Sadece Benimsin !

Özel bölüm

Azra'dan
Elimde tuttuğum tencereyi masaya koydum.Harika yemekler yapmıştım.

Zil çalınca koşarak kapıyı açtım.Gülümseyerek bakan kocamın boynuna atladım.

"Aşkım beni ozlediğini biliyorum benim de burnumda tütüyorsunuz ama atlama, hoplama bebeğimize bir şey olacak Allah korusun"

Yüzümü asıp kollarımı çektim.

Adama bak ben onun için özenip masa hazirlim mutlu karşılayım o sadece bebeğimizi düsünsün ben sanki düşünmüyorum.Bizim papucumuz dama atıldı.

"Hiçte bile sen benimsin.Karımsın,güzelimsin, herşeyimsin.O ise aramıza katılcak mutluluk kaynağı.Ve asla onu senden daha çok sevmem"

Sesli düşünmüştüm anlasılan.Arkamı dönüp gözlerine baktım.Ciddiyetini koruyordu.Böyle düşünmem bile hataydı.

Benim yüzümden oluşan gergin havayı dağıtmaya çalıştım.

"Habire o veya bebeğimiz diyoruz ismini koysak mı?"dedim biraz daha yaklaşarak.Tam önünde durduğumda yüzümü avuçlarının arasına aldı.Yumuşamıstı.O güzel yüzüne yakışan bir gülümsemeyle

"Olur birtanem üstümü değiştirip geleyim yemegimizi yedikten sonra konusuruz"dedi.

Gözlerimle onaylayınca saçlarımdan öpüp yukarı çıktı.

...

Yemeğimizi yemiştik ve Mete masayı toplamam için bana yardım etmişti.

Şimdi ise koltukta göğsüne kafamı koyup sırtımı ona yaslamıştım.Elimdeki leptoptan isimlere bakıyorduk.

"Bence sana benzeyen bir kızımız olucak.Kahve gözleri kumral teni"diye bir fikir öne sürdü.

Gülümseyerek isimlere bakmaya devam ettim.

"Aşkım Ahsen var anlamı 'en güzel' demek."

"Olabilir"

"Birde Eslem var"

"hos isim"

"Defne?"

"Yok olmaz"

"Sen bul o zaman ben seçeyim"

Eline leptopu tutuşturdum.

"Erva"

"Güzel isim "

"Peki o zaman kızımızın isimi Erva olsun"

...

Aslı bir elini kendi karnına diger elinide benim karnıma koydu.

"Azra beraber büyüyecekler düsünsene benim oglum ile senin kızın"

"Biz isim bulduk bile"

"Ne buldunuz?"

"Erva"

"Çok güzel bir isim.Aslında bizde bir kac tane düsündük.Miraç,Barış,Furkan"

"Çok güzel isimler"

Kapı çalınca Aslı gidip kapıyı açtı Mete ile Faruk gelmisti.

İkiside aynı bölümü okudular işletmecilik.

Şimdi ise büyük bir şirketi yönetiyordu ikiside.

Bende çalışmak istiyordum fakat Mete ise bebegimize bakmamı onun zaten bize bakmakla yükümlü oldugunu bizim için çalıştıgını durmadan dile getiriyordu.

Güzel bol kahkahalı yemegin ardından Aslı'lar evlerine gittiler.

Elimi karnıma koyup bebegimle konustum.

"Biliyorum güzelim canın erik çekti ama babacın almaz ki simdi"

Canım erik cekmisti ve Mete'ye gönderme yapıyordum.

O ise eline leptap'ı almış iş için evrakları düzenliyordu.

"Evet güzelim baban isini bizden daha cok seviyor baksana"bir yandanda Mete'ye kaçamak bakışlar atıyordum.

"Azra prensesime öyle seyler söyleme"diye nihayet konuştu.

"Neden yalan mı? erik istiyor kızın alsana"diye yine kızımı öne sürdüm.Aşerdiğime göre hem benim hemde kızımın canı erik istiyordu.

"O mu istiyor sen mi?"dedi tek kaşı istemsizce havaya kalkarken.

Elimi karnıma koyup uzandığım koltuktan destek alarak dogrulup kalktım.

"İkimizde ama sen isini yap artık bizde baska seyler yeriz"

Suratımı asıp mutfaga gittim.

Herife bak ben onun cocugunu karnımda tasıyayım ağrılar çekim o bana bir erigi çok görsün.

Dolapların kapagını açıp bakındım.Canım hiç birini yemek istemiyordu.

Tezgahın üzerindeki kirazları görmemle sevindim.

Kiraza hayır denmezki.Üzülür o.

Elime kiraz kasesini alıp tekrar yıkadım.

"Güzelim annen sana kiraz yedirecek simdi"

Kirazın saplarını çıkarıp kaseyle iceri geçtim.Mete yoktu.

Odaya çıkmış olmalı.Elime kumandayı alıp televizyonu açtım.

Güzel bir film vardı.

Kirazlarımı afiyetle yerken kapı açıldı.Ve elinde bir poşet dolusu erikle kocacım geldi.

Mutfaga gitti.Büyük ihtimalle yıkıyordur.

Yanıma gelip bagdas kurdu.Elini karnıma koyup diger eliyle kaseyi bana uzattı.

"Prenseslerim erik'leriniz hazır"

"Askım sana bir sey diyecegim ama kızma"

"Söyle bitanem"

"Benim canım artık erik cekmiyor"