12.Bölüm

5.3K 346 142
                                    

İyi okumalar


"Hayatımda ilk kez ağladım..."

Kızarmış , ağlamaktan rengi parlayan masmavi gözler,Çelebi'ye bakıp hayatımda ilk kez ağladım diyordu.

"Bana acıdığın için mi hiçbir şey yapmadan eve yolluyorsun?"

Sonra ellerini tutup Ediz'i düştüğü yerden yeniden ve yeniden kaldırıyordu.

Rüya sürekli başa sarıp tekrarlarken, sayıklıyarak uyandı Çelebi.

Hızlı nefes alıp veriyor, rüyanın yoksa kabus mu demeliydi etkisinden çıkmaya çalışıyordu. Ağır adımlarla, uyku ve uyanıklık arasında mutfağa gidip,genç adam yanan yüreğine iyi gelir umuduyla bir bardak su içti.

"Ulan hayatıma girdiği yetmedi, şimdi de rüyalarıma dadandı it oğlu it. Bilinçaltımı bir gecede sikip atmış şerefsiz evladı. "

Yatağına geri dönüp uyumaya çalışsa da aklına bir kıymık gibi batan parlak mavi gözlerin ıslak bakışlarından kaçamıyordu.

Fevzi'nin Ediz'i o haldeyken dövmesi rahatsız etmişti Çelebi'yi. Sonrasında da öfkeli Fevzi'yi, gecenin o vakti Ediz'in neden mahallede gezindiğini açıklayıp sakinleştirmek de çok zor olmuştu. Çelebi gibi Fevzi'de inanmamıştı mazeretine. Gerçi sarışın bir mazaret bile sunamamaştı ki!

O kadar dayak yemesine rağmen, hiç karşılık vermeden sanki gelecek yumrukları hak ettim der gibi beklemesi gözünün önünden gitmiyordu. Ama bir tarafı da ona, Ediz'in bu dayağı çoktan hak ettiğini söylüyordu. Gel gör ki Çelebi gecenin bir vakti vicdanıyla savaşıp duruyordu işte.

Gördüğü rüyanın etkisiyle Ediz'in arabadaki ağlama sesleri yeniden aklına geldiğinde sıkıntıyla iç geçirdi.

Her ne kadar Ediz'in içi boş bir sebepten ağladığını söylese de öyle olmadığını anlamayacak kadar toy değildi Çelebi. Bir derdi vardı belli ki ama Çelebi Ediz'e zerre kadar güvenmiyordu. O değilmiydi kaçırıp kemikleri kırılana kadar adamlarına dövdüren. Milleti korkutarak elinden evlerini alan. Ediz merhamet edilip vicdan yapılmayı hak eden son insan bile değildi.

"Belli ki koskoca adamın ağlamasının etkisinde kaldın sen."dedi kendi kendine. "O piç için uykusuz kalmaya değmez! " Uykuya dalmak için kendini zorlasa da pek başarılı değildi. Yarın Erdem ile buluşup eski mal sahiplerini iknaya gideceklerdi ve dinlemeye ihtiyacı vardı.

***

Diğer taraftan ise yüzü gözü dağılmış halde, arabayı park edip eve giren Ediz kendini oldukça garip hissediyordu.

Zar zor kendini öylece attı yatağa bıraktığında yaşadığı tuhaf geceyi geçirdi aklından, sanki yol boyunca hiç düşünmemiş gibi.

Çelebi'nin merhametini yakından görmüştü yakından, kendisinden ne kadar nefret ediyor olsa da yine de dövmeye, hırsını çıkarmaya kalkmamıştı.

Ediz için merhamet yakından tanıdığı bir duygu hiç olmamıştı! Annesi merhametliydi evet hakkını yiyemezdi ama o hep daha çok babasından bekledi merhameti. Suya muhtaç ekinler gibi, olgunlaşması için bir damla yeterliydi ama o damla hiç düşmemişti Ediz'in toprağına.

Çelebi'nin elleri geldi aklına sonra, kendi ellerini saran sıcak esmer ellerini yeniden avucunun içinde hissediyor gibi olması normal miydi?

Her şey gibi bu düşüncelerde normal değildi bu gece. Bugünlük bu kadar saçmalık yeter dedi Ediz kendi kendine, yorgunluktan üstünü değiştirme gereği duymadan, kendini attığı yatağın içinde yorgunluktan uyuya kalmıştı.

Tek Tabanca(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin