28.Bölüm

19.3K 981 339
                                    

🍀

Niye bilmiyorum ama bugün yeni bölüm atasım geldi, durun aslında bu yoktu!😂 (Muhtemelen bir daha olmaz ve yine her zamanki gibi Çarşamba günleri atarım. Ama bilmiyorum, belki arada atarım jsjelrjek)

Bu bölüm şarkımız: Dilber Ay - Tavukları Pişirmişem (Multimedia'dan şarkıyı dinleyebilirsiniz😂)

Bölüm oy sınırı: 250
Bölüm yorum sınırı: 100
(Tek harf, sayı, boş emoji ya da destek için atılan aynı yorum geçersizdir. Hakiki yorum yapın, aşkolarım)

1 gün sonra, pazartesi günü.

Kahvaltı sofrasında otururken, yaşlı kurtlar tekrar bize katılmıştı. Üniversite sınavına girerken yaptığımız kahvaltılarda yoklardı, çünkü uyuyorlardı.

Babam sandalyesini geri çekip, ayağa kalktığında hepimiz ona döndük. "Hadi, kızım."

Bir yemek yeseydim.

"Göktürk, kızı rahat bırak. Yemeğini yesin, sonra gidersiniz. Ne bu acele?" diye sordu büyük bey kaşlarını çatarak.

Kendisi yakışıklı bir yaşlı kurt olurken, oldukça da haklı bir yaşlı kurttu.

"Ya uzun sürmez, gelince bir daha yer. Hem olmazsa yolda gelirken yemek alırım ben ona," dedi ve yanıma geldi, elimden tutup ayağa kaldırdı.

"Göktürk, kızımı rahat mı bıraksan? Kaç gündür aç aç sofradan kalkıyor." dedi annem.

Yemin ediyorum çok haklıydı.

"Hatun, vallahi kızımı aç bırakmam ya. Sadece halledip geleceğiz." dedi.

Hatun kelimesine acayip düşüyordum.

Babam, ben dahil kimsenin bir şey demesine müsaade etmeden, beni de sürükleyerek mutfaktan çıkardı.

Beni de nüfusuna almaya çok meraklıymış, canım babam.

Yalnız babam dünden beri böyleydi, dürümcüden geldikten sonra evde dört dolanmıştı. Her dakika saati sormuş, geçmedikçe de sinirlenmişti. Hatta bir keresinde kendi kendine konuşmasını yakalamıştım.

Beni, daha fazla o iğrenç insanların soyadında bırakmak istemediğini, benim gibi masum bir kızı kirlettiğini, yarın bir türlü gelmediği için küfürler ettiğini duymuştum.

Ama yani öyle böyle küfürler değildi.

Bayağı kötü küfürlerdi.

Üf yani.

Girişte ayakkabılarımızı giyinirken elimi bıraktı. Eğilip ayakkabı bağcığını bağladıktan sonra, yerimde doğruldum. Babam bana bakıp gülümsedi ve kapıyı açtı. Birlikte evden çıktık, babam kapıyı kapattı ve bahçede yürümeye başladık.

Korumanın açtığı kapıdan, ben yolcu koltuğuna babam şoför koltuğuna bindi. Kapıyı kapatınca babam arabayı çalıştırdı. Açılan bahçe kapısından çıkarken, arkamızdan bir araba daha geldiğini gördüm.

İçinde korumalar vardı, neden öncelerde yokken şimdi vardı?

"Korumalar neden bizimle geliyor?" diye sordum merakla ona dönerken.

Babam ciddiyetle direksiyonu döndürdü. "Haberlere çıktığımız için, ne olur ne olmaz diye gelmelerini istedim."

Çok mantıklı.

HİRA - GERÇEK AİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin