Prens Kim Taehyung, çiftçi Jeon Jungkook'a gönlünü kaptırmıştı.
Semetae!
Ukekook!
Yan ship yoonmin
Mini fic, bölümler kısa kısa, çerezlik.
Başlangıç tarihi: 16.05.2022
Bitiş tarihi: 22.09.2022
Haii ben geldiiim, ağğğğ gece kuşlarıma selam olsuuun. <33
birseybulamadimki23 'e bu bölümü ithaf ediyorum. DEAR FARMER'a özel fanart çizmiş, ben bayıldım. Çok teşekkürler, emeğine sağlık♡
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşte bu da DF için Esra'nın çizdiği fanart, çok hoş değil miii? Ağağağağa cidden bitmişim <33
Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
**
Yüzü kaskatı kesilirken, saniyeler sonrasında derin sesi kulaklarımda çınladı. "Namjoon hyung? Ne oluyor burada?!"
Taehyung içeriye girdiği gibi prens Namjoon'un omzundan çekerek yanaklarımı sıkıştıran parmaklarının baskısından ayrılmasını sağladı.
Prens Namjoon kaşlarını çatarak ellerini indirirken, "Taehyung ödümü kopardın ya ne diye bağırıp itekliyorsun kollarımı aaaa!" diye yakındı.
"Hyung bu saatte neden rahatsız ediyorsun ki uyuyormuş belli ki Jungkook." Taehyung kendini sakinleştirmeye çalışırken derin nefesler alarak homurdandı.
"Ya saraydan çıkacağım az sonra, ayrılmadan Jungkook'a özür mahiyetinde hediyeler getirmek istedim. Ayrıca uyandığını söylediği için içeriye girdim, hem de sen niye bana hesap soruyorsun ya hayırdır?"
Prens Namjoon'un şikayetçi bir tavırla yükselen tok sesi kulaklarımda uğuldadığında gergince yutkundum.
"Uyanmadığını düşündüğüm için rahatsız ettin sandım hyung." dedi sıktığı dişleri arasından havayı emdi.
"Yok uyanmıştım prensim." diye mırıldandığımda koyulaşan bakışları anlık bana kaysa da prens Namjoon'a geri odakladı bakışlarını.
O sırada prens Namjoon gözlerini kısarak, "Senin ne işin vardı bu saatte burada? Hadi ben hediye vermek için geldim, peki ya sen?" diye şüpheci bir tınıyla soluduğunda mideme çakıl taşları çökmüş gibi gerginlikten düğüm düğüm oldu.
Taehyung, zerre telaş yapmadan duruşunu dikleştirip bakışlarını bir anlığına dahi prens Namjoon'dan ayırmaksızın söze atıldı.
"Jungkook benim bakımımdan sorumluydu, unuttun mu?" diye soluduğunda prens Namjoon başını omzuna doğru eğdi ve gözleri kuşkuyla kısıldı.
"Onu çağırmak için kendin mi geldin? Asker neden yollamadın?" diye sorduğunda dizlerim titremeye başladı. Yalnızca titreyen dizlerim olmadığı için ellerimin titrediğini fark etmemeleri amacıyla arkama sakladım.
"Onun yanına geldiğimi söylemedim? Biraz dolaşmak için çıkmıştım ve mutfağa uğrayacağım sırada sesinizi duyunca buraya geldim." Prens Taehyung gerçek anlamda üstün performans sergiliyordu.