Poğaçaların, açmaların, böreklerin sergilendiği bir vitrinin önünde başlayıp uzayıp giden bir müşteri sırasının yanından 'Fehmi'nin Yeri' isimli pastaneye girdiler ve yana doğru kaydırılarak açılan camlı bir kapıdan geçerek arka bahçedeki masalardan birine oturdular. Kenarda bekleyen esmer çocuk hemen masalarına geldi:
"Hoşgeldiniz komiserlerim." Gülümseyen Profesör:
"Hoşbulduk Cengiz, anlat bakalım nasılsın?"
"Ne olsun Profesör Komiserim, çalışıp duruyoruz."
"Sana o kadar dil döktüm oğlum üniversite oku diye ama sen olmaz dedin. Bak şimdi okulda olurdun." Tahsin Komiser:
"Bir sürü de kız arkadaşın olurdu." Omuz silken Cengiz:
"Okumak bana göre değil Profesör Komiserim. Kızlarda yarın birgün ben zengin olunca bir sürü olacak zaten." Profesör:
"E hadi inşallah olursun Cengiz. Şimdi sen bize her zamanki siparişlerimizden getir bakayım."
"Emredersin profesör komiserim. Bu arada Ayla Komiserim de bugün pek güzel olmuş." Ayla Komiser:
"Teşekkür ederim yakışıklım." Gülümseyen Tahsin Komiser, Cengiz'in ensesine vurdu:
"Lan Cengiz, yoksa Ayla Komiserine mi asılıyorsun?"
"Estağfurullah Tahsin Komiserim insan yengesine asılır mı hiç?" Ayla Komiser:
"Yenge mi?"
"Hani siz ve Tahsin Komiser sevgilisiniz ya."
İkiside kızardı ve telaşa kapıldı. 'Saçmalama, aman sende, yok öyle birşey, ha ha' diye gevelediler ve biran göz göze geldiler ama ikisi de hemen gözlerini kaçırdılar. Cengiz siparişleri almak için iç mekana girerken Profesör:
"Evet çocuklar anlatın bakalım." Ayla Komiser:
"Cengiz işte amirim... saçmalıyor." Tahsin Komiser:
"Aynen Amirim, aksi halde Ayla ve ben... ha ha ha... değil mi Ayla?"
"Aynen öyle Tahsin... Yani sen ve ben... Ha ha..." Gülümseyen Profesör:
"Anlıyorum çocuklar ama ben soruşturmayı sormuştum ama bu arada Cengiz de sizi yakışırtırmakta haklı yani. Birbirinize çok yakışıyorsunuz." Ayla Komiser:
"Yapmayın amirim. Tahsin gibi kız gibi titiz biri ve ben..." Kaşları çatılan Tahsin Komiser:
"Asıl Ayla gibi erkek gibi ve pis birisi ile ben ..." Gözleri kısılan Ayla Komiser
"Sen bana pis erkek gibi mi dedin?"
"Sende bana kız gibi titiz dedin!"
"Çocuklar, bu konuyu burada kapatılım ve soruşturmamıza dönelim." Aynı anda Peki Amirim dediler ama Cengiz bir tepsi ile yanlarına geldiği için konuşmaya başlayamadılar. Ortaya bir tabak su böreği koydu ve çayları masaya bırakıp Cengiz gitti. Çayına bir tane kesme şeker atan Profesör:
"Tahsin evladım kamera kayıtları incelemesini bitirebildiniz mi?"
"Bitti amirim ve hiç birşey bulamadık."
"Telefon görüşmeleri, e-posta yazışmaları, kredi kartı dökümleri ne durumda?"
"Şüphe çeken bir telefon görüşmesi, posta yazışması yada kart harcaması görünmüyor. İnternet üzerinden alınan kıyafetler, mutfak ihtiyaçları, alışveriş merkezlerinde harcamalar, lokanta restorant gibi yerlerde kredi kartı kullanımları yapılmış. Birde geçen sene bankadan ev kredisi çekmiş ve taksitlerini hala ödüyormuş. E-Postaları genellikle işi ile alakalı konulardan alınmış ya da gönderilmiş. Telefon görüşmeleri de sıklıkla sekreteri Eylül, Babası Robert ve birkaç yakın arkadaşı ile yapılmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ BEDEN BİR KALP(TAMAMLANDI)
RomanceMerak uyandırıcı, aşkı tattıran bir hikaye sizlerle...