21

16.4K 1.7K 923
                                    

Haiii, ben geldiiim. Ehehe bölüm smutsulumsuluuu, ama biraz :') Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Az önce kucağıma bile gelemedin, belin ağrıyor." dedi ve uzanıp burnuma dudaklarını bastırıp geri çekildi.

Sonra gecenin sessizliğine uyum içerisinde olan o derin sesi bir kez daha kulaklarıma çarptı. "Kucağıma yavaşça uzan da, beline masaj yapayım güzelim."

Ağzım şokla aralanırken, ağzımın açılma hareketiyle, o itler yüzünden yanağıma aldığım darbeden dolayı tenim delicesine sızladı. Yüzümü buruşturmamak için direnirken, "Tüm sözlerimi tekrarlatmak hoşuna mı gidiyor Jeon?" diye soluduğunda gözlerimi kırpıştırarak aralık ağzımı kapatıp başımı hızla iki yana salladım.

"Hayır prensim öyle şey olur mu hiç..." dedim hayıflanırcasına, sesim biraz buruk çıkmıştı ve yüzüm düşmüştü. Uzanıp burnum ile üst dudağım arasına dudaklarını bastırdı. Üst dudağı filtrumuma, alt dudağı ise üst dudağıma denk gelecek şekilde beni öptüğünde karnımda kelebekler uçuşmaya başladığını hissettim. Ah Tanrım...

"O zaman uzan kucağıma bebeğim." dedi ve dudaklarını geri çekip başını yeniden koltuğun başlığıyla buluşturdu. Siktir, koskoca 3. prens bana masaj mı yapacaktı, ah kahretsin bu kulağa deli saçması geliyordu, fazla çılgıncaydı ve bir o kadar da heyecan uyandırıcı...

"Tamam prensim." diye fısıldayarak hâlâ öpücüğü tenimdeymiş gibi hissederken yavaş ve temkinli hamlelerle hareket ederek dönüp kucağına uzandım.

Kontrollü hamlelerime rağmen o da bedenimi tutarak bana yardımcı olmuştu.

Beni biraz daha kucağında kaydırıp iyice yerleştiğime emin oldu. Aletim bacağına sıkıca yaslanmış , kollarım ve bacaklarım koltuğa dayanmış, yüz üstü bir şekilde yatıyordum.

Ellerimi koltuğun kolçaklarına tutunacak şekilde yerleştirirken, çenemi de bugün yeni aldığım otantik motifli koltuğa yasladım.

Prens Taehyung, Jimin'in benim için diktiği kumaş kıyafetimin kuşağını yavaşça çözdüğünde soluk soluğa kaldığımı fark ettim. Sakin ol Jungkook, sadece beline masaj yapacak, neden bu kadar heyecanlanıyorsun...

Kumaşın lastiğinin altından çıplak tenime kayan nemli parmaklarını hissettiğimde, titrememe engel olabilmek için koltuğun kolçağını sıktım.

Tenime uyguladığı en ufacık bir dokunuşta, deli gibi yükseliyordum. Sanki dokunuşlarına tutsak olmaya her an hazırmış gibi...

Belime yerleşen uzun parmakları tenimi büsbütün kapladı. Parmak uçlarıyla tenimi narince sıvazlayarak masaj yapmaya başladı.

"Tenin pürüzsüz ve belin incecik, çıldıracağım." diye hırıltılı bir sesle homurdandığında sertçe yutkundum. Sözleri bacaklarımın arasına balta saplamıştı.

Yumuşak başlayan parmak darbelerinin ardından ellerinin ayasıyla tenimi yoğururcasına, birbirini takip eden görünmez daireler çizdi.

Baskı artınca, dudaklarımdan yükselen sesli soluklarım iniltilere dönüşmeye başladı. Tanrım, o kadar iyi masaj yapıyordu ki, çıldırmak üzereydim. Kaskatı olan bedenimi müthiş bir şekilde gevşetmişti.

Parmakları sihirli gibiydi. Dokundukça bir tereyağı misali eriyordum. Ellerinin sıcaklığına mahkum olmuştum. Sıcaklığı kanıma işledikçe kalbim pır pır atıyordu.

Parmakları usul hamlelerle belimden kalça kemiklerime doğru kaydı ve parmaklarının temas ettiği tenimin her bir noktasını yoğururcasına sıvazladı. Parmakları altında yuvarlandıkça yuvarlandım hassas tenim.

DEAR FARMER • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin