3.Bölüm

53.1K 2.5K 327
                                    

🍀

Yepyeni bir bölümle karşınızdayım, umarım vote tuşuna basar ve yorum yaparsınız. :)

İlk ölmek istediğim zaman, sadece 8 yaşındaydım. Çay bardağını kırdığım için baba bildiğim adamdan ölesiye dayak yemiştim.

Beceriksiz piç!

Sözleri kulaklarımda çınlıyordu.

Bana öyle bir dayak atmıştı ki, Allah'a ölmek için yalvarmıştım.

Sadece bir bardak kırmıştım oysa ki...

O günden sonra, 17 yıl ailem bildiğim insanlardan tüm umudumu kestim...

Umut, benim için zor bulunan bir şeydi. Umudu bulmak için çalışıp çabaladım.

Buldum da...

Müzik öğretmeni olmak ve tüm çocuklara istedikleri yere gelmenin umudunu ekmek istedim. Bu hayattaki tek umudumdu.

Hâlâ bu umuda tutunuyordum.

Önde oturan çift, benim biyolojik ailemdi, İlayda'nın deyimiyle iyi aileydi. Ama onlara bağlanıp kalbime yeni umutlar ekmekten korkuyordum.

Ya, onlara da bağlanıp, ilerleyen zamanlarda yerle bir olursam?

Ya onlarda aynı çıkarsa?

Sakinleşmek için gözlerimi kapattım. 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10. Zihnimde sayıları saydım. Her zamanki metodumdu. Gerçekten saymak işe yarıyordu.

"İyi misin?" Leyla Hanımın sesiyle gözlerimi açtım. Kaşları çatık ve endişeliydi. Göktürk beyin başını çevirip kısaca bana baktığını gördüm.

"İyiyim." Tabi ki değildim. Birisi ne zaman iyiyim diyorsa, kesinlikle iyi değildir. Bu tamamen yalandır!

"Bunaldın galiba, camı açmamı ister misin?" Göktürk bey sakince sormuştu. Hava almak belki iyi gelirdi.

"Olur." Anında sağ tarafımdaki camın yarıya kadar açıldığını gördüm. Ellerimle destekleyerek cama yaklaştım.

Ani hızımızın getirdiği rüzgar saçlarımı savuruyordu. Gözlerimi kapattım ve kendimi akışına bıraktım.

"Sakallı çocuğun adı ne?" diye sordum bir anda, sakallı çocuk mu?

Ön taraftan kıkırdamalar duyunca gözlerimi açtım. Tam ortalayacak şekilde oturdum. "O, Sarp, ailenin en büyük çocuğu." dedi Leyla Hanım.

"Hemşire olan Eylül, ikinci çocuk." dedi Göktürk bey, o kızın adına mutlu olmuştum. Sanki mesleğini severek yapıyordu.

"Onun bir küçüğü Meriç, üçüncü çocuk." dedi Leyla Hanım. Başımı salladım ve devam etmesini bekledim.

"Diğeri, sizin yaşınızdaki Çınar, ikizin." dedi Göktürk bey. Bir anda gözlerimi büyüterek şaşkınlıkla kalakaldım.

İkizin mi demişti?

Ellerimi ön koltuğa koyarak ortalarından onlara yaklaştım. Bu olay olmasa bu yaptığıma şaşırırdım. "İkizim mi?" diye sordum.

Leyla Hanım gülümsedi. "Evet, o senin ikizin." Başımı şaşkınlıkla Göktürk beye çevirdim. Karısı gibi gülümseyerek bakıyordu bana.

HİRA - GERÇEK AİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin