Azra'dan
Anıl'ın işi çıktığı için eve kendim gitmek zorunda kaldım.Emir'le Burak'ın antremanları vardı.Nereye bakarsam bakim o geliyordu aklıma.Ne kadar salakmışım meğer beni hiç sevmemiş.Ayrıldığına göre.Gözümdeki yaşları silip eve doğru yürümeye devam ettim.
Aklımdan çıksa bile kalbimden çıkmıyordu.Ona kör kütük aşığım....
Eve gelince merdivenlerden çıktım."Azracım"
Bu annemin sesiydi.
"Annem"
Seslenerek yukarı çıktım.
Yanına gidip sarıldım.Buket hanımla konuşuyordu."İkiz afacan kuzenlerim doğdumu?"
"Evetttt bu sabah 10:00'da senle konuştuktan sonra"
Buket hanım bana dönerek
"Ee hayırlısı darısı senin başına"
Annem lafa girerek
"Tabii önce iyi bir kısmet"
"Ben öyle herkese güvenemem.Sevsem bile artık güvenim azaldı.Belkide hiç evlenmem"
İkiside bana anlamsızca bakarken.
"İyi günler Buket hanım"
"İyi günler Azra'cım"
Eve girdim.Odama çıkıp okul kıyafetlerimi çıkardım.Siyah dar paça pantolon ve asker kısa kollu gömleğimi giydim.
Leptopumdan the walking that'in yeni bölümlerinden açıp izledim.Annemle beraber yemek yapıp yedik.1 saat sonra yattım.
Yarın kötü bir gün olucaktı.
***
Madem Mete'yi unutamıyorum.Ondan uzaklaşmam lazım.
"Buyrun hanım efendi"
"Şey ben İzmir için uçak bileti alıcaktım"
"Tek kişimi?"
"Evet tek kisi"
Parayı verip biletimi aldım.2 saat sonraydı.
Artık buralardan gidiyorum.Aslında annemi ve bizimkileri bırakmak zor olucaktı.Ama mecburum.Teyzemlerin orda yaşayacaktım.
Eve geldim.Annem işteydi.Küçük bir mektup yazdım.
Annem ben buralardan sıkıldım.Bilmediğin şeylerde var Ben izmir'e teyzemlere gidiyorum.Orda kalacağım.Gelmeyide düşünmüyorum.Telefondan konuşuruz.Öptüm kendine iyi bak.
Mektubu odasına koydum.Odama çıkıp kot pantolonumu ve beyaz salaş thisrt'ümü giydim.Ve valizimi hazırlayıp aşağı indim.Telefonumu alıp taksiyi çağırdım.
Evime son kez bakıp aşağı indim.
5-10 dakika sonra taksi geldi.
Valizimi çekiştirerek götürürken taksici yanıma gelip valizimi aldı.Bagaja yerlestirdi.Taksiye binince fark ettim.benden 3-4 yaş büyük yakışıklı biriydi.
"Küçük hanım efendi nereye gidiyorsun?"
Küçük demesi hoşuma gitmesede gülümseyerek cevap verdim.
"Havaalanına"
Başıyla onaylayıp arabayı çalıştırdı.
Mete'ye veda etmek ve sesini duymak için aradım.
Açmaz sanarken açtı."Alo Mete sadece sesini duymak için aradım"
"Anlamadım"
"Seni unutamadığım için buralardan gidiyorum"
"Azra ne saçmalıyorsun"
"Seni seviyorum"
Son kelimesini duymadan telefonu kapattım.
Mete'den
Ne dediğini tam anlamamışken telefonum çaldı.Burcu abla yani Azra'nın annesi arıyordu.
"Efen..."
Cümlemi bitirmeden
"A-Azra gitmiş Mete"
"Nereye gitmiş?"
"İzmir'e teyzesinin yanına artık orda yaşayacakmış .Kızımı getir Mete beni dinlemez"
"Tamam"
Telefonumu cebime koyup aşağı indim.Arabama binip son sürat gaza bastım.
O gidemezdi.Beni bırakıp gidemezdi.Azra'yı göremessem dayanamazdım.Onu bulup herşeyi anlatmam lazımdı.Ve onu geri kazanmam lazımdı.
Havaalanına geldiğimde.Yağmur yağıyordu.
NERDE BU DELİ KIZ????AZRA'DAN
Uçak hareket etmişti.Ama yavaş gidiyordu.Sisliydi hava.Telefonumu kapattım.Kulaklığımı takıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Mete'den
"Evet Azra Özer bugün İzmir'e gidecekti."
"Üzgünüm beyfendi 3 dakika önce uçak kalkmış"
Kahretsin yetişemedim.Sevgilimi alıp gelemedim.
***
Anonsun sesiyle kendime geldim.
"Kule a404 İzmir uçağı teknik arızadan ve siddetli yağmurdan dolayı en yakın yere acil iniş yapmak zorunda."
Hayır Azra'ya bir şey olamazdı.Benim yüzümden ona bir şey olmayacak.
Hızla arabaya bindim iniş yapacakları yere giderken radyoyu açtım.
"Bir son dakika haberi daha.İzmir'e gidecek olan uçak acil iniş yaptı.Sarsılma nedeniyle 8'i ağır 44'ü yaralı.Okay hastanesine kaldırdılar"
Bu kötü haberi duyunca kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atmaya başladı.
Hayır onu kaybedemezdim.
Navigasyondan hastaneyi yazdım.
***
Hastaneye girip danışmanın olduğu yere gittim.
"Azra Özer nasıl yaralandımı iyimi o?"
"Sakin olun beyfendi bakıyorum bir dakika.Evet Azra Özer 2.katta yoğun bakımda"
Koşarak ikinci kata çıktım.Yoğun bakımın önünde bekledim.
"Alo Burcu hanım Azra Okay hastanesinde sizde gelin"
"O nasıl Mete iyimi?"
"Bilmiyorum yoğun bakımda"
Ağlarken
"Tamam geliyorum"dedi.
Bekledim.Bekledim.Ve bekledim.2 saat sonra sedyeye koyup çıkardılar.
"O iyimi Doktor?"
"Şuan iyi fakat bir sorun var"
Baska kötü haber almak istemiyordum.Azram yaşıyorya...
Yaklasık 10 dakika geçtikten sonra odaya girdim.
Masum masum uyuyordu.Yanına gidip oturdum.Saçlarına egilip öptüm.Huzur veren kokusunu içime çekip elinde tuttum.
"Azra'm uyan hadi.Seni seviyorum deli kız.Tekrardan benim ol"
Uyandığında değişik bir şekilde baktı.
Yıkılma nedenim olan o son cümlesini kurdu ;
"SENDE KİMSİN?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benimsin !
Teen FictionBeni kendine çekti.Üzerimde ki kırmızı elbiseye bir süre baktı.Sonra gözlerini gözlerimle buluşturup ; "Kırmızı aşkın rengi Sende benim aşksın,aşıksın,aşkımsın SADECE BENİMSİN"o büyülü sözleri söyledi.Ve alnıma sahiplenici bir öpücük bıraktı.