Arkadaşlar multi mediadaki Azra ve Mete keyifli okumalar...
Yiğit'in beni terk edişi geliyor aklıma.Beni bırakıp Amerika'ya gidişi ...Onu çok seviyordum.Ne kadar hayatımdan çıkarsamda bir türlü aklımdan çıkmıyor.Neden gitmişti ki? Onu bu kadar severken.Herkes gitmek zorundamıydı?
"Azraa!!"
Annemin seslenişiyle kendime geldim.
"Efendim?"
"Hadi hazırlan yan tarafa yeni komşular taşındı.'Hoşgeldiniz' demeye gidelim."
'Ben gelmesem' desemde beni zorla götürceği için.
"Tamam" deyip dolabımın kapağını açtım.Siyah diz kapaklarımda biten bir etek üstüne beyaz bir tişört giydim saçımı dağınık topuz yapıp aşağı indim.
Annem kapının önünde dikiliyordu.Kapıyı açıp çıktı bende arkasından gittim.Kapıyı kapatıp 4-5 adım yürüdük annem zile bastı.Bir bayan kapıyı açtı.
"Aaa Buket hanım hoşgeldiniz"
Buket hanımmı?bu bayan annemi nerden tanıyor derken annem içeri girdi bende girince
"Sen Azra olmalısın.Tanıştığımıza memnun oldum "deyip elini uzattı.Hafif gülümseyip
" bende memnun oldum" dedim.Ve uzattığı elini sıktım.
İçeri girdim uzun bir koridordan geçip annemin oturduğu koltuğun yanına oturdum.Anneme
"Siz ne zaman tanıştınız?"Diye sessizce sordum.
"Çöp atarken ayak üstü konuştuk öyle Buket hanımla ben ona seni anlattım o da bana oğlunu anlattı senin yaşında."
"Oğlumu varr??"
Dediğimde Buket hanım içeri girdi.
"Evet oğlum var.İsmi Mete"
5-10 dakika oturdum.Baktım annemin kalkacağı yok "ben eve gideyim" deyip annemden anahtarı aldım.
Burcu hanımın yanına gidip "tanıştığımıza memnun oldum."
"Bende "dedi.Ben giderken arkamdan gelince
"Gelmenize gerek yok ben giderim siz oturun"
Başını onaylar gibi sallayıp koltuğa oturdu.Uzun koridordan geçip kapının yanına geldim.Elimi kapının kulpuna attığımda bir el elimin üstüne geldi.Döndüm kumral deniz mavisi gözlü bir çocuk Mete olmalıydı diye içimden geçirdim.
"Sen kimsin ve nerden çıktın?"tüm soğuk kanlılığıyla karşımda dikiliyordu.
"Ben Azra yan komşunuz annemle birlikte 'hoşgeldiniz' demeye geldik."Dedim ve kapıyı açıp çıktım.Anahtarı kapıya taktığımda
"Bende Mete"dedi ve kapıyı sertçe kapattı.Odun ne olcak 'Bondo mete' diye onun taklitini yaptım. İçeri girdim odama çıktım.Kulaklığımı takıp en sevdiğim şarkıyı açtım.Demi lovato nun heart attack şarkısını açtım.Ve yatağıma yattım.20-25 dakika sonra annem geldi.Akşam yemeğini yeyip
"Ben yatıyorum iyi geceler"
"İyi geceler Azra "
Odama çıkıp hemen pijamalarımı giyip yatağa yattım.Yatar yatmaz uyudum zaten.
Uyandığımda saat 10:40 dı.
Yataktan kalkıp perdeyi açtım tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım.Dolabımdan kot şort ve beyaz bir tişört çıkartıp giydim.Saçlarımıda düzleştirip omzuma attım.Ve aşağı indim.Annem her zamanki gibi benden erken kalkmış kahvaltıyı hazırlamıştı.Bende mutfaga gidip masaya oturdum.Kahvaltımızı sessiz bir şekilde yaparken ben sessizliği bozdum.
"Mete'yle dün tanıştık"dedim ağzımdaki zeytini yutarken.
"Nerde tanıstınız?"
"Ben eve giderken gördüm meraba meraba öyle."
"Hımm"
Kahvaltım bitince
"Anne ben biraz hava almaya gidiyorum biraz gezip geliceğim."
"Tamam geç kalma!"
Başımı onaylar gibi sallayıp son bir kez aynada kendime baktım ayakkabılarımı giyip evden çıktım.Tabi her zamanki gibi deniz kenarına gidip kayalıklardan birine oturdum.
Denizin dalga sesi beni her zaman rahatlatıyordu.Maviligi insana huzur veriyordu.
Çıkırt fotoğraf çekme sesi geldi önemsemeyip denizi izlemeye devam ederken Çıkırt diye tekrar ses gelince başımı sesin geldiği yöne çevirdim.
"Metee??"
Hiç bir şey demedi.Ne diyebilirdi ki zaten.
"Senin burda ne işin var? "Ne çok soru soruyorum .
"Fotoğraf çekiyorumSen niye geldin buraya?"İlk defa terslememişti.Zaten tanıyalı ne oldu ki?
"Canım sıkılınca üzülünce falan ben hep buraya gelirim."dedim kesin ve net bir şekilde.
Omuz silkip denizi çekmeye devam etti.Bende hiç o yokmuş gibi davranıp denizin dalga sesinin verdiği huzurla manzarayı seyrettim.
Annem 'geç kalma'diye söylediği için oturduğum kayalıktan kalktım.
Eve doğru giderken bir el kolumu tuttu.
Döndüğümde Mete karşımda dikiliyordu.
"Yarın çocukluk arkadaşımın doğum günü ben düzenliyeceğim sende benimle gelirmisin?"Ne olduysa bir anda kibarlaşmıştı.Ama hâla soğuk kanlıydı.
Gözlerindeki mavilik hayır dedirtcek gibi değildi.Aslında hayır diyerek kestirip atabilirdim fakat doğum günü partisi kulağa çok hoş geliyordu.
"Tamam nerde ?"en az onun kadar soğuk kanlı olmaya çalıştım.
"Biraz uzakta beraber gideriz."
Gülümseyip "tamam " dedim.Ve beraber sessiz bir şekilde eve doğru gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benimsin !
Teen FictionBeni kendine çekti.Üzerimde ki kırmızı elbiseye bir süre baktı.Sonra gözlerini gözlerimle buluşturup ; "Kırmızı aşkın rengi Sende benim aşksın,aşıksın,aşkımsın SADECE BENİMSİN"o büyülü sözleri söyledi.Ve alnıma sahiplenici bir öpücük bıraktı.