Sessiz Çığlıkların Yankısı
ZEMHERİ
25. Bölüm : 'Nefesim'
Bu zamana kadar öldürdüğümüz kişilerin olayları gözümün önünden geçti. Şu an Mısırlı polisler yoğun bir şekilde gözlerimize tuttukları ışıkla bizim katil olduğumuzu söylüyorlarken tüm hayatımı bile gözden geçirebilirdim. Akel en son Zambağı öldürmüştü ama arkamızdan Efran ve yanında bulunan adam bütün izleri kanıtları ve kamera kayıtlarını sildikleri için bize dair biz ize rastlanılamazdı.
Dehşet verici gözlerle Akel'e bakarken 'sakin ol' diye dudaklarını oynattı. Ellerimi yavaşça kafamın arkasında birleştirirken Mısırlı polisler sinirle bir şeyler söylememeye çalışıyorlardı. Olayın şokunu üstümden atıp İngilizce konuşmaya başladım.
"Biz katil değiliz, turistiz! Kimseyi öldürmedik."
"Diğer turistler çöl tilkilerini öldürdüğünüze dair ihbarda bulundu, karakola alacağız sizi."
Etraftaki çöl tilkilerine baktığım zaman bir sürü ölmüş beden gördüm. Gözlerim şaşkınlıktan açılırken bunu nasıl fark edemediğimizi anlamamıştım. Konuşmamıza dahi izin vermeden bir arabaya bindirdiler. Akel ile yanyana geldiğimizde düşüncemi söyledim.
"Sanırım Korkunun Tılsımını çıkardığımız an manyetizmadan dolayı çöl tilkileri dayanamadı, böyle bir şey olacağını asla tahmin etmiyordum!" Gözleri düşünceli bir şekilde karşıya bakarken, darmaduman düşünceler ile içinde bulunduğumuz bu karmaşıklıktan kendimizi nasıl kurtaracağımızı düşünmeye başladım.
❄❄❄❄❄❄❄
Mısır'ın işlek caddelerinde yorgun adımlarla ilerliyorduk. Üstümüzü aramalarına izin vermeden, Kunt'un bir bağlantısı sayesinde bu işten kurtulmuştuk. Anahtar güvenli bir şekilde cebimde duruyordu ve şu an otele doğru yürüme kararı vermiştik. Her ne kadar bir anahtarı üzerimde taşısam da korkusuzca ilerliyordum. Akel'in okyanus mavisi gözlerine baktığımda derin bir pus inmiş gibi, yorgun bakıyordu. Tabii bunca olan şeyden sonra yorgun olmamak elde değildi.
Polisler gelmeden önceki halimize gitti zihnim... Polisler gelmeseydi eğer Akel' e her şeyi açıklayacaktım. Bütün kelimeler dilimin ucuna gelmişti ve kendilerini feregat etmek için izin almayacaklardı... Şimdi ne yapacağımızı bilmiyordum, ikimizin de şarjı bitmişti. Bu yüzden Efran'ın ne yaptığını ve son durumunu bilmiyorduk. Otel'in ihtişamlı görünümü gözlerimizin önüne gelince derin bir nefes verdim. Asansöre doğru adım hızlarını artıran Akel'i takip etmek amacıyla ben de hızlandım.
Asansöre binip Akel'in odasının önüne geldiğimizde kendi odama doğru ilerlemedim. Planın geri kalanını konuşmamı için Akel'in odasına beraber girdik. Odaya adım atar atmaz elindeki montu bir kenara savurdu ve terasa doğru ilerledi.
Masanın üzerine daha önce bıraktığı kutunun içinden sigara aldı ve hemen yanında bulunan çakmağı ile tutuşturdu. "Zemheri gider misin, bu gece sadece sigara içmeyi düşünüyorum. Plan ile ilgili hiçbir şey konuşmak istemiyorum. Hem zarar görme zehirli dumandan, astımın var."
Anlattıklarını umursamadan elindeki sigarayı hızla alıp küllüğe bastırdım ve sönmesine izin verdim. "Sigara içmek sadece bana zararlı değil, sana da zararlı. İçme!" söylediklerim hiçbir anlam ifade etmiyormuşçasına tekrardan sigarayı dudaklarına götürdü ve derin bir nefes alıp yaktı. "Ne zaman başladın sigara içmeye."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ | S.Ç.Y. |
Teen FictionZEMHERİ ( SESSİZ ÇIĞLIKLARIN YANKISI) Bana bir adım yaklaşarak okyanus mavisi gözlerini, gözlerim ile kavuşturdu ve sesi olan ellerini oynatarak dilinin ucuna gelen çığlıkların yankısına bana ulaştırdı. "Aleda, hayatın bana vurduğu tekmelerde her za...