SON YEDİ 'Oyun'

196 32 5
                                    

41 Bölüm : 'Oyun'

Olayın şokunu üstümüzden atamazken, bir sonraki gelecek olan kurşundan kendimizi korumaya devam etmek amacıyla masanın altında kaldık. Bu süreçten sıkılan ve sinirlenen Akel temkinli adımlar ile masanın altından kalkmak için yeltendi. "Akel dur!" sesim çok güçlü çıkarken Akel ikazlarımı duymamış gibi ilerlemeye devam etti. Adımlarını yatak odasındaki silahını almak için atarken onu takip ettim ve silahının yanındaki silahımı aldım.

Nefesim korkudan dolayı ritmini bozarken etrafımı iyi bir şekilde incelemeye çalıştım. Her an ikinci kurşun sesi gelebilirdi ve bu sesin Akel'in vücudunda patlamasına asla izin veremezdim. Adımlarımız bahçenin bulunduğu kapıya doğru ilerlerken korkunun verdiği huzursuzluğu iliklerime kadar hissettim. Akel kendinden emin adımlarla bahçeye çıktığında onu ardından bir gölge misali takip ettim.

Gözlerim bahçeye çıkar çıkmaz etrafı incelerken normal bir durumun ilerisinde hiçbir şey görememiştik. Bu durum iyice canımızı sıkarken daha dikkatli bakmaya çalıştım. Gözlerim etrafta hiçbir şeyi göremezken ağaçların arkasından bir ses yükseldi.

Gözlerimiz aniden sesin geldiği yöne doğru ilerlerken korkunun acı teslimi üzerimden bir anda yok oldu. Karşımızda duran saçı sakalı birbirine karışmış ve omzuna astığı tüfekle avcı olduğu belli olan adamı daha ince bir şekilde incelemeye devam ettim. Yaşlılık izleri saçlarında beyazlıklar oluştururken; yılların verdiği yorgunluk darbeleri yüzüne kırışıklık olarak yansımıştı.

"Evinizin yanında bir kurt vardı. Dışarıda araba görünce içeride birinin olduğunu tahmin ederek kurdu sizden uzaklaştırmak istedim. Kurdun korkması için yanına doğru ateş ettim, korkulacak bir şey yok. Elinizde silahla çıktığınıza göre çok korktunuz."

"Burada, bu mevsimde?" imali bir şekilde sorduğum soru karşısında rahatsızlanırken jest ve mimiklerinden nasıl bir durum içinde olduğumuzu anlamaya çalıştım. Bu bize karşı yapılan bir tuzak olabilirdi. Elimdeki silahı daha kuvvetli bir şekilde kavrarken Akel' e doğru dönüp silahı bırakmaması için işaret verdim. Bu durumdan rahatsızlanan Akel'in siniri tüm yüzüne yayılırken karşımızdaki adam konuşmaya devam etti.

"Avlanmak için sürekli buralarda dolanırım, sizi ilk defa görüyorum. Bu arada endişelenmenize gerçekten gerek yok, benden size zarar gelmez."

"Teşekkürler."

Sert sesimi yumuşatmaya çalışmakta pek başarılı olamasam da karşımdaki adamın yüzüne bakmaya devam ettim. Bu bakışmanın sonunun kötü olacağını tahmin eden adam gözlerini bizden çekip baş selamı verdi ve vücudunu yavaş hareketler ile döndürüp ormana doğru yürümeye başladı. Bir süre sona gözden ayrılınca tamamen izini yok etmişti.

"Bu mevsimde burada bir kurdun olma ihtimali çok düşük. Artık kış mevsiminden çıkmaya başladık. Belki yemek aramak için inmiş olabilir ama denize yakın bir yere gelmeyebilir. Kesin bu adamda başka bir şey var."

"Belki başka biri gönderdi buraya, hemen gitmemiz lazım." Anlattıkları mantıklı gelirken adımlarımızı temkinli ve hızlı bir şekilde içeriye attık.

❄❄❄❄❄❄❄

Telefonumun ekranındaki dijital takvim Yirmi Dört şubatı gösterirken telefonu bir kenara bıraktım. Tekrardan Rusya'ya gelmiştik ve şuan bir otel odasında davet için hazırlanıyordum. Masanın üzerinde bulunan parfüme uzandığımda gözlerim çalınan kapıya doğru yöneldi. Kapı bir süre sonra açılınca içeriye tüm ihtişamı ile Akel girdi. Siyah takımı üzerine mükemmel bir şekilde otururken saçlarını kestiğini fark ettim. Boyası akmış olan saçlarından kurtulup sıfıra vurmuştu.

ZEMHERİ | S.Ç.Y. |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin