🍀
Eveeet, normalde haftaya Çarşamba'ya kadar bölüm atmayacaktım. Ama sonra bir karar verdim, bu bölümü de atacağım ve kısa bir süre ara vereceğim. Yani bir nevi SEZON FİNALİ gibi olacak.
Bölümü kontrol ettim ama, yine de yazım yanlışı varsa kusura bakmayın.
Bölüm oy sınırı: 250
Bölüm yorum sınırı: 100
(Tek harf, sayı, boş emoji ya da destek için atılan aynı yorum geçersizdir. Hakiki yorum yapın, aşkolarım)⚡
Perşembe günü, akşama doğru.
Sinirim bozulmuştu.
Hakkımızda o kadar çok haber çıkmıştı ki, artık işler gerçek anlamda çığırından çıkmıştı. Hain bile ilan edilmiştim! Ahmet şerefsizi ve babası her boku yemişti, ama onları bırakıp Dinçer ailesinin yanına geldim diye hakkımda neler söylenmişti neler.
Hain piç.
Böyle kızım olacağına, olmasın daha iyi.
Ahmet ve Mehmet şerefsizdi, ama bu kız daha şerefsiz çıktı.
Ahmet'in yerinde olmak istemezdim, düşünsenize siz varınızı yoğunuzu kızınıza veriyorsunuz, ama o gidip düşmanının yanına gidiyor.
Bu kız, artık benim midemi bulandırıyor.
Aslında bunları takmamaya çok özen gösteriyordum, sadece bazen işe yaramıyordu. Telefonun ekranına öyle bön bön baktım, içten içe ezildiğimi hissettim.
"Hira?" Arkadan gelen Büyük Bey'in sesiyle bir an irkilmiştim. Başımı çevirip ona baktım, bana dikkatle bakarak yanıma geldi ve kanepeye oturdu. "Bir sorun mu var?"
Kendisini düzeltmiş görünüyordu, yani en azından tüm gücünü kullanarak yüzünü eski diplomatik şekle çevirmişti.
"Var," dedim açık açık, kaşlarını derin bir şekilde çattı. "Hakkımdaki haberleri ve yorumları okuyordum."
Bir anda elimdeki telefonu aldı, kapattı ve kenara koydu. "Bunları umursamadığımı sanıyordum." dedi ciddi bir şekilde.
Derince bir yutkundum, "Çabalıyorum, ama galiba işe yaramıyor." dedim sessizce, yüzüm gerçekten düşmüştü.
"Hira, güzel torunum. Sen milletin dediğine ne bakıyorsun? Ağzı olan konuşuyor." dedi sırtımı hafifçe okşayarak.
Başımı kısa bir an eğip, tekrar kaldırdım ve ona baktım. Boğazımdaki o yumruyu sert bir şekilde yuttum. "Öyle öyle de," dedim ve tekrar sustum. "Yıllarca o ailede hayatta kalmaya çalıştım, ama kimse bunu bilmeden ön yargıyla neler diyorlar. Bana piç bile demişler." Sonunda histerik bir şekilde hafifçe güldüm.
Büyük bey, sert bir şekilde yutkundu ve sırtımı okşamaya devam etti. "Akşam olduğunda, baban sana bunları diyen herkese ağzının payını verecek. Bunları düşünmemeye çalış, sen güçlü bir kızsın."
Başımı eğip, titreyen dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım. "Güçlü olduğumu hiç düşünmüyorum." Bir fısıltıdan ibaretti sesim; yorgunluk vardı, hüzün vardı, acı vardı.
"Bana bak!" dedi sert bir şekilde, başımı kaldırıp ona baktığımda kaşlarının son raddesine kadar çatık olduğunu gördüm. "Sen, hayatımda gördüğüm en güçlü kızsın, o hayatı kaldırdın ve bu senin güçlü olduğunu gösterir."
![](https://img.wattpad.com/cover/308173683-288-k391748.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİRA - GERÇEK AİLE
ChickLit**Reklamları siliyorum.** **Kitaba ön yargısız başlamanızı öneririm.** . 17 yıl... Tam 17 yıl, hayatım boşuna zindan olmuştu. Ölmek ve bu hayattan kurtulmak istediğim çok zaman olmuştu, ama tek bir umutla hayatta kalmıştım. Belki de, şimdi bu hayat...