14.Bölüm

33.2K 1.8K 226
                                    

🍀

O çok istediğiniz bölümü atıyorum, lütfen sizde vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Benim zor bulunan dört yapraklı yoncalarım:)

Tıp konusunda, araştırma yaparak yazıyorum. Ama yanlış bir bilgi falan oluyorsa da kusuruma bakmayın:)

İyi okumalar🍀

Neler olduğu hakkında, en ufak bir fikrim bile yoktu.

Sanki her şey yeni yeni yükleniyordu.

Şu son iki ayda, çok farklı olduğumu biliyordum. Bazı anılarımı, yaptığım işleri hatırlayamıyordum. Bu çok rahatsız edici bile olmuştu. Sonra kesik kesik bazı yaptığım işleri hatırlamaya başlamıştım.

Ve galiba, bugün Sarp'la yaşadığımız o an, her şeyin değişmesine neden olmuştu.

"Hira, ne demek yeni yeni zihnimde oluşuyor?" diye sordu Leyla Hanım. Bakışlarımı ona çevirdim, endişeyle bana bakıyordu. Ama cevap bile veremeyecek kadar şaşkındım.

Başımda çok ağrıyordu.

"Sen ciddi misin, doktor?" diye sordu babam, neler olduğunu anlamamıştım ama, bir yerde gözleri kapalı yatıyordum.

"Ciddiyim Ahmet bey, bu olasılık çok yüksek." dedi doktor olduğunu anladığım kişi, burnumda nebulizatör makinesini hissedebiliyordum, yani hastanedeyim.

"Bu, bizim işimize gelir." diye mırıldandığını duydum.

Elimi daha çok ağrıyan başıma bastırdım. "Başım ağrıyor," dedim.

"Hira, bana bak." dedi Eylül, başımı zorlukla kaldırıp ona baktım. "Öncelikle iyisin, tamam mı?" Hafifçe başımı salladım. "O evdeyken, en son ne zaman hastanelik oldun?"

Ağrıyan başıma inat düşünmeye çalıştım, "B-bilmiyorum, galiba iki ay önce."

"Bana, iki ay önce ne yaşadığını söyleyebilir misin?" diye sordu.

Aynı anılar tekrar zihnimde yankılanıyordu. Ahmet'in belgeyi ve flaşı aldığımı öğrenince, odama gelip beni dövmesi. "Belgeyi ve flaşı öğrenince odama gelmişti, galiba o zamandı. Çünkü ondan sonra hastanelik olmuştum ve birçok şeyi hatırlamıyordum."

"Bu gerçekse, bizim işimize gelir, oğlum." dedi dedem, beni hastane odasında uyuyor sanıyorlardı, ama ben uyumuyordum.

"Bence de, sonuçta hiçbir şey hatırlamaz." dedi babam.

Elimi biraz daha başıma bastırdığımda, Eylül iki elimi de tutup başımdan ayırmaya çalıştı. "Hira!" diye uyardı.

"Hastane," dedim nefes nefese. "Evet, sonrasında hastanedeydim. Doktor bazı olasılıkların yüksek olacağını söyledi, Ahmet ise bu bizim işimize gelir demişti."

Eylül, iki elini yanağıma koyarak ona bakmamı sağladı. "Nerenden yaralanmıştın?"

Bir elim kendiliğinden kulağımın biraz üstü, saçlarımın arasına gitmişti. "Başımdan, hatta dikiş izi vardı."

Eylül, yüzümdeki elini çekip kafama koydu, kendisi baktı saçlarımın arasına. Dikkatle bakıyor ne olabileceğini çözmeye çalışıyordu. Sonra saçlarımı bırakarak, bizi merakla izleyenlere döndü. "Emin değilim, ama kafa travması sonrası geçici hafıza kaybı yaşamış olabilir. Bu da her şeyi yeni hatırlamasına neden olmuş olabilir."

HİRA - GERÇEK AİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin