Sessiz Çığlıkların Yankısı
ZEMHERİ
Sen bu zamana kadar kimseyi öldürmedin ama kalbimin katilisin Zemheri...
27. Bölüm : 'Altüst'
Korku dolu gözlerle Akel'e bakarken hızla ayağa kalktım. "Kim olabilir, otel sorumluları böyle kapı çalmaz." Masanın üzerinde bulunan silahı aldı ve diğerini de bana uzattı. Kapıya doğru adımlarımızı yöneltirken temkinli bir şekilde ilerliyorduk. Kapıda herhangi bir delik olmadığı için göremiyor oluşumuz bizi endişe dolu topraklara düşmemize neden oluyordu.. Akel elindeki silahı iyice kavradı ve temkinli bir şekilde kapıyı dinlemeye başladı. Dışarıdan gelen güçlü sesi tanımaya çalıştım.
"Akel aç kapıyı."
Efran'ın endişe dolu sesi ile hızla kapıya açarken yanında kimsenin olmadığını görmüştük. Kendini içeri atar atmaz ciddi bir şekilde konuşmaya başladı.
"Kunt ajan çıktı, anahtarları bulduğumuz an beni öldürmeye kalkıştı ama ben erken davrandım ve onu yaralayarak iki anahtarı aldığım gibi uçağa bindim. Zemheri haklıymış, o adam çok tehlikeli. Az kalsın öldürüyordu beni!"
Duyduklarım ile şaşırırken Efran'a bir bardak su getirdim. "Tamam sakin ol, bak kurtuldun güvendesin bizim yanımızdasın." Akel' e baktığımda hiç şaşırmış gibi görünmüyordu ve soğukkanlı olmaya çalışarak bir şeyler düşünüyordu. Nasıl bu kadar sakin kalabiliyordu? Şu an Kunt'un ajan olduğunu öğrenmiştik ve Efran hızlı davranmamış olsaydı bunları dahi öğrenemezdik. Aradan geçen zaman Efran'ı biraz daha sakinleştirirken aklına gelen ilk soruyu sordu. "Siz anahtarı buldunuz mu?"
Sorduğu soru aklımda oluşan düşünce seli arasında kaybolurken sonradan cevap vermemi bekleyen gözlere yanıtladım. "Zor oldu ama aldık ve farklı şeylerle karşılaştık. Ama şu an bunu anlatmaya gerek yok. Bizim hemen bir plan yapmamız gerekiyor. Elimizde üç tane anahtar var. Ve ölmemiş sadece yaralı ama bir o kadar da sinirli Kunt var. Ne yapacağız. Eğer Kunt'u birazcık tanıdıysam o burayı basar ve elimizden anahtarı almaya çalışır."
"Biz bir şekilde saklanırız ama Kunt'un elindeki anahtardan dolayı katlanıyorduk ona. En önemli sonuncu anahtar onda. O anahtarı alamadığımız sürece bunlar hiçbir işe yaramaz. Keşke tam öldürebilseydim ama yapamadım. Elimden sadece onu yaralamak ve bir süreliğine bayıltmak geldi."
"Tamam kendini suçlama bir çözüm buluruz. Dimi Akel?"
Akel'in bakışları bir anlığına beni bulurken tekrardan düşünmeye devam etti. Ortamdaki sır perdesi bir fısıltının ardında kalırken kimseden ses gelmiyordu. Bu durum iyice sinirimi bozarken derin bir nefes alıp evin içinde dolaşmaya başladım. Sinirli adımlarım altımdaki her şeyi ezip geçecek cinsten olurken kendimi durdurdum ve Akel'den gelecek olan düşünceyi beklemeye başladım.
Tekrardan karşılaştığım sessizlik artık sinir bozucu bir hal almaya başlarken sakin kalmayı telkin ederek bir şeyler düşünmeye başladım. Hemen aklımda oluşan planlar beni rahatlatırken, Akel' e baktım. Dakikalar önce baktığı aynı noktaya bakıyordu. "Akel ben bir şeyler düşün-" gözleri aniden bana döndü ve sinirle baktı. Bu hareketi benim başta korkmama neden olurken sustum. Efran hararetli bir şekilde elindeki telefonla birilerine mesaj atarken ortamda benden habersiz bir şeylerin döndüğünü anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ | S.Ç.Y. |
Teen FictionZEMHERİ ( SESSİZ ÇIĞLIKLARIN YANKISI) Bana bir adım yaklaşarak okyanus mavisi gözlerini, gözlerim ile kavuşturdu ve sesi olan ellerini oynatarak dilinin ucuna gelen çığlıkların yankısına bana ulaştırdı. "Aleda, hayatın bana vurduğu tekmelerde her za...