BÖLÜM 37 | ÖLÜ YILDIZLAR

274 37 35
                                    


Merhaba okurperilerim,

Nasılsınız? Ay ben çok heyecanlıyım, çok çok az kaldı bitmesine ve ben şimdiden ikinci kitabın payelerini atıyorum.

3.6K ama her satırını sindire sindire okumanız gereken bir bölüm.

O zaman iyi okumalar. ♡‿♡

Ela gözler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ela gözler. Sarı, boz ve yeşilin mükemmel dansı. Tıpkı ayçiçeğini çeviren koyu bir yüzük gibi. Her zaman keskin bir zeka, derin bir kararlılıkla bakan altın benekli hareler.

Parmaklarım titredi. Portre çizimin yarısını ağabeyimin yüzüne tutmuş, mahir bir ressamın fırçasından dökülen resme bakıyordum. Diğerleri de bizi çevirmiş, resimdeki adamın gözleriyle ağabeyimin gözleri arasındaki benzerliği karşılaştırıyordu.

Vera, "Maral aşkına," diye mırıldandı.

Kapının eşikliğinden dönen Alpin Çayır Varisi, başını bulduğu ilk boşluktan sokarak portreye baktı. Sonra da çenesini sıvazlayarak bir küfür yuvarladı.

Kardeşlerim bizi tepetaklak eden bu bilgiyle durdu. Biri bizi olduğumuz yere mıhlamış olmalıydı ya da ayaklarımız damarlı mermerde kök salmıştı.

Kuru dudaklarımı nemlendirdim. "Babamız Maral Nara'nın Ay Muhafızı'ydı."

Karaca, "Bu mümkün değil," diye inkâr etti. Lâkin portredeki civan adamın gözlerini hiçbir bahane açıklayamazdı.

Ruhumu sarıp sarmalayan kuşakların birkaçı gevşedi ve açılarak ayaklarımın ucuna serildi. Güney Kanadı'nın kokuşmuş kenar mahallelerinden birinde doğan o fakir çocuk bir kanadın komutanı olmuştu. Bunu başarmıştı, rakiplerini tek tek devirmişti. Çünkü Ay Muhafızı'ydı.

Kayra, dış parmak boğumunu çenesinin altına sürttü. "Ay Muhafızı, muhafız olarak seçildikten sonra bir daha topraklarına geri dönmemek üzere kapıdan geçer. Bu da şu soruyu doğuruyor:" Hepimiz Ay Kapısı'nın elçisinin ne diyeceğine kulak kesildik. Sonsuz, ölümlü ama bir o kadar göksel menekşe gözlerini bana doğru kaldırdı.
"Babanız kapının öte tarafına nasıl geçti ya da daha doğru bir soruyla soracak olursak," Kirpikleri kısıldı. "Neden geçti?"

Vera kendince mırıldandı ancak oda o kadar sessizdi ki sarayın günlük hengamesi rahatlıkla duyulurken sesi mırıltıdan daha sesli çıkmıştı. "Belki de Maral Nara öldükten sonra gönderilmiştir."

Şifacının düşünceli ya da muhtemel sebepleri tartan hafif parlak gümüş harelerine baktım ancak benim haricimde diğerleri de ona dönmüştü. Herkesin ona baktığını fark edince yanakları elmacık kemiklerine doğru metalik pembe oldu.

"Sadece bir ihtimal," diye ekledi.

Kayra sümbül moru deri kaplamalı, kenarları dikişli, mühürlü defterden tuttu ve ince kayış kemerini açtı. O defteri nereden bulduğunu ya da kime ait olduğunu bilmiyordum ama aklım doğru çıkarımda bulunuyorsa Maral Nara'nın bir muhafızı olabileceğini de yine o defterden yola çıkarak tahmin etmişti. "Hayır. Kaira Ormanı'nda öldürülen tek kişi Maral Nara değildi. O gece dönemin Ay Elçisi Kahire Nabi de bedenine aldığı yedi gümüş okla hayatını kaybetti."

AVCI VE CEYLANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin