-Yani Makarnanız varsa versene.
-Emredersin geç al.
-Of Mete of.
Mutfağa girince cekmeceleri karıştırdım.Duvara yaslanmış beni izliyordu.
-Mete?
Cevap vermeyince.
-Yiğit geldi yani daha doğrusu ben makarna almaya gidince önümü kesti.Özür dilerim sarhoştum dedi.Bende sadece git Yiğit deyip eve geldim.
Omuz silkip
-Banane
-Ya bana bir şey yapsaydı?
-Bora'n kurtarır seni?
-Bora ne alaka?
-Sen bayılınca kucağıma alıp seni hastaneye götürdüm bekledim.Sen ne yaptın Bora'ya teşekkür ettin.
-E sanada teşekkür ettim
Aslında haklıydı.Ve şuan bana trip atıyordu.
-Teşekkür ederim.
-Etme
-Tamam
elime makarnayı tutuşturup "git Bora'na ."
-Bora'namı benle Boranın ne alakası var.
-Sen bilirsin.
-Ben Bora'yıda Yiğit' ide sevmiyorum.
Yanına yaklaşıp yanağına küçük bir buse kondurdum.Ve kapıya doğru gittim.Arkamdan geldi.
-Kural 1 ne oldu?
Onun bana verdiği cevabı söyledim.
-Kurallar çiğnenmek için.
O güldüğünde bende güldüm.Gülmek bu çocuğa yakışıyordu.
Kapıyı açıp bizim kapıya doğru yürüdüm.Anahtarı kapıya sokmaya çalışırken.
Sonunda başardım.kapıyı açıp eve girdim.
Mutfağa gidip Makarnamı güzel bir şekilde yaptım.Tepsiye koyup televizyonun karşısına geçtim.(Her zamanki gibi) saat 6:30'ken annem geldi.
-Hoşgeldin anne
-Hosbuldum Azra
-Eee naptın?
-Gittikçe alıştım Buket hanım saolsun yardım etti.
-Hıı.
-Eee sen naptın?
-Hiçç aynı.
Anneme karşı yalan söylemeyi sevmiyordum ama Yiğit'in yaptıklarını anlatamazdım.
Kulaklığımı takıp demi lovato'nun let it go şarkısını açıp dinlemeye başladım.Gözüm kapalı şarkıyı mırıldarken uyuya kaldım.
Mete'den
O gün hastanede tanıştığım Buğra'nın numarasını tuşlayıp aradım.
-Alo
-Alo Buğra ben Mete hastaneden
-Hı hatırladım nasılsın kardeşim?
"Kardeşimmi?" Ne ara bu kadar yakın olmuştuk bozmayıp
-İyiyim kardesimde buluşalımmı sana sormam gereken şeyler varda.
-Tamam nereye geleyim?
-....kafesini biliyormusun?
-Biliyorum
-Tamam ozaman oraya gel deyip kapattım.
Ceketimi alıp sessizce dışarı çıkarken anneme yakalandım.
-Mete nereye oğlum?
-Anne bir arkadaşla buluşucam
-Kim bu arkadaş
Yanağını öpüp "tanımassın geç kalmam"
Deyip evden çıktım kafeye vardığımda Buğra arka masadan birinde oturdu yanına gidince ayağa kalktı tokalaşıp oturduk.
-Nasılsın Buğra
-Iyiyim kardesim sen nasılsın?
-Eh idare eder ee sevgilin iyileştimi?
-Hastaneden çıktı 1-2ay sonra evleniceğiz senide sadıçım yaparım artık.
-Sevindim de sana bir şey sorucam.
-Bir insanı nasıl seversin?
-Hiç birini sevmedinmi?
-Hiç sevmenin aşkın tadını tatmadım.Bir kız var ama!
-Onu kendin yaşamalısın benim size yardımım dokunmazki.Kendin kendine tatcaksın aşık olmayı.
Ne dediğini tam anlamasamda
"Tamam "dedim ve telefonum çaldı arayan annemdi:
-Efendim anne.
-Oğlum nerdesin?
-Geliyorum anne
Tamam deyip yüzüme kapattı.
-Kardeşim ben gidiyorum
-Tamam kardeşim sen nasıl istersen.
Kafeden ayrılıp eve giderken Bora'yı gördüm.Aslında konuşmayacaktım yanıma geldi.
-Ne var?
-Mete konuşalımmı?
-Azra hakkındamı?
-Evet.Senle aynı duyguyu paylaşıyoruz.
-Ne?
-Yani Azra diyorum sen sevmesende ben onu seviyorum ve benim olması için elimden geleni yapıcağım.
-Ne diyosun bee
- onu sevmiyorsun.
-Ondan uzak dur.
-Sanane sen kimsin?
Doğru söylüyordu ben Azra'nın hiç bir şeyi değildim ama onu sahipleniyordum üstelik sevmedeğim halde.
-Görüceksin Azra benim olucak!!(Bora)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benimsin !
Fiksi RemajaBeni kendine çekti.Üzerimde ki kırmızı elbiseye bir süre baktı.Sonra gözlerini gözlerimle buluşturup ; "Kırmızı aşkın rengi Sende benim aşksın,aşıksın,aşkımsın SADECE BENİMSİN"o büyülü sözleri söyledi.Ve alnıma sahiplenici bir öpücük bıraktı.