Sessiz Çığlıkların Yankısı
ZEMHERİ31. Bölüm : 'Acı Zelzele'
Mucize, eğer dünyada gerçekten mucize diye bir şey varsa eğer şuan onu yaşıyordum. Bir anda dışarıda oluşan araba trafiği ile resmen bahçenin dışından etrafı sarmış gibiydiler. Okyanus mavisi gözlerle arabanın içinden bana bakarken, 'umursamıyorum' bakışları altında ezilecek gibi oldum. Gelmişlerdi, asla beklemediğim bir anda. En ihtiyacım olduğu zamanda...
Efran ile birlikte en ön kısımdaydılar. Efran sanki benden bir işaret bekliyormuşçasına bakıyordu. Yüzümde oluşan buruk gülümseme ile onlara bakarken Efran'ın bakışları yaralı kolumu buldu. Endişeli dolu gözlerle bakarken ağzımı oynattım. "Endişelenme." Elim ile işaret ettim ve direk onlara saldırmalarını belirttim. Akel bunu anlar anlamaz dışarı çıktı ve kapıyı açık bırakarak üç defa kornoya bastı. Arkasında dağınık bir şekilde bulunan arabalar da sanki bu hareketi bekliyorlarmışçasına aynı anda dışarı çıktılar. Kendilerine güvenlik alanlarını oluştururken ilk kurşun sesi Akel'in tabancasından geldi.
Ortamdaki kurşun sesleri ardı ardına gelirken kendimi korumaya çalıştım. Zihnimde oluşan düşünceler canhıraş bir şekilde bağırırken düşüncelerimi toparlamaya çalıştım. Şu an beni kurtarmaya gelmişlerdi. Yüzümde beliren gülümseme büyüdü, gözümden akan yaş maskenin içinde kalırken hemen toparlanmaya çalıştım. Şu an düşüncelerimin tesiri olmamam gerekiyordu. Büyük bir arbedenin içindeydim ve anahtarları taşıyan kişi olarak kendime dikkat etmem lazımdı.
Bulunduğum kulübeye değen kurşunların sesi kulağımda yankılanırken yavaşça eğildim. Yansımasına baktığım cam biraz daha kırılırken Kunt'un durumuna baktım. Benim bulunduğum kulübeden uzaklaşıp eve yakınlaşmışlardı. Kunt'u birazcık tanıyorsam eğer asla buradan kaçıp gitmezdi. Son adamı ölse bile gitmezdi.
Evin duvarlarını kendilerine karşı korunma alanı yaparlarken etraftaki sis bulutu tamamen yok olmuştu. Kafamı biraz daha yana kaydırıp görüş alanımı açarken Kunt'un bir çok adamının etkisiz hale getirildiğini anlamıştım. Hızlı bir şekilde burnumun ucundan geçen kurşun korkup geri çekilmeme neden olurken, görüş alanımı camdan yansıyan kısmı ile sınırlandırdım.
Bir süre sonra kurşun sesleri azalırken Kunt'un elindeki tabancayı yere atıp ellerini kaldırmasıyla tamamen kesildi. Yavaş adımlarla bizim bulunduğumuz kısma gelirken elleri hala kafasının üzerinde duruyordu.
"Akel, kesin ateş etmeyi. Söyleyeceklerim var."
Temkinli adımlarla kulübenin arkasından çıkarken, Akel ve Efran da bulundukları yerlerden temkinli bir şekilde ilerlemeye başladı. Yanındaki adamlar onları yalnız bırakmazken kısa sürede bahçenin içine girdiler. Birkaç adam ölen korumalara bakmak için bahçede dağılırken, ben de tamamen bahçenin ortasına yürüdüm. Adımlarım yalpalarken kolumdaki acı bir kez daha kendi yerini belli etti.
Bakışlar bir anda beni bulurken kafamdaki maskeyi hızla çıkardım. Tek kol ile yapmam zor olsa da, kolumun acısını yüzüme yansıtmamaya çalıştım. Bakışlar bir süre sonra benden ayrılırken Kunt tekrardan konuşmaya başladı.
"Bakın benim bu işe girmemdeki amaç; bu mafya topluluğunun en üst kısmında olan sinyoru olmak. Gücümü herkese ispat etmek. Sizinle birlik olalım, bu anahtarları ikimizin amacı için de kullanalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ | S.Ç.Y. |
Teen FictionZEMHERİ ( SESSİZ ÇIĞLIKLARIN YANKISI) Bana bir adım yaklaşarak okyanus mavisi gözlerini, gözlerim ile kavuşturdu ve sesi olan ellerini oynatarak dilinin ucuna gelen çığlıkların yankısına bana ulaştırdı. "Aleda, hayatın bana vurduğu tekmelerde her za...