18.Bölüm

5.1K 361 309
                                    

İyi okumalar

"Nerden çıktı oğlum bu restoran işi. Ne gerek vardı? " dedi Çelebi saçlarını düzeltirken.

"Hiç tanımadıkları birini evlerinde misafir ediyorlar, e hiçbir şeyde kabul etmiyorlar karşılığında. Ben de en azından bir yemek ısmarlamak istedim. Yanlış mı ettim Çelebi? "

"Yok doğrusun da, Oktay öyle şeyleri kafaya takan biri değil ki. Öyle biri olsa gecenin bir vakti seni habersiz buraya getiremezdim."

"Ben kimseye borçlu kalmak istemem, altı üstü bir yemek ne olacak ki? Değişiklik olur herkese diye düşündüm. "

Ediz sabahtan beridir ev ahalisini yemeğe götürme konusunda ikna etmeye çalışıyordu.

Çelebi sürekli gerek yok deyip sinirlerini zıplatsa da Ediz'in inatçı keçiliği neyse ki işe yaramış, ev ahalisini sonunda restorana gitmeye ikna etmişti.

Bolu'nun en lüks restoranına yer ayırtmış, masalarının en iyi yerden olmasını istediğini de özellikle belirtmişti. Daha azına alışkın değildi zaten. Gittiği her yerde en iyi yerde yer, en iyi otelde kalırdı. Ediz'in hayat standardı, yaşam tarzı buydu çünkü. Diğer türlüsünü hiç görmeden, başka bir hayat olduğunu bilmeden büyümüştü. Belki de bu yüzden, ev ahalisinin onun bu davetine sanki çok büyük bir şeymiş gibi tepki vermelerini tuhaf ve abartılı buluyordu.

Bir saat süren hazırlanma faslında sonra, herkes bahçeye inmiş arabalara binmeyi bekliyordu.

"Çelebi siz kendi arabanızla gidin, biz de bizimkiyle gidelim. Sıkışmaya gerek yok. "diyen Oktay'ın önerisiyle Ediz ve Çelebi önce binip yola revan olmuşlardı bile.

Geldikleri lüks restorana ilk giren Ediz oldu. Ayırttığı yeri onlara gösteren garsonu takip ederek, Bolu manzarasını ayakları altına alan masalarına beklemeden oturdular.

"Burası çok lüksmüş Ediz kardeşim ne gerek vardı bunca zahmete. " Dedi Oktay mahçup bir sesle.

"Olur mu Oktay, sen beni tanımadan açtın kapını. En zor zamanımda hemde! Lafı bile edilmez,altı üstü bir yemek. " Oktay ve eşinin rahatlamasını umarak konuşuyordu. Onların yaptıklarının yanında bu hiçbir şeydi.

"Ee yenge, bizim bu deli oğlanı nasıl eve bağladın böyle? Ele avuca sığmaz herifin tekiydi bu." dedi Çelebi gülerek.

"Aşk Çelebi kardeşim... Aşık olunca insanın gözü başka kimseyi görmek istemiyor. Değil mi Oktay haksız mıyım?" dedi Elif dönüp gülen gözlerle eşine sevgiyle bakarken.

"Haklısın canım. Çelebi'm inşaallah sen de bir gün aşık olursun kardeşim. Aşık olmak hele karşılıklı olunca bambaşka."

"Valla Oktay aşk meşk işleri karışık. Ben sinirli adamım beni kimse çekemez.Tek tabanca gezmeye alıştım hem seviyorum da. Böyle gayet rahatım ben." Bir gözüyle de sarışının tepkisini yokluyordu.

"Ediz sen ne diyorsun aşk hakkında ?Var mı gönlünde biri?" Oktay'ın Çelebi'den sonraki hedefi belli ki Ediz'di.

Mavileri refleksle Çelebi'ye döndü. "Aşk güzel şey ama dediğin gibi karşılıklı olunca. Yoksa eziyetten başka bir şey değil. " Son haftalarda neler çektiğini bir o bir Allâh bildirdi zira.

Garsonun siparişler için masalarına gelişiyle sohbetlerine ara veren dörtlü, mönüye bakıp istediklerini sırayla söylediler.

Garson siparişleri alıp giderken , Çelebi Ediz'in kulağına eğildi." Bayılıyorsun değil mi böyle yerlere gelmeye, aşağısı kesmiyor seni. " dedi gülerek.

Tek Tabanca(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin