Haiii ben geldiiim güzelliklerim. Nasılsınızz? Sınav haftası sürenler ya da yeni başlayanlar, umarım sınavlarınız çok iyi geçiyordur, dilediğiniz istediğiniz yönde ilerliyordur umarım. Okulların kapanmasına da sanırım az kalmış, sıkın dişinizi ve derslerinize sıkı çalışmaya devam edin. Önce sınavlarınız , unutmayın bu sizin geleceğinizle alakalı. Ve geleceğiniz ficlerden çok daha önemli. Fici ya da ficleri gelir sonra da okursunuz, okuyamadığınız yorum yapamadığınız için de sakın üzülmeyin. Sınavları atlattıktan ve okul kapandıktan sonra doya doya gelip okursunuz :))
Sınavlar için stresinizi anlayabiliyorum yıllar önce zamanında ben de yaşadım. Lakin kaygılanmayın, kendinize güvenin ve son güne kadar sıkı çalışmalara devam edin. Başarı sizi bulacaktır, eminim <3
Çok konuştum bölüm öncesi, huh, yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım Xx
**
"Gitme. Biraz izleyeyim şu güzel yüzünü." dedi derin sesi, o berrak sesiyle söylediği bu sözler beynimde şimşeklerin çakmasına sebep oldu. Elektrik akımına kapılmış gibi titreyesim gelse de, kendimi sıkarak buna engel olmaya çabaladım. Böylece kaskatı kesildi bedenim.
"Ama p-prensim-" diye konuşmaya başlamıştım ki, burnumu okşayan parmağı bu kez dudaklarıma kaydı. "Şşşşşh." dedi ve beni sustururken, parmağını dudağımdaki yaraya denk getirmeyecek şekilde hafifçe bastırdı.
Sözlerimin devamı havada asılıkalırken, yalnızca hava yutmakla yetindim. Deli gibi çarpıntım vardı ve göz bebeklerim karıncalanıyordu. Parmaklarının dokunuşuyla terlemeye başladığımı hissettim. Midem kaskatı kesilmişti.
İçimdeki ses bana prensin beni öpmesini istediğini ve yetmiyormuş gibi bir de karşılık vermek istediğimi haykırıyordu. Bunu hadsizce arzularken, yanlış olarak görünse ve sonucu idam olsa dahi zihnimden bu düşüncelerin geçmesine engel olamamıştım.
O kadar kusursuz ve pürüzsüz bir teni vardı ki, tenindeki benleri cildine bir hediye gibi serpiştirilmişti sanki. Sanırım hayatta benlerin bu kadar yakıştığını gördüğüm tek insan o olabilirdi. Lakin o benim için ulaşılamaz biriydi, tıpkı yasak meyve gibi...
Gözleri, yüzümü ezberlemek istercesine yüzümün her bir karışında oyalanırken sertçe yutkundum. Bana daha önceden hiç kimse, onun baktığı gibi bakmamıştı. Öte yandan o bir prensti ve sadece soylular dahi yoksulları dışlayıp aşağılarken, o benim paçavradan farksız kıyafetlerin içerisinde olmama rağmen dışlamamıştı. Normalde sarayın kapısının önünden dahi geçemeyecek konumda biriyken, o beni saraya almış, yetmiyormuş gibi yaralarımı tedavi ettirmişti. Üstelik ona müthiş bir hadsizlik yaparak -bilinçsizce- tüfekle vurmama rağmen...
İnanılmaz derecede mahcup hissediyordum ve bir o kadar da suçlu hissetmeye başlamıştım. O bana iyilik yaptıkça, suçluluk duygum mümkünmüş gibi daha çok yükseliyordu.
Tenimi okşarken, onun pamuktan farksız olan yumuşacık ve sıcacık parmaklarının dokunuşlarına kapılıp gittim. Tıpkı düşüncelerimin yoğunluğuna kendimi kaptırdığım gibi...
Kirpiklerimin arasından gözlerine çekinceyle bakarken yüreğimin içime sığamayacak hale ulaştığını fark ettim. Her geçen saniye bakışlarının baskısı kalp çarpıntımı şiddetlendirdi.
Öyle güzel bakıyordu ki, sanki... Sanki karşısında paçavra kıyafetlerle oturan yoksul biri değil de, dört dörtlük soylu biri oturuyor ve o bakmaya doyamazken, aynı zamanda bana bakmaya da kıyamıyormuş gibi... Öyle garipti ki verdiği o his.Gözlerinin bana yansıttığı o his, içimde başkaldıran duygularıma hakim olamayacağım şekilde beni tetikliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEAR FARMER • TAEKOOK ✓
Fiksi PenggemarPrens Kim Taehyung, çiftçi Jeon Jungkook'a gönlünü kaptırmıştı. Semetae! Ukekook! Yan ship yoonmin Mini fic, bölümler kısa kısa, çerezlik. Başlangıç tarihi: 16.05.2022 Bitiş tarihi: 22.09.2022