'Balayı'

142 13 4
                                    




64. Bölüm : 'Balayı'

Hafif yüzüme vuran rüzgar, gözüme küçük saç tutamlarının girmesine neden olurken Akel çok yavaş hareketler ile gözüme değen saç tutamlarını kulağımın arkasına sıkıştırdı ve yüzümdeki geçmişten kalan dikişe küçük bir buse kondurdu.

Kolunun üzerine yatmış olmam onu rahatsız ediyormuş hissine kapılmama neden olurken kendine doğru daha da çekip saçlarımın üzerine bir öpücük kondurdu. Huzurlu ortamda gözlerimi kapatarak kuş sesleri eşliğinde Akel'in kalp atışlarını dinledim. Şu an Tayland'da çok güzel bir ağaç evinde herkesten, her şeyden uzakta tatil yapıyorduk. 'Balayı' olarak adlandırdığımız bu tatil bizim için gerçekten çok dinlendirici olmuştu.

"Hala inanamıyorum."

Akel'in boğuk çıkan sesine karşı gözlerimi açtım ve ona doğru baktım. "Benim de inanasım gelmiyor."

"Aslında bakıldığında çok imkansız bir ilişkimiz yoktu ama zaman ağır ağır ilerleyerek bize çok zarar verdi. Yavaş ilerleseydi belki de böyle olmazdı."

"Çok korkuyorum, bir şey olacak biri çıkıp bu mutlu tabloyu kırıp, cam kırıklarını kalbimize batıracak diye..."

"Bir şeyden ne kadar çok korkarsan o kadar çok hayat senin karşına çıkartır. Zamana bırakmak en iyisi, kötü düşünme sakın!"

"Her gece düşünüyorum bu planları yaparken bir şeyleri eksik yaptık mı, düşmanlarımızın arkasında bizi olumsuz etkileyecek bir şey yaptık mı diye..."

"Bütün planlarımız bir kırmızı çizgi üzerinde ilerledi Zemheri. Kırmızı çizginin altı yangın sağı ve solu buzdu... Biz o çizginin üzerinde yalpalamadan, düşmeden ilerlemeye çalıştık ve başardık. Ama biz sadece bu yolu düşmeden ilerlemeye odaklandığımız için arkamızı dönüp bakamadık. Evet bu büyük bir hataydı ama biz bunu göze alarak ilerledik. Çok büyük bir bok çukurunun içine düştüğümüz için hiçbir zaman ondan tam anlamıyla temizlenemeyeceğiz."

"Eğer hiçbir zaman tam anlamıyla temizlenemeyeceksek, ben bu kötü dünyaya bir çocuk getirmek istemiyorum."

"Şimdi nereden çıktı bu Zemheri? Evleneli yaklaşık bir ay oldu ve ağzından hiç böyle bir şey duymamışken şimdi bu-"

"Her daim ensemizde düşmanlarımızın bize karşı yönelttikleri namlu ile gezeceğiz. Sen kendini korursun, ben kendimi korurum. Ama biz çocuğumuzu koruyamayız! Şimdi düşünüyorum da ben daha kendimi koruyamıyorken bir bebeğe nasıl sahip çıkabilirim ki?"

"Neden böyle saçma olumsuzluklara düştün?"

"Yüzmeyi bilmiyorum, ya çocuğumuz yüzerken boğulursa ve onu yüzme bilmediğim için kurtaramazsam? Ya bir yangın çıkarsa onu kurtaramazsam. Ya baş-"

"Bu ihtimalleri sabaha kadar sayabilirsin ve asla tükenmez! Bu yüzden olumsuz düşünmeyi bırak ve anın tadını çıkarmaya çalış! Milyonlarca insan çocuk sahibi oluyor."

Sesi yükselmeye başlarken sustu ve sakin kalmaya çalışarak oturur pozisyona gelip ellerimi ellerinin arasına aldı. "Çocuğumuz senin kadar zeki ve güzel bir anneye sahip olacağı için çok şanslı, inan ki dünyanın en güzel, en iyi annesi sen olacaksın."

Daha fazla ortamdaki gerginliğin sürmesini istemediğim için sessiz kalmaya çalışarak olumsuz düşünceleri zihnimden silmeye çalıştım. Akel'in beni göğsüne doğru çekmesine izin vererek ona kedi misali iyice sokuldum.

Saatin kaçı gösterdiğini, akrep ve yelkovanın ne sıklıkla ilerlediğini bilmediğim bir zaman diliminde kendimi sadece Akel'in kalp atış seslerini dinlemeye bırakmıştım. Bu huzurlu ortamı bozan şey Akel'in telefonunun melodi sesi olmuştu. Akel yerinden dahi kıpırdanmadan tek bir tuşla telefonun susmasını sağlarken, saniyeler içinde benim telefonum çaldı.

ZEMHERİ | S.Ç.Y. |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin