BÖLÜM 39 | AVCI VE CEYLAN

655 34 128
                                    

31.03.2022

Avcı ve Ceylan'ın I. Kitap Finaline hoş geldiniz perilerim,

Full 8K.

Bu bölümle birlikte 193.000 Kelime okumuş olacaksınız. Bu da ×2 ortalama bir romana denk geliyor.

Küçük de olsa biz bize bir peri yüzüğü oluşturduk. Bu yüzden ne kadar mutlu, gururlu ve memnunum tahmin edemezsiniz. Her yorumunuz, panoda paylaştığınız her cümle, her oy ve mesajlarınız, kalbimi gıdıklıyor ve beni peri kulağı çıkarmış gibi sevindiriyor.
Vee en büyük azim kaynağım.

Biliyorum yolumuz uzun ve aklımda onlarca yeni fikir var. Ama önce onların hikayesini okuyup bitirelim.

Ahu&Arian'ın şarkısını da aşağı bırakıyorum. Yukarıda da var. Kesinlikle dinleyin. Bu bölümü yazmamda büyük bir etkisi oldu.

༆ City of the Dead | Eurielle

İyi okumalar!

Arian beni çıplak ayaklarım üstünde yere bıraktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Arian beni çıplak ayaklarım üstünde yere bıraktı. Yumuşak derimi kuru toprak kaşıdı. Ayak baş parmağımı bükerek topuklarım üstünde yavaşça döndüm.

Kaira Ormanı'ndaydım. Ağaçlar bizi çember içine almıştı. Uzun ve ince ud ağaçlarının arasında kafur ağaçları serilip serpilmiş, ay ışıkları gümüş iplikler gibi ağaç dallarına dolanmış, yapraklara dökülmüş ve yarıklara dolmuştu.

Orman, ense tüylerimi usulca dikecek kadar canlıydı. Gözleri üzerimde, ağaç ruhları beni izliyor biliyorum. Biri onlara nefesini tutup içinden ona kadar saymasını söylemiş gibi durgun, çıt çıkmıyor.

Neden burada olduğumu biliyorum. Birkaç ayı kadem sonra kafur ağacının gümüş-kahverengi gövdesinde, açık yeşil geniş mızrak şekli yapraklarında pırıl pırıl yıldızlar oynuyordu. Ay Kapısı ise, ağaçların arasındaydı. Mistik bir güçle parlamaya, üstünde durduğu aytaşı platformu dans pistine dönüştürmeye devam ediyordu.

Her şey burada başladı. Ben bu kapıdan geçtim, ay ışığı altında onu buldum, ruh eşimi. Ve yine buradaydım.

Başladığım yere geri dönmüştüm.

Arian arkamda sadece durdu. Belki de bir süre önce uyandığım uykuyu silkelememi bekliyordu, bilmiyordum.

"Sor," dedi.

Aklımda ipek böceği gibi ağ ören birçok soru vardı. Sakura nasıldı? Marta'ya bir şey olmuş muydu? Çiçek perileri korkmuş muydu? Yoksa işgalciler, ametist perilerine yaptıkları gibi onları da ayakları altına alıp bahar çileği gibi suyunu mu çıkarmıştı?

AVCI VE CEYLANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin