Yeni üç kurgumun tanıtımlarını da okumak isterseniz diye buraya bırakıyorum.
***
Celladına Aşık Olmak
Tanıtım
"Lan Kürt! Havlumu getir,unutmuşum! " Başını çıkardığı kabinden bana iğrenen gözlerle bakıyordu. Bir senedir yaptığı eziyetler yetmiyormuş gibi bu aralar getir götürünü de yaptırmaya başlamış ,burayı bana hepten çekilmez kılmıştı.
Seri adımlarla odaya girip hemen ranzanın yanında duran dolabından havlusunu bulup koşarak banyoya girdim. Kabinin kapısını yavaşça tıklatıp kafamı çevirerek elimdeki havluyu ona doğru uzattım. "Getirdim."
"Aferin, en sevdiğim Kürt itaatkar Kürt'tür. " Refleksle kafamı ona doğru çevirdim.Saçından yanaklarına oradan da çenesine doğru usulca inen su damlasını gözlerimle takip ettim. Her şeye rağmen onu seviyor oluşuma içimden binlerce defa küfürler etsem de bu ona aptalca bir tutkuyla aşık olduğum gerçeğini değiştirmiyordu.
Kimseye değil, tüm eziyeti Kürt olduğum için banaydı. Hem aşkımdan hem de komutanın oğlu olduğu için korkumdan ağzımı açıp tek laf edemiyordum. Bin bir zorlukla kazandığım hayallerimin okulu askerî liseyi bana zehir eden Adil, benim hem en büyük zaafım hem de acımasız celladımdı.
HIRSIZ POLİS
"Komiserim bu gece vukuat yok, hayırdır mübarek gece de ben mi bilmiyorum!? "
Önündeki dosyalardan kafasını kaldıran Atilla, sabahtan beri adli tıpta ceset görmekten bunalmış hâlde meslektaşını süzdü. "Çok sıkıldın herhalde boş kalmaktan gel o zaman şu dosyaları temize çek lan! Sonra da arşive kaldır."
Hay aklımı sikeyim diye içten içe kendine söylenen Cem'in düşüncelerini telsizden duyulan ses bozdu. "Kod adı kelebek olan hırsız tanımına uyan bir ihbar aldık. Söğütlüçeşme'de bir galeride. Adresi söylüyorum.. "
Atilla ve Cem önlerindeki dosyaları toplayıp ayaklandı. Beş kişilik ekip bir dakika içinde arabalarda yerini almıştı bile.
***
YARALI ŞİFACI
Kal orda, kıpırdama! Yavaşça arkanı dön! Kafanı sakın bana doğru çevirme. Bu izbe yerde ölmek istiyorsan o ayrı tabi! "
Sıvası dökülmüş, yer yer küflenmiş kolonun arkasından avına bakıyordu şimdi. 'Zavallı!" diye geçirdi içinden nasıl da titrek nefesler alıp veriyor. "Çantayı işaretlediğim yere doğru götür!" Taktığı maskenin arkasından boğuk çıkan sesi boş fabrikada yankılanıyordu. " Ani hareketler yapma yoksa tam kafanın üstündeki duvardan seni izleyen keskin nişancı beynini dağıtır! "
Korkudan titreyen elleriyle çantayı işaretli yere koyan zavallı av, geri dönmeye meylettiği an kulak memesini sıyırıp geçen kurşunla yere attı kendini. Adam kulağını acıyla tutarken, yüzlerini göremediği avcılarına yalvararak bağırıyordu. "Ne olur, kulunuz köpeğiniz olayım beni öldürmeyin! "
"Sana ani hareket etme demedim mi lan?! Çantayı aç , parayı say! "Keskin gözleri, herkesi kendine hayran bıraktıran parlak zekasıyla çantadaki miktarın istedikleri kadar olduğunu anlamıştı bile. Daha fazla oyalanıp, işi bok etmeden çıkmaktı şimdi niyeti. Geride bıraktığı ava ne mi olacaktı? İşte orasıyla hiçbir zaman ilgilenmemişti! "Kimseye acıma! " diyen içindeki sese hep yaptığı gibi kulak verip parayla beraber çıktı binadan. Arkasında duyduğu kurşun sesi, onu rahatsız etmek yerine rahatlatırken, çalan telefonu açtı.
"İş tamam! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Tabanca(BxB)
Romance[TAMAMLANDI] Çelebi bir mahalle abisiydi, Ediz ise baba parası yiyen şımarık bir zengin. Çelebi mahallesini korumak için canını ortaya atacak kadar cesur ve cengaver, Ediz ise hayatının gerçekleriyle yüzleşemeyecek kadar korkak. Birbirine zıt iki...