35

13.4K 1.5K 1.2K
                                    

Haiiii, ben geldiiim. Gece kuşlarıma selam olsun yahuu. Ay bir Madness taekookum bir de Dear Farmer taekookum kalbime ağır geliyor, pamuk oluyorum cidden yazarken <3

Bölümü elimden geldiğince uzun tutmaya çalıştım, kaptırmışım biraz kendimi jwjjwjwj Umarım seversiniz. Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

Tabaklara uzanmak için hamle yapamadan bileğimden yakalayarak beni gerisin geriye yanına düşürdü ve elini belime saracak şekilde beni kendi bedenine yakınlaştırdı.

"Hayır müsaade etmiyorum, bu senin işin değil, yanımda kalıyorsun." dedi son derece ciddi bir ses tınısıyla, kısık bir şekilde.

"Ama ama prensim..." diye mırıldandığımda beni bileğimden, diğer eli ise kalçamdan yakalayarak beni aniden kendi kucağına çekerek düşürdü.

Ansızın gelen hamlesi karşısında bodoslama göğsüne yapışmış ve tutunmak için fırsat dahi bulamamıştım.

İki eliyle kalçalarımı sıkıca kavrayıp bacaklarımı iyice aralayarak koltuğun üstüne, onun bacaklarının iki yanına yerleştirecek şekilde oturmamı sağladı.

Bunu yaparken kıyafet engelleri üstünden hayalarım onun kasıklarına sürtündüğünde nefesim ciddi anlamda kesildi. Gözlerimi yummuş buldum kendimi.

Ellerimle geniş omuzlarına tutunarak, düşmemin etkisiyle boynuna gömülen yüzümü oradan çekerken kokusunu derinlemesine içime solumayı eksik etmedim.

"Yorulmanı istemiyorum. Saraydaki herkes senin benim bakımımdan sorumlu olduğunu bilsin, ama beni giydirmek zorunda değilsin. Amacım sadece seni kendime yakın tutabilmekti, bu yüzden bu yolu seçtim." dedi ve bana göz kırptı.

Başımı iki yana sallayarak, "İsterseniz sizi giydirebilirim, hatta kıyafetlerinizi kendi ellerimle yıkarım. Hem ellerim de iyileşti artık." dedim ve omuzlarındaki ellerimi oradan çekip avuç içlerimi ona göstereceğim şekilde iki yanımda hafifçe salladım.

Kalçalarımdan tutan elleri bileklerime uzandı ve avuç içlerimdeki kesik izlerine sırasıyla dudaklarını bastırdığında gözlerim yavaşça kapandı.

"Ben senden bir şey istemeden, bunları yapmana gerek yok. O güzel ellerin çamaşır yıkarken yıpranır ve avuçlarındaki kesikler yeniden açılır." diyerek sıcacık elleriyle kavradığı bileklerimi yavaşça bıraktığında gözlerimi kırpıştırarak araladım.

"Ayaklarımla yıkardım? Çamaşırcılar genelde ayaklarıyla yıkarlar nehir kenarlarında, yani ben öyle öğrenmiştim."

"Yapma güzelim, yapmana gerek yok. Yorulmanı istemiyorum dediğim gibi." dedi ağır ağır ve çenemden yakalayarak beni kendine doğru çekip dudaklarımızı buluşturdu.

***

Prens Taehyung ile gecenin bir vakti, onun odasının arka balkonuna çıkmıştık. Etrafı kontrol ettikten sonra beni çağırmıştı.

"Prensim ben kendi odama geçseydim, sizin için problem olsun istemiyorum." diye fısıldadığımda zemindeki mindere çöküp beni de kucağına aldı.

"Kısık sesle konuştuğumuz sürece sıkıntı yok." dedi ve sırtımı göğsüne yaslayacak şekilde beni bacakları arasına aldı. Minderin yumuşak yüzeyine otururken bacaklarımı tıpkı onun gibi balkonun zeminine doğru uzattım.

Tek elini karnıma sararak beni kendine çekip ensemi omzuna yaslamamı sağladı. Diğer eliyle hemen köşeye doğru uzanıp katlı duran pikeyi alıp açarak üstümüze sererken ona yardımcı oldum.

DEAR FARMER • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin