40.Bölüm

11.4K 826 171
                                    

🍀

Geçen bölümün oy sınırının geçmesi 1 hafta sürmüştü, bu bölüm hemen geçilmiş. İtiraf ediyorum şokum şaştı😁

Bu bölüm birçok kişinin anlatımından oluşmaktadır.

Bölüm oy sınırı: 250
Bölüm yorum sınırı: 100
(Tek harf, sayı, boş emoji ya da destek için atılan aynı yorum geçersizdir. Hakiki yorum yapın, aşkolarım)

Yazar'ın anlatımından.

Ortalık birbirine girmişti.

Hem de en fena şekilde.

Ormandan ilk çıkan kişi Sarp olmuştu, etrafına bakmış kardeşlerini ve kuzenlerimi aramış, bulamayınca tekrar ormana girmek istemişti. Tabi ki girememişti, çünkü onun bu hallerini gören bir çok kişi yanlarına gelmiş, onun içeriye girmesini engellemişti.

Ondan sonra ormandan çıkan İlayda ve Ela olmuştu, Sarp sanki hayat verilmiş gibi sımsıkı sarılmıştı onlara.

Sonra çıkan: Atakan olmuştu.

Gerisi yoktu, bu da ortalığı birbirine katmıştı.

Jandarmalar ve polisler bile girmişti işin içine.

Sarp, daha fazla gizleyemeyeceği için ailesini aramıştı. İlk duyan Göktürk olmuştu, duymuştum duymasına ama onunla birlikte bir sağır sultanın duymadığı kalmıştı.

Leyla bu haberi duyduğunda resmen kriz geçirmişti, tüm yaylayı birbirine katmıştı.

Erdem, Gökay, Nurda ve Nuray duyduklarında ciddi anlamda ortalığı karıştırmış ve direkt yola çıkıp dedikleri mesire alanına gitmişlerdi.

Yol boyunca Orhun bey, torunlarına bir şey olacak korkusundan kalp krizi geçirmediği için şükürler etmiş, torunları için de dua etmişti.

Sonra mesire alanına geldiklerinde jandarmalar çoktan aramalara başlamışlardı. Tüm ebeveynler çocuklarına sarılıp, ormandaki çocuklar için korku beslemişlerdi.

Herkes ormana girip aramak istemişti, ama komutan içeride ayı olduğunu ve başka kimseyi tehlikeye atmayacaklarını söylemişti. Bu yüzden tüm ebeveynler ormanın dışında kalmıştı.

Tabi, gizlice içeriye girmelerini isteyen Orhun Bey'den habersizlerdi. Bu yüzden, Erdem, Göktürk ve Gökay gizlice ormana girmişti, jandarmalar ise bundan bir süre habersiz kalmışlardı

Hira'nın anlatımından.

Kriz geçirecektim!

Kaç saattir ormanda olduğumu bilmiyordum ve hava kararmaya başlıyordu. Karanlıkta ormanda olmaktan korkmuyordum, karanlıkta ormanda ayılarla olmaktan korkuyordum.

Şimdi bir açıklıkta kocaman upuzun bir ağacın tepesine çıkmıştım, etrafıma bakıyor ve olabilecek tehlikeleri gözlüyordum. Tabi bu ağacın beni koruyamayacağını biliyordum, sonuçta ayı bu ağaca kolaylıkla çıkabilirdi.

"Bizim yapacağımız aktivitenin içine edeyim ya." dedim sessizce. Başımı kaldırıp batmaya başlayan güneşe baktım. "Güneş, kurbanın olayım batma."

HİRA - GERÇEK AİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin