20.Bölüm

5.1K 357 198
                                    

İyi okumalar

Çelebi'yi arkasında bırakarak bindiği arabada, Mustafa sinirden köpürmüş bir halde onu bekliyordu. Biner binmez bir an önce uzaklaşmak ister gibi gazı köklemişti.

Ediz ise az önce yaşadığı hayal kırıklığı üzerine düşüncelerinde boğulmuş,sessizce camdan yolu izliyordu.

Esmer adamın acımasızca söylediği cümleler sürekli zihninde dönüp duruyordu. Haklı olduğu yanlar vardı belki ama Ediz olduğundan hiç farklı gitmemişti ki Çelebi'ye, neyse o olmuştu hep. Eski kırıkları lafı sarışının yüreğine oturmuştu.

Menekşe gözleri sulanırken, kimseyi sevmedim ki ben, acımı unutmak için sığındığım çocukça kaçtığım insanlardı onlar sadece diye geçirdi içinden.

Çelebi'nin gözünde Ediz,eski kırıkları arasında hala hesap döndüren biriydi. Ne yaparsa yapsın bunu değiştiremeyeceğini düşünüyordu. O yüzden son haftalarda tek düşüncesi esmer adam olmuşken bitsin gitsin dedi.

Boşa savaş vermek, daha fazla ümit edip canını yakmaktan başka işe yaramayacaktı. Çelebi, Ediz gibi birini hayatına almazdı.

Yol akıp giderken,Ediz içinde kabaran hüzün ve haksızlığa uğrama hissiyle boğuşuyordu.
Şoför koltuğunda oturan,Ediz'in bu hâlinden habersiz Mustafa'nın ise öfkeli nefes alış verişi arabanın içinde yankılanıyordu. Soluk sesleri artık tahammül seviyesini aşınca Ediz daha fazla bu haline dayanamadı.

"Söyle hadi bekliyorum, içinde tutmaktan patlayacaksın birazdan. "

Mustafa direksiyonu elleriyle parçalayacak kadar sıkıyordu." Susayım  diyorum, konuşmayayım diyorum ama oğlum bu yaptığın saçmalığın hiç bir açıklaması yok.
Bu adam için mi babanla gemileri yaktın Ediz sen? Bu mahalle köpeği mi çeldi aklını senin? Lan ne zaman ya ne zaman oldu bu? Ne ara ?"

"Oldu işte bir ara! "dedi Ediz sessizce.

"Kafayı yiyeceğim harbiden. Baban her yerde seni arıyor. Bulduğunda ne yapar ne ceza verir bilmiyorum. Bir de Çelebi ile olduğunu bilse.Ben sana bir kaç günlüğüne git ,ben arkadandan yumuşatacağım bir bahane uyduracağım demedim mi? Oğlum sen işleri niye çıkmaza sokup duruyorsun? "

"Mustafa yeter, sana açıklama yapmak zorunda değilim. Tamam dostumsun, güvendiğim tek insansın ama üstüme gelme. "

Mustafa derince bir nefes alıp sakinleşmeye çalışıyordu ama yanında oturan herif yüzünden bu pek mümkün değil gibiydi. " Ediz Allah aşkına bana trip falan atma valla bak acayip doluyum sana. Kaç saatlik yol geldim.Babanın haberi yok. Seni güvenli bir yere bırakıp geri dönmem lazım. Sabaha işin başında olmalıyım."

"Tamam sen beni bırak git." Bir süre bir şey demeden sessizce durduktan sonra,alakasız olacağını bilerek ne zamandır içinde tuttuğu şeyi söyleyiverdi. "Mustafa ya...Sana bahsettiğim proje vardı ya onların bir kopyasını sana versem babama göstersen olur mu? " Saf bir umut hala Ediz'in zihninde gezinip duruyordu.

"Vallahi baban hiç onlara bakacak kafada değil ben sana söyliyim. Mahalle inşaatını da acayip hırs yaptı. Elinin tersiyle iter o projeyi. Hiç zamanı değil yani."

Ediz yoldan gözlerini çekmeden buruk bir sesle konuşmaya devam etti. "Babam beni affetmeyecek bu sefer değil mi? Zaten hiç affedilmedim ki! "

"Öyle böyle değil ki oğlum, adamı sırtından vurdun ya. Sana benim söylediğimi bilse var ya yemin ediyorum beni meydanda sallandırır. O kadar diyim sana!
Bana yaptığın yamuğu da hiç konuşmuyorum onu bir ara halledeceğiz. Çelebi ile ne oldu? Onu da sırayla konuşacağız."

Tek Tabanca(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin