Tek Tabanca(BxB)

52.Bölüm

Fevzi başını ellerinin arasına almış, yüzünü yerden kaldırmadan Çelebi'yi dinliyordu dakikalardır. Mahalleden ayrılma kararı aldıklarını söyledikleri andan beri kafasını bir an olsun yerden kaldırıp karşısında duran Ediz ve Çelebi'ye bakmamıştı.

"Kaldır kafanı oğlum bir tepki ver! " dedi Çelebi en sonunda. Arkadaşlarından destek görmek, kararını onaylayacak şeyler duymak istiyordu haklı olarak.
Naz ve İlkan şok olmuş bakarken,onların da ağızlarını açıp tek bir şey söylemeye hâlleri yok gibiydi.

"Oğlum sen bizi bırakıp nasıl gidersin? Mahalleyi arkanda bırakıp nasıl gideceksin? Burası senin evin biz aileniz oğlum senin. İnanmıyorum,bizimle dalga geçiyorsun sen! Şaka mı bu Çelebi? " İlkan sonunda ağzını açıp konuşma gücünü kendinde bulmuştu fakat söyledikleri Çelebi'nin çok da duymak istediği şeyler değildi. Esmer adam zaten günlerdir gel-git yaşıyor, kafasında alıp veriyor işin içinden çıkamıyordu. Ediz ile konuştuğundan beri kendini daha iyi hissetse de bu kararı öyle basit bir şey gibi uygulamak hiç kolay değildi.

"Öyle deme İlkan! Günlerdir yemiyor içmiyor zaten. Size nasıl söyleceğini düşünüp durdu. Ben hastanedeyken gitme kararı almıştım kendi içimde. Ben açmadan Çelebi açtı bana fikrini. Burda sence biz özgürce, korkmadan hayatımızı sürdürebilir miyiz? Bizim açımızdan bakın biraz. "

Ediz Çelebi'nin günlerdir solgun yüzüne üzülüp duruyordu. Gitme kararı kesinleştikten sonra iyice kabuğuna çekilmiş mahalleye veda ediyor olmanın ağırlığıyla gözüne uyku girmiyordu. Bu haline kahrolan Ediz arkadaşlarından anlayış bekliyor, tersini görünce de içerliyordu doğal olarak.

"Üzülüyoruz Ediz sen de bizi anla. Burda doğduk, beraber büyüdük biz oğlum. Kardeşten öteydik. Bu mahallede evlenip, yaşlanma hayalleri kurduk beraber. Kolay değil bizim için de kabullenmek." Naz'ın haklı çıkışına sâdece kafasını sallayarak tepki verdi Çelebi.

Fevzi yerdeki başını kaldırıp gözlerinde saklayamadığı üzüntüyle dostuna baktı."Haklısın kardeşim. En doğrusu bu! Taşınacağınız yer yurt dışı değil sonuçta. Arabayla 4-5 saatlik yol. Ben her zaman arkandayım. Al git sevdiğini. Rahatça özgürce yaşa. Hakkınız oğlum sizin de korkunuz olmadan gönlünüzce yaşamak. Gönül isterdi ki yuvandan kopmadan sevdiğinin elini tut ama gerçekler acı oğlum. " Sonunda kelimelerini toparlayıp, kalbindeki burukluğun içinden sesini bulup konuşmuştu.

Fevzi'nin kararlarını destekleyen konuşmasıyla Çelebi'nin zeytinleri ışıldadı, yerinden kalkarak dostuna sıkıca sarıldı.

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun kardeşim? Kızmadın bana yani? " Küçük bir çocuk gibi Fevzi'nin söylediklerinden emin olmak isteyerek gözlerinin içine baktı.

"Yok oğlum ne kızacağım. Sâdece kalbime bir öküz oturdu o kadar. " dedi kendini gülmeye zorlayarak.

Naz ve İlkan hala somurtup duruyor, ergenliğe yeni girmiş tripli hallerle Çelebi'yi kaçamak bakışlarla süzüyorlardı.

"Uzatmayın lan sizde! Sanki adam keyfinden taşınıyor. Şunun şurasında kaç haftaları kaldı.Zamanımızı trip atarak mı harcayalım?" Fevzi'nin uyarısına rağmen hala elleri göğsünde bağlı triplerine devam eden ikiliyi sesini yükselterek bir daha uyaran Fevzi, " Pişşt lan kime diyorum. Ergen ergen haller! Şunlara bak! Ayarınız kaçtı sizin haa. Bi ayar çekiyor canınız galiba! "dedi.

"İyi be tamam. İki trip attırmadınız anasını satayım. Ne yapalım gidiyor diye göbek mi atalım Fevzi. "
Naz atılıp İlkan'a destek çıktı. "Aynen ya. İlkan haklı. Şunlara bak her şeyi ayarlamışlar bile. Ediz sen şirketi bırakıp nasıl gideceksin ki? Babana mı bırakıyorsun her şeyi? "