DEAR FARMER • TAEKOOK ✓

42

Haiiii, ben geldiiim kuzucuklarım. DF'mi özlemişim aww, şu fici hiç final yapasım yok cidden, daha yazacaklarım da var bu yüzden henüz vakti var ama sona doğru adım adım yaklaşmaya başladığımızı belirteyim Xx

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım <333

**

Jungkook'tan:

Prensimle birlikte baş muhafız Yoongi'nin kaldığı odasına gitmiştik.

Yoongi prensi bekletmemek için telaşla koşturarak kapıyı çekip açtığında saygıyla eğildi.

"Hoş geldiniz majesteleri."

"Hoş bulduk hyung." Taehyung etrafını kontrol ettikten sonra önce benim geçmem için belimden yakalayıp hafifçe ilerlememi sağladı. Gülümseyerek bana selam veren Baş muhafız Yoongi'ye başımı sallayarak karşılık verip odadan içeriye girdim.

Jimin, sol köşedeki boylu boyunca uzandığı yataktan kalkmaya çalışsa da başarılı olamayınca sadece yattığı yerden bize doğru bakmakla yetindi.

Koşturarak yanına yetişip kollarının altından yakaladığım gibi onun bedenini sarsmayacak bir yavaşlıkta, temkinle kaldırdım. Baş muhafız Yoongi yetişip bana yardımcı olmak amacıyla yastıklardan birini kapıp Jimin'in sırtı ve yatak başlığı arasına sıkıştırdığında, ona gülümseyerek teşekkür ettim.

"Rahat mı böyle? İyi misin Jim?" diye endişeyle solurken, ellerim hâlen daha kollarından tutmaya devam etti.

Başını usulca beni onaylarcasına salladı. "Rahatım, iyiyim merak etmeyin. Yoongi bana çok iyi bakıyor." diye soludu heyecanla, mutluluktan ağzı kulaklarına varacaktı neredeyse. Ah gerçekten de gözleri sevinçle parlıyordu. Mutlu görünüyordu.

Yoongi ile kalmak, onun bakımını Yoongi'nin üstlenmesi onu çok mesut etmişti. Canım arkadaşım benim... En çok mutluluğu o hak ediyordu.

"Majesteleri, hoş geldiniz kusura bakmayın lütfen eğilemiyorum." dedi, bakışları omzumun arkasına kaydığında başını eğerek saygıyla selam vermeye çalıştı.

"Sorun değil, dinlenmene bak Jimin." dedi Taehyung son derece dingin bir sesle, anlayışla karşıladı.

"Teşekkür ederim majesteleri, çok yaşayın." Jimin tatlı tatlı homurdandığında kısık bir sesle kıkırdadım. Düne oranla onu gerçekten iyi görmüştüm ve bu beni inanılmaz mutlu etmişti. İçim rahatlamıştı.

"Bir şeyler yediniz mi?" diye sorduğumda Jimin çoktan geri çekilen Yoongi'ye bakışlarını çevirerek iç geçirdi. Hülyalı gözlerle Yoongi'yi izlerken, dudaklarını yavaşça konuşmak adına araladı.

"Yoongi bana çorba içirdi." diye mırıldandığında baş muhafız Yoongi öksürmeye başladı. Bakışlarımı ona çevirdiğimde ensesini sıvazladığını gördüm.

"Üstüne dökecekti, ondan yardımcı oldum sadece." dedi öksürmeleri kesildiği anda.

Jimin kısık bir sesle kıkırdayarak çaktırmadan ona yaklaşmamı işaret ettiğinde yavaşça saçını okşar gibi yapıp ona doğru eğildim. Kulağıma fısıldadı. "Bana aşık oldu kesin, akşam bana sarılarak yanımda uyudu."

**

Prens Jin, kayıkla balık tutmaya çıkarken beni de çağırmıştı. Taehyung'a haber verme fırsatım kalmayacak şekilde hızlı gelişmişti. Prensimi aramak için çardağa çıkacağım sırada prens Jin ile karşılaşmıştık ve beni kolumdan tuttuğu gibi balık tutmaya çıkıyoruz demişti.