6.Bölüm

5.8K 368 119
                                    

"Günaydın Tahir abi nasılsın?Çelebi bu sabah açmamış dükkanı, hayırdır? Bu saate kalmazdı o."

" Açmamış mı? Yeni geldim ben de Naz kızım,bakmaya fırsat olmadı. Hayırdır inşallah."

" Allah Allah, Çelebi yapmazdı abi böyle kesin hasta falan oldu, bir bakayım ben evine. " Naz sabahın erken saatinde kalkmış, bir bardak çayını içmek için Çelebi'nin yanına uğramayı düşünmüştü ama yıllardır önemli bir sebep dışında dükkanını açmadığına hiç şahit olmamıştı.

"Dün öğlen uğramıştı bana Timuçin'e gideceğim demişti, bu inşaat meselesi için. İşi daha bitmemiştir , diye de akşam arayıp sormadım. Ee Naz kızım siz hiç konuşmadınız mı dünden beri? " diye sordu Tahir abi endişeli sesle.

"Konuştum konuşmam mı? Neyse abi ben sana haber ederim ulaşınca . "

Çelebi her sabah mahalle esnafıyla aynı saatlerde açardı dükkanını. Sabah kahveden söylediği demli çayını içmeden kendine gelemez, okuduğu bildiği şeyleri hem kahvede hem de esnafın birinin dükkanında anlatır, muhabbet ederlerdi.

Çelebi'nin en yakınlarından biri olan Naz,en son dün gece konuşmuştu onunla. İçindeki garip hisle telefonunu çıkarıp hemen dostunu aradı fakat telefonu kapalıydı.

Naz iyiden iyiye endişelenirken aklına İlkan ve Fevzi'ye sormak geldi. Bilse bilse onlar bilirdi can dostlarını. Bir taraftan Fevzi'yi ararken bir taraftan da Çelebi'nin evine doğru hızlı adımlarla yürüyordu.

Telefon açılır açılmaz, "Alo Fevzi! Çelebi dükkanını açmamış, şimdi evine geldim, zile basıyorum açan yok." dedi sesindeki endişe kendini açık ederken.

Selam sabah vermeden panik halde pat diye konuya giren Naz'ın bu haline anlam veremeyen Fevzi, önce uykulu halinden sıyrıldı. "Naz ne diyorsun ben hiç birşey anlamadım!" Çatallı sesi henüz yeni uyandığının kanıtıydı.

"Ya bi kendine gel, Çelebi yok ortada diyorum ya! Kalk çabuk İlkan'ı da al gel."

"Kızım koskoca herif  nasıl ortadan yok olsun? Panik yapma dur geliyorum." Naz'a panik yapma dese de , Çelebi'nin haber vermeden ortadan kaybolma huyunun olmadığını çok iyi biliyordu.

Naz, İlkan ve Fevzi Çelebi'nin çocukluğundan beridir yanında olan, birbirlerinden şimdiye kadar hiç kopmamış dostlarıydı.

Annesinin kaybından sonra Çelebi'ye aile olmuş, iyisinde de kötüsünde de desteğini esirgememişlerdi.

Naz, Çelebi'nin kapısının önünde  gerginlikten ayaklarını sallayıp durarak  İlkan ve Fevzi'yi  bekliyor, bir taraftan da  işe geç kalmamak için saatini kontrol ediyordu.

Koşar adımlarla gelen iki adamı telaşla karşıladı." Yok Çelebi yok. Telefonu kapalı. Evde de yok.Hiç yapmazdı ki böyle. " Sayıklar gibi konuşması, endişeli bakışları İlkan ve Fevzi'yi de oldukça geriyordu.

"Dur bi Naz gözünü seveyim, dükkanı nasıl kapatıp geldiğimi bilmiyorum sen panik yapınca . Koskoca adama ne olabilir?" dedi Naz'a göre oldukça sakin olan İlkan.

"Gece geç saatte konuştuk, eve gidiyorum dedi. O saatten sonra eve gitmediyse nerde bu adam? Bi düşün ya, ben boşa mı panik yapıyorum sence? " Umursamaz herifin teki diye düşünüyordu Naz. Ne zaman hayatı ciddiye almıştı ki şimdi alsın!

" Önce bir sakin olalım! En son kimle görüşmüş biliyor muyuz? "  Fevzi sesli düşünürken bir taraftan da telefonunu kurcalıyordu.

"Dün gece bana ; bizim avukat Timuçin varya onun yanından geliyorum demişti. Başka bir avukat bulmuşlar bu inşaat meselesi için, hatta bayağı neşeli de geliyordu sesi.Sonra yatıp uyudum ben. Sabah dükkanı kapalı görünce panik olup buralara kadar geldim. Ne yapıcaz şimdi? "

Tek Tabanca(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin