45.Bölüm"üzgünüm sevgilim"

3.4K 121 5
                                    

Azra'dan

Uyandığımda gözlerim direk tavana kaydı neresi burası.Yataktan kalkıp odaya baktım.

Anıl'ın odasıydı.Odadan çıkıp aşağı indim.Ayak sesslerimi duyunca Anıl yanıma geldi.

"Uyandınmı prenses ?"

"Prenses demesen o da bana öyle diyordu"

"Özür dilerim bilmiyordum"

"Önemli değil Anıl beni niye buraya getirdin"

"Annen teyzenlere gitmiş yine Mete'nin yüzünü görmemen için buraya getirdim."

Yanıma gelip iki elini yüzüme koydu.

"Boşver düşünme simdi bunlar Bizimkiler bahcede.Annem sana yine sarma yapmış şanslısın ben isteyince yapmıyo"

Küçük bir kahkaha attım.

"Ha söyle yüzün gülsün biraz.Sen bahçeye geç ben geliyorum"

"Tamam"

Arka kapıdan bahçeye çıktım.Öykü ile Emir tatlı tatlı tartışıyorlardı.

Burak telefonuyla ilgileniyor.Ezgi ile Sude Moda dergisi okuyordu.Yani herkes kendi alemindeydi.

"Evett toplanın bakalım oyun zamanı"

Anıl 'ın seslenişiyle yanına gittik.Anıl herkesi tembihlemiş olmalı kimse bana iyimisin diye sormadı.İşime yaramadı değil.

Minderlere oturup yuvarlak oluşturduk.

"Ne oynucaz Anıl?"

Sude'nin sabırsız sorusuna Anıl cevap verdi.

"Şimdi elimdeki kamayı döndüreceğim kimle kimin arasında durursa o kişi diğerine bir şe yaptıracak"

"Doğrulukmu ?Cesaretlikmi? gibi işte"

"Evet bunda sadece cesaretlik var ama."

Hep bir ağızdan "tamam " dedik.Ve Anıl kamayı döndürdü.Ilk olara Emir ve Sude arasında geldi.Sude ne yaptıracaktı acaba.

"Emir git Öykü'yü öp"

Oo Sude'de bizden.O da biliyormuş demek bunların birbirinden hoşlandığını.

Emir Öyküye bakıp tekrar Sude'ye baktı.

"Olmaz"

"Mecbursun"

Emir guruba sonradan dahil olmuştu ve Öykü hariç hepimizi arkadaş olarak görüyordu.

Emir Öykü'nün yanına gidip yaklaştı.

Öykü gözlerini kapatmış beklerken biz öp öp öp diye ritim tutuyorduk.

Ve dudağına minik bir öpücük bıraktı Emir.Sonra yerine geçti.Öykü'nün utançtan yerin dibine girdiğini saymazsak hiç bir şey olmadı.

Kamayı tekrar çevirdik.Benle Anıl arasında kaldı.Ben bir yandan sarma yiyip ne yaptırsam diye düşünüyorum.Zor iş!!

"Azram kolay bişey yaptır nolur"

"Anıl gel benimle"

Elimdeki son sarmayıda yiyip elinden tuttum.Herkes bizi merakla izliyordu.

"Kapa gözlerini"

Gözlerini kapatınca biraz daha yürüttüm.Elimle kaslı göğsünden itip havuza düşürdüm.

Ben dahil herkes kahkahalarla gülerken.Anıl suyun yüzeyine çıktı.

"Bunu sen istedin prenses"

Ne dediği anlamamışken bacağımdan tutup çekmesiyle.Havuza iniş yapmam bir oldu.

Su sıcaktı.

"Anıl"

"Azra"

Biz gülerken bizimkiler gelip havuza atladı.Emir hariç.

"Emirim gelsene ne bekliyorsun"

"Yok Azram ben burda iyiyim."

Havuzun kıyısına yaklaştım.

"Emirim bir gelsene bir şey söyleyeceğim"

Yanıma gelip yaklaştı.Başını aşağı eğdi.

Tam zamanı.Kolundan tutup havuza çektim.

"Sensiz olmaz"

Uzun bir süre havuzda vakit geçirdik.Anıl'la iş birliği yapıp Emir'i hafif boğduk.birbirimize su sıçrattık.Derken akşam oldu.

***
Zeliş teyze karnımızı bir güzel doyurdu.

Öykü ile Emir -Sude ile Ezgi evlerine gitmişti.

Anıl ise şuan beni arabasıyla eve bırakıyordu.

"Seni hiç kimsenin ve hiç bir şeyin üzmesine izin verme"

"Yapabilirsem"

Arabadan indim.Anıl'da geldi.1-2 saat evde oturup konuştuk.

"Ben gidim Azram"

"Tamam"

"İstersen seninle kalabilirim korkarsan tek başına."

"Yok saol ben alışkınım zaten"

Yalanını seveyim Azra.

"Tamam Azram kapıyı kilitle kendibe iyi bak.Bişey olursa ara.Yarın sabah seni gelir alırım"

"Tamam"

Anıl'a sıkıca sarıldım.

"İyiki varsınız"

"Sende"

Merdivenlerden inince yukarı çıktım.Tam eve girecekken.

Buket hanım kapıyı açtı.

"Azra canım nasılsın.?"

Oglunuzun sayesinde harikayım!!
Yapma Azra oglunun yaptıgı şeylerden kadını sorumlu tutma.

"İdare eder"

"Birşey mi oldu"

Sesimi hafif yükseltip.

"Yooo sorun vardı o da saolsun bizimkiler çözdü sorunu.Bazıları bırakıp gidiyor ama kardeşlerim asla bırakmaz beni."

Bana anlamayan gözlerle bakınca

"Ben eve gidim Buket hanım"

"Azracım ben sana Buket teyze de demedimmi?"

"Hanım benim için daha iyi.Zaten bir bağ kalmadı."

"Iyi geceler Buket hanım"

"Iyi geceler Azra'cım"

Eve girip kısa bir duş aldım.Şort ve askılı tshirt'ümü giydim.Mutfaktan saralle ve kaşık aldım.Televizyonun karsısına geçtim.Aşk yeniden vardı.Tabi aklıma hemen o geldi.Unutmaya calışmam lazım.

Kapı çaldı.Açtığımda Mete!

Iste bu yüzden unutamıyacağım.
Yüzünü görmemle kapıyı itip kapattım.Sırtımı kapıya dayayıp yere oturdum.Kendi kendime hem ağlıyor hem baģırıyordum.

Mete'den

Son bir kez yüzünü görmek için kapıyı çaldım.Açmasıyla kapaması bir oldu.Tam gidecekken bağrışmalarını duydum.

"Lanet olsun Mete sana güvenmiştim.Beni neden bıraktın?
Hani sadece senindim?
Hani sen benim ben senindim?
Hani beni bırakmayacaktın?
Nedenini bile söylemeden ayrıldın benden.Ben şimdi kime güveniceğim.kalbimle beraber güvenimide söküp aldın
Simdi ben seni nasıl unutacagım.Tekrar aşk acısıyla yaşayarak tabiki"
Dedikleri içime işlerken.Gözümden bir damla yaş aktı.Bu deli kız için hemde onu seviyorum.Ve hâla aşığım ama böyle olması lazım.Elimdeki bavulu yere bıraktım.Dediği gibi onu unutamazdım.Onu görmedende olmaz.Okula gidicektim.Ankara'ya gidersem eger Azra'yı hiç göremeyecektim.

Sessizce fısıldadım.

"Üzgünüm sevgilim herşey senin için"

Sadece Benimsin !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin