver." Ne olduğunu anlayamadan belimden tutup yer değiştirdiğimizde tezgaha yaslanan ben oldum. Gülümseyen yüzümün yerini utangaç bakışlar aldığında, "Bence yanmasınlar." dedim Çağan'ın tezgaha yasladığı kollarının arasından geçmeye çalışırken. "Uğraştık sonuçta."
Cıklayıp kahküllerimi düzeltti. "Yarım kalan bir işimiz vardı bizim."
"Yoo." derken çıkamayacağımı kabullenip beni sıkıştırdığı yerde durdum. "İşimiz yarım kalmadı, bitirmiştik zaten."
"Öyle mi güzelim?" Önüme düşen saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı. Hayır, böyle yapınca düşeceğimi mi sanıyordu? Öyleyse çok doğru düşünüyordu.
"Yani, şey." Başımı sağa eğdim. "Öyle olmayabilir." Gülüp yüzüme eğildi. Az önceki şeyden dolayı çok utanıyordum, bu deli de iyice utandırıyordu beni.
Burnu burnuma sürtündüğünde, "Aaa!" diye bağırdım. Çağan endişeli bir sesle, "Ne oldu?" dedi. Boşluğundan yararlanarak mutfaktan çıktım, gülerek salona kaçtım. Çağan çok geçmeden salona girdi. Yakalanacağım belliydi ama işte ne kadar kaçarsam kârdı.
Çığlık atıp koltuğun arkasına geçtim, önümde durdu. Ben sağa gittikçe sağa, sola gittikçe sola gidiyordu. "Bence anlaşabiliriz."
"Bence de anlaşabiliriz yavrum." Sağdan koşmak için çıktığımda çok zorlanmadan bir kolunu belime dolayarak beni yakaladı. Kollarına tutunurken salonun ortasında öylece dikiliyorduk.
"Evet, bana bir şans daha verirsen daha iyi kaçabilirim."
"Olmaz."
"Neden?"
"Çünkü kalbimden hiçbir yere gidemezsin." Kaşlarımı çatıp kollarının arasında bir adım geriledim.
"Atışıyoruz şurada, iki dakika iltifat etmesen olmuyor mu?" Bir anda kendimi havada bulduğumda gülüp bir kolumu Çağan'ın boynuna doladım.
"Beni bir daha öpmezsen ölecekmişim." dediğinde sinirlenip yanağını sıktım.
"Düzgün konuş." Ailemi küçük yaşta kaybettiğim için ölüm konusunda normalden fazla hassastım ve mevzusu açılınca istemsizce geriliyor, gözlerim doluyordu. Çağan'ı suçlayamazdım çünkü en başından beri kendimi hiç kimseye açmamışken, hassas olduğumu bilmesini bekleyemezdim. Hem ağzından da kaçmış olabilirdi, Çağan benim canımı yakacak bir şeyi bile isteye söylemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
müzisyen•texting ✓
Chick-Lit•texting, tamamlandı. @müzisyen: Ben seni, sen olduğun için seviyorum Aden. @müzisyen: 4 yıllık duvarlarını da seviyorum. @müzisyen: Birlikte o duvarların arasından çiçekler açtıracağız :') *** Şimşekler çaktı, yağmur yağdı, o yağmurlar karlara dönü...