Yavaş ama emin adımlarla yatağın başına geldiklerinde ikisi de el ele durup önce yatağa, sonra hafif gülümsemelerle birbirlerine baktılar. Naci bütün hassasiyetiyle, her zamanki gibi Safiye'sini incitmeye korkarak ona döndü ve boşta olan elini omzundan yavaşça indirerek diğer elini de tuttu, gözlerinin en içine baktı. O yatağın başucunda birbirlerine dönmüş el ele birbirlerinin gözlerinde kaybolurken karısının tuttuğu iki elini de dudaklarına götürdü Naci, usulca öptü. Safiye'nin istekle onun dudaklarına baktığını fark edince memnuniyetle gülümsedi. Safiye yakalanmaktan utanarak gözlerini yere çevirdi hemen.
Naci heyecanla karısına bakarken bütün anıları gözünün önündeydi şimdi: "Dokunmadan nasıl olacak Safiye?" "Canlı bunlar Safiye'm, her birinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor." "Ölsem de, kalsam da benim cennetim sensin..." "Sabaha kadar dans edelim mi burada?" ve daha nicesi...
Naci sanki sesinin bile onu ürkütmesinden korkarak derinden söyledi: Bunu çıkaralım mı hayatım? (Tek eli Safiye'nin ceketine gitti usulca) Dışarıdan geldik. Şimdilik şu sandalyeye asalım olur mu?
Safiye yutkunarak başını sallayıp onayladı. Bu iznin nihayetinde Naci gülümseyerek trençkotu yavaşça çıkardı, sandalyeye özenle astı. Sonra kendi ceketini de çıkardı, üzerine astı. Utancı da, tüm kuralları da astıkları gibi...
"Odamız bunlar için fazla sıcak..." dedi ceketini çıkarırken Naci sessizliği bozmak için.
Sonra tekrar Safiye'sinin yanına geldi, yanağını okşadı usulca, masum bir öpücük bıraktı tekrar sağ göz kapağına, sonra yanağına. Safiye derin bir nefes aldı, gözlerini kapattı, yumruklarını sıktı. Naci karısının gerginliğini fark edip sıktığı ellerini gevşetmek için ellerini tuttu.
- Safiye'm... Korktuğun, istemediğin hiçbir şey olmayacak, sana söz veriyorum... dedi tekrar. Tamam mı artık? (Onay bekledi sevdiğinden)
- Ta...tamam, dedi Safiye ürkekçe. Kocasına güveniyordu, her şeyden herkesten çok. Ama yine de bu onun için çok zordu. Ama bunu istiyordu, gerçekten istiyordu. Naci'nin devam etmesi için gülümsedi gözlerine bakarak.
Naci karısının elini aldı, sevdi, sabaha kadar severdi, biliyordu ama bu gece uzun olacaktı. 23 yılın nihayetiydi bu... Onu hissetmesini istedi. Safiye'sinin elini yanağına koydu kendi elinin içinde. Safiye usulca okşadı kocasının yanağını, bu mutlu etti Naci'yi, gülümsedi. O da elini okşadı karısının, avucunu öptü.
"Gözlerimden öptü,
Ellerimden öptü, ellerimden.
Avuç içlerimden öptü.
Unutabilir misin şimdi?
Ben ölsem unutamam."
Unutamazlardı, unutamamışlardı da...
Ve artık birbirlerinin dudaklarına bakabiliyorlardı sadece hasretle. Birbirleri için yanan bu iki korun birlikte alev alma zamanıydı şimdi, nihayet...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiir
RomanceOdaya girdiler ve sonrası tamamen hayal gücümüze kaldı. Ve ben izlediğimden beri hayal etmeden duramıyorum onları. O zaman birlikte hayal edelim bu şiir çiftin göremediğimiz, içimizde kalan anlarını...