46.Bölüm"sen hâla benimsin"

3.8K 133 2
                                    

Azra'dan

Teyzem doğum yapıcağı için annem yanına gitti.İkiz kuzenim olucağı için çok şanslıyım.

Saçımı at kuyruğu yaparken telefonum çaldı.Anıl.

"Azram hazırmısın?"

"Gel Anıl'ım gel"

"5 dakikaya ordayım"

Telefonu kapatıp çantamın küçük bölümüne koydum.Yaptıgım at kuyruğu saçımı yan tarafıma attım.Çantamı alıp aşağı indim.

Kapı çaldı.Açtığımda Anıl gelmişti.Sıkıca sarıldım.

"Iyki varsın.iyi varsınız"

"Azram böyle kapının eşiginde konuşmayalım olmaz.Sonra ya senin yada benim çocuğum olmaz."

Koluna vurup "şapşal"diye fısıldadım.

"Kanka annem hep öyle derdi.Bende korkup durmazdım"

Ben kahkaha atınca oda kendini tutamadı.

"Hadi gel kahvaltı edelim"

"Kantinden alırız.Bendensin bugün"

"Wayyy beleş haa"

"İste benim eski Azram"

Alnımdan öpünce gülümsedim.

Çantamı omzuma takıp aşağı indim.Telefonum çalınca çantamdan çıkardım.

"Efendim Burcu sultan?"

"Kızım gittinmi ?okula iyimisin tek başına uyuyabildinmi ?nerdesin okuldamısın .Azra cevap ver anneye."

"İyiyim annem şimdi Anıl'la okula gideceğiz.Teyzemide öptüm.Küçük afacanları hemen doğursun."

"Tamam canım hadi Anıl'a da selam söyle kendine iyi bak "

Anıl arabaya yaslanmış beni izliyordu.

"İkizler hı?"

"Aynen"

Arabaya binerken deniz mavisi gözlerle karşı karşıya geldim.Hadi ama ben şimdi bu çocuk yakınımdayken nasıl unutacaktım.Gözlerimi gözlerinden ayırıp arabaya bindim.

"Anıl bu çocuk benim yakınımdayken ben nasıl unutucam"

"Onu görmemezlikten gel yapamazsan bile onu senden ayrıldığına pişman et"

"Nasıl"

....

Anıl'daki cin fikirleri dinlemeye başladım.

***
Mete'den

Kahvaltı yapmadan evden çıktım.Gözüm direk Azra'ların kapısına kaydı.Ben onu severken ....of of napacaktım ben onu uzaktanmı seyredecektim.

Merdivenlerden inerken Azra'yla göz göze geldim.Nefretle bakıyordu.Haklı olarak.
Anıl'la arabaya binip gitti.Bende arabama binip okula gittim.

***
Azra'dan
Sınıfa girdiğimde henüz herkes gelmemişti.

Aras yanıma geldi.

"Günaydın pre-.. özür dilerim unuttum"

Prenses diyecekti sonradan dediklerim aklına geldi.

"Önemli değil söyleyebilirsin onla ayrıldık zaten daha doğrusu o ayrıldı"

Ben sevinir zannetmiştim yüzü asıldı.iyi çocuktu beni seviyor diye ona kötü davranamazdım.

"Üzülme"

Ne dediğimi bilmeden konuştuğum tek kelime:

"Sana sarılabilirmiyim?"

Kollarını açıp koyulaşmış çimen gözleriyle baktı.

"Birde izinmi alıyorsun prenses"

Mete'den

Sınıfa girmemle Aras'la Azra dikkatimi çekti.Ha bide Aras'ın dediği kelime

"Birde izinmi alıyorsun prenses"

Ne diyor bu demeye kalmadan Azra Aras'a sarıldı.

Lanet olsun sen benden başka kimseye dokunamazsın sarılamazsın.SADECE BENİMSİN ayrılsakta benimsin.Sadece benim prensesimsin.Sadece benim Deli kızımsın.
Elimi yumruk yapıp duvara vurdum.
Kahretsin!!!!!

Azra'dan

Aras'a sarılmak iyi geldi.
"Aras senden bir şey istesem"

"Söyle prenses"

"İlk ders derse girmesek biraz konuşsak olurmu?"

"Imm olur prenses"

Gülümsedim.

"Hah gül şöyle işte"

Sınıftan çıkarken koluna girdim.Belkide iyi arkadaş olabilirdik.

Pat !! Birine toslayınca duraksadım.

"Önüne bak-.."sözümün yarım kalmasının sebebi Mete'ye çarpmamdı.

Aras'ın kolundan tekrar tutup Mete'nin yüzüne bile bakmadan bahçeye yürüdüm.

Mete'den

Ders başlayalı 6 dakika oluyor ve Azra'yla Aras hâla gelmedi.Merak etmedimde değil.

"Hocam müdür beni çağırmıştı gidebilirmiyim?"

"Tamam git"

Sınıftan hızla çıkıp aşağı indim.Bahçeye gittim.Çardağa oturmuş bir şeyler anlatıyordu.Aras'da onu dinleyip bir şeyler söylüyordu.
Azra Aras'a sarılınca içim bir cız etti.
O Aras'ın yerinde benim olmam lazımdı.

Onu böyle görürken kendimden nefret ediyordum.Hani onu bırakmayacaktım.Hani o benimdi.Sadece benimdi.
Zorundaydım ayrılmak zorundaydım kahretsin.Seni seviyorum deli kız.Sen hâla benimsin sadece benimsin.

Sadece Benimsin !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin