Özel Bölüm

2.4K 152 168
                                    

100k özel bölümle karşınızdayım. Çelebi ve Ediz'i yazmayı çok özlemişim. Umarım siz de özlemişsinizdir. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤

Menekşe Gözlüm: Hayırdır Çelebi! Yüzünde güller açmış. O gülleri bana tek tek yoldurtma!

Çelebi: :)))Müşteri oğlum kız.  Ne yapayım niye geldin mi diyeyim? Güler yüzlü hizmet önemli bizim müessesede:)

Menekşe gözlüm: Çelebi bak zor duruyorum zaten. Kadın olmasa ayarı çekerdim de, işte elim kolum bağlı. Gülme ya! Komik mi ?

ÇelebiKomik tabii. Suratının halini görsen sen de gülersin:) Kıskanç bebeğim benim.

Ediz ,tüm kafeyi dolduran ani bir gürültüyle sandalyesini çekip bir hışımla kalktı masadan. İş çıkışı hem kahve içerim hem de Çelebi'yi alır eve geçeriz düşüncesiyle uğramıştı buraya ama her zaman ki gibi yine Çelebi'ye kur yapanları görüp delirmişti. En son geldiğinde bir daha gelmeyeceğim deyip rest çekip çıkmıştı kafeden halbuki.

"Ben gidiyorum Çelebi! " diyerek kafa selamı verip kafeden ayrıldı.Arkasından kahkaha atan Çelebi ,müşterilerin şaşkın bakışları altında ,"Siz kapatırsınız kafeyi çocuklar. Hadi eyvallah! " diyerek Ediz'e yetişmek için koşar adımlarla kapıdan çıktı.

"Lan oğlum dursana. Bak bak nasıl da sinirli. "

Ediz arabanın kapısını açıp arkasına dönüp bakmadan şöför koltuğuna sinirle oturdu. Koşarak ona yetişen Çelebi, kendini yan koltuğa bıraktı nefes nefese . "Lan deli! Beklemeden gidersin diye depar attırdın bana sokaklarda. Gel bi'öpeyim özledim. "
Ediz kafasını çevirip ateş saçan mavi gözlerle yanındaki esmer adamı süzdü önce. Sabah çok erken çıkmıştı evden ve neredeyse 16 saattir yüzünü görmemişti. Deli gibi öpmek istiyordu ama kıskançlık damarlarında gezerken değil! "Güzel gözlüm, özledim ya! İnat etme azıcık seveyim. " Çapkın gülüşü dudaklarına yerleşirken Ediz'in karşı koyması en fazla iki dakika sürebilirdi. "Sinir oluyorum elimde değil. Her defasında etrafında birilerini görmek beni deli ediyor. Ne kafeymiş arkadaş ya! Açtık açalı yüzüm gülmedi. "

Çelebi yanındaki sinirli sarışının söylediklerinden çok ,kıskanınca huysuz bir bebeğe dönüştüğü halini izliyordu hayranlıkla. Dayanamayıp yüzünü avuçladı. Bir elini ensesine atarak kendine sertçe çekti. "Bebeğim, kıskanınca acayip sevilesi oluyorsun. Isırırım lan seni. " deyip dişlerini geçirdi yanaklarına. "Ohh içim soğudu anasını satayım. "

Yanağında hissettiği acıyla Çelebi'yi ittirip arabayı çalıştırdı." Lan niye ısırıyorsun?! Kopardın etimi! Seveceksin Çelebi, ısırmayacaksın. Bu aralar iyice adet edindin ısırmayı sen. Gözümden kaçmadı! "

"Sür haydi sür. Delirdim bir an önce eve gidelim. Yoksa arabada atlayacağım üstüne. "
Ediz az önce sinirden ortalığı toz duman eden kendisi değilmiş gibi, gülerek kontağı çevirdi. Evin önüne geldiklerinde, arabayı park edip yukarı çıktılar. Bu evde ikinci seneleriydi, semti ve insanlarını o kadar sevmişlerdi ki İstanbul'da ki mahallesini eskisi kadar bile özlemiyordu Çelebi.
Bazen işe daha yakın bir yer olsa mı diye düşünseler de semti düşünüp vazgeçiyorlardı.

Ediz elindekileri mutfağa bırakırken odaya çıkan merdivenleri sabırsızca yarılamıştı bile esmer adam. Arkasından gelen Ediz, yarı çıplak ayakta duran esmer adamı görür görmez kahkahayı bastı. "Yuh artık Çelebi, biraz soluklansaydık.Ben tokum ama sen aç degil miydin? Önce yemek yeseydin!"
Ellerini saçlarından geçirip sarışına doğru adımladı. "Boşver yemeği, atıştırdım ben kafede .Hem yavrum vakit nakittir. Hesapladım 16 saattir seni öpüp sevmemişim.Bu saatlerin hatırı kalır,acısını çıkarmamız lazım güzel gözlüm." Çapkın ve arzulu gülüşü yüzüne yayılmıştı şimdi.

Tek Tabanca(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin