47

9.3K 1.1K 487
                                    

Haiiii, ben geldiiim. Gece kuşlarıma selam olsuun. Açıkçası yazmaya başlayınca ve bitirince yarına kalmasın bugünden paylaşayım dedim. Bir sonraki bölüm finalle geliyorum artık arkadaşlar, sona geldik maalesef <33

Final bölümünü de en yakın zamanda yazmaya ve paylaşmaya çalışacağım, söz :)Xx

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Dizlerim, hatta tüm bedenim başlı başınca zangır zangır titriyordu.

"Ve dahası sana istediğin her şeyi verebilirim. Ne dilersen dile benden, kraliyet ailesini kurtardın sen. Yarın halkın önüne çıkaracağım seni ve herkese senin bir kahraman olduğunu kraliyet ailesini koruduğunu söyleyeceğim."

Bu sözler beynimde çalkalanırken, içimde şiddetli şimşekler çaktığını hissettim. Titreyen ellerimi önümde birleştirip saygıyla eğildim.

"Sağlığınız sıhhatiniz Kral hazretleri..." dediğimde bu hoşuna gitmiş gibi onca öfkenin üzerine sakinleşmiş olmalı ki memnunca kıkırdadı.

"Bahtiyar ol evlat, ne yüce yüreğin var senin." 

"Baba evet, Jungkook çok mütevazi çok içten biridir. Bunun için ödüllendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim, fakat gördüğünüz üzere Jungkook çok gözü tok biri. Bu yüzden onun adına ben sizden talepte bulunabilir miyim?" Prensimin bu uzun cümlesiyle birlikte çekinceyle saçlarımın arasından ona baktım.

Ne isteyecekti ki?

"Onun talep etmesi taraftarıyım, fakat yine de benimle paylaş. Sen kendin için bile bir şey istemezsin, bu beni şaşırttı doğrusu. Ne istiyorsun Taehyung, paylaş babanla."

Taehyung bana göz ucuyla baksa da bu saniyelik sürdü. Bakışları krala geri döndüğü anda gülümsedi. "Paylaşacağım, her ne olursa olsun gerçekleştireceğinize dair söz vermenizi içtenlikle rica ediyorum majesteleri."

Gözlerim şüpheyle seğirirken sertçe yutkundum. Siktir, ilişkimize onay vermesini istemezdi değil mi?! Bu riski göze alamazdı!

Kral başını merakla yana doğru eğdi ve koltuğa iyice yayılıp ellerini kolçağa yasladı. "İmkansız bir durum söz konusu değil benim açımdan. Ne isterseniz karşılayacağım düşüncesindeyim. Ve söz benim ağzımdan bir kez çıkar, ne dilerse yapacağımı dile getirmişsem, bunu gerçekleştiririm."

Kral'ın kendinden emin bu konuşmasıyla omuzlarım küçüldükçe küçüldü. Ciddi anlamda düşüp bayılacaktım şimdi. Çarpıntım vardı, gerginlikten içim içimi yiyordu.

"Söz vermişsiniz olarak kabul ediyorum baba. Onun adına isteğimi yarın Jungkook'u halka tanıttıktan sonra sizinle paylaşacağım."

**

"Prensim, ya kellemizi alırsa? Bu riski alamayız, yalvarırım yarın bunu söylemeyin krala..." Dudaklarımı büzerek prensimin kucağında otururken, çenemden tutarak yeterince yakın değilmişiz gibi beni kendine doğru çekip dudaklarımın ortasına ıslak bir buse kondurdu.

"Babam sözünün eridir. Şartlar ne olursa olsun, izin vereceğini düşünüyorum. Üstelik Namjoon hyung ve Jin hyung ile de konuştum, bana bu konuda destek çıkacaklarını söylediler. Konuşma yaparken yanımda olacaklar. Sen endişelenme." dedi dingin sesi, beni rahatlatmak ister gibi tenimin her bir karışına narin öpücükler kondurdu.

"Korkuyorum prensim... Benim yüzümden zarar-"

Dudaklarını elmacık kemiğimden ayırarak dudaklarıma sıkıca bastırıp beni susturdu. Kirpikleri arasından kısık bakışları gözlerime odaklandı.

DEAR FARMER • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin