3.Bölüm

7.4K 456 206
                                    


Çelebi gece kahvede konuşulan şeylerden sonra uyumamış, mahalleli ve elbette kendi için en doğru kararın ne olduğunu düşünmüştü.

Dün sinirine hâkim olamayıp Ediz denilen herife yumruğu çaktıktan sonra, yaptığına pişman olmuş, bu işin bu yolla halledilemeyeceğine kanaat etmişti. Çabuk yanıp sönen sinirinin zararını çok çekmişti ama bu defa sorumlu olduğu mahalleli de vardı işin ucunda.Azcık araştırmış Çelik denilen adamların Türkiye'nin en önde gelen inşaat firmalarından biri olduğunu öğrenmişti.

Bu adamları iki yumrukla susturamayacağını anlayınca, sabah kalkar kalkmaz  soluğu  mahallenin gururu, yüzlerce mahalleli gencin arasından avukat olmayı başarabilen Timuçin'in yanında almıştı.

Timuçin bu davayı şartsız kabul etmişti lakin, daha çok toy ve tecrübesiz bir avukattı. Mezun olalı 3 sene oluyordu ve böyle büyük bir davayı yürütemez, daha doğrusu Çelik'lerin karşısında mücadele etmek bir tarafa varlık bile gösteremezdi. Timuçin 'de bunun farkındaydı elbette. O yüzden daha tecrübeli, korkusuz birini bulmalarının en mantıklısı olduğuna karar verdiler.

Eğer tecrübeli birini bulamazlarsa, adamlar ilk celsede davayı kazanır ,olan mahalle halkına olur,yersiz yurtsuz kalırlardı.

Çelebi Timuçin'in bürosunda başını ellerinin arasına almış düşünürken,
Timuçin, "abi bizim okulda bir hoca vardı Erdem Bey.Ailesi  İstanbul'un en iyi hukuk firmasının sahibi. Kendisi de hem avukatlık yapıyordu hem de arada bizim Eşya hukuku derslerine giriyordu. Derslerden hatırladığım kadarıyla da böyle büyük firmaların yolsuzluklarını çok eleştirirdi. "dedi gözleri parlayarak.

"Yani Timuçin! Ne yapalım bu dediğin adama mı gidelim diyorsun? " Çelebi önündeki dosyalardan başını kaldırıp endişeli gözlerle bakıyordu karşısındaki toy avukata.

" Evet abi, bana kalırsa bu davayı gönüllü alır o. Çok da güçlü, paralı, bilgili biri. Bu davayı kazanırsa bir tek o kazanır. "

Çelebi biraz tereddütlü biraz da umutla dinliyordu. Ellerinde zaten başka seçenekleri de yoktu. "Timuçin eminsin değil mi, bak oralara kadar gidip eli boş dönmeyelim. "

"Abi ben şimdi arayıp randevu alacağım Erdem Bey'den. Derslerine aktif katıldığım için beni çok iyi tanır. Mezuniyetten sonra da bir kaç kere buluşup kahve içmişliğimiz vardı. Mümkünse bugüne randevu alayım ben ondan."

"O zaman ara şimdi, eğer bugün bizi araya sokarsa iyi olur. Bu adamları kaç gün daha tutarız ki, iş makineleriyle girdiler mi yıkıp bitirirler mahalleyi. " Düşündükçe endişeli hali büyüyordu, bir an önce onlara bu davaya bakacak ağır bir avukat lazımdı.

"Ondan önce abi biz şimdi acilinden Çelik Holding'e bir ihtarname çekelim. Makineleri bugünlük durdururuz en azından.Ellerine ulaşsın bugün, sonrasını Erdem Bey kabul ederse devam eder zaten." Bir taraftan rehberinden Erdem beyin ofis numarasını arayan Timuçin diğer taraftan da ihtar için acele ediyordu.

Bir kaç denemeden sonra nihayet  Timuçin, Erdem beyin sekreterine ulaşmıştı.
"Alo Erdem Bey'in ofisi mi? Ben avukat Timuçin Kaya, Erdem Bey'in öğrencisiydim. Beni tanır yakînen. Görüşme imkanım olabilir mi kendisiyle? "

Çelebi Timuçin'i izlerken bir taraftan da odada volta atıyordu. Bu Erdem denilen avukat en azından görüşmeyi kabul etse mahalleli için bir yol gösterse o bile kar diye düşünüyordu.

"Erdem Bey nasılsınız? Timuçin ben, hatırladınız mı okuldan öğrencinizdim?" Kısa bir bekleyişten sonra doğrudan konuya girmeyi seçerek devam etti. " Çok teşekkürler ben de iyiyim. Benim hem özel hem de iş konusunda bir problemim vardı. Birazda acil. Bugün zamanınız varsa tanıdığım bir abimle beraber sizi ziyarete gelebilir miyiz?"

Tek Tabanca(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin