mad life « nct ✓

11-"Dokunuşlarına ihtiyacım var."

*Bu bölüm ilahi (3. kişi) bakış açısıyla yazılmıştır.

*Eser miktarda yetişkin içerik içermektedir. Rahatsız olacak olanlar geçebilir.

•••

"Az önce söylediklerimi unutun çocuklar, bu umutsuz ve güzel yüz öylesine hoşuma gitti ki ben de size katılacağım.

Yuta, lütfen bizim için Winwin'in gömleğini çıkarır mısın tatlım?"

Japon olanın dudakları memnuniyetle kıvrıldı.

Çinli olanın yanına yaklaşarak parmaklarını sertçe her tarafı fırfırlı olan gömleğin düğmelerine atmıştı.
Ilk düğmeyi zorlanmadan birkaç saniye içerisinde koparmış ve ikinciye geçmişti.

"Aa, söylemeyi unuttum sanırım Yuta düğme kopartmakta, yırtmakta, parçalamakta çok iyidir ama sen daha fazla şaşırma diye ağırdan alıyor bu gece."

Çinli olan bembeyaz kesilen suratı ile her an bayılacakmış gibi görünüyordu. Yuta onun korkusu ile daha çok moda giriyor Taeyong ise Jaehyun'u kucağına çekmiş birbirinden nefret eden ikilinin mükemmel uyumuna dikkat kesilmişti.

"Biraz hızlanabiliriz."

Bir yandan da Yuta'ya talimatlar vererek onları yönlendiriyordu.

Nihayet tamamen moda giren Yuta, Sicheng'i arkasındaki yatağa iterek üzerindeki gömleği tamamen çıkarmıştı.

Çinli olan konuşmuyor, hareket etmiyor, hatta red bile etmiyordu. Sadece üzerindeki adamın hareketlerini izliyordu.

Yuta, küçük olanın dudaklarına ufak bir atak gerçekleştirerek ilgisini çekmeye çalıştı.

Elleri sakinleşmesi için endeksindeki saç köklerini okşuyor, dudakları ise küçük olanın dolgun dudaklarını ezip geçiyordu. Çene çizgisinden başlayarak kulaklarına ulaşana kadar minik ısırıklar bırakarak minik kepçe kulaklara ulaşmıştı.

Parmakları dudaklarının boş bıraktığı yeri alarak Sicheng'in dolgun dudaklarını geçip ağzındaki yerini almıştı.

Hafifçe kulağını ısırdığı Çinli olandan nihayet minikte olsa bir inleme kazandığında keyfi yerine gelmişti.

"Aferin benim oğluma."

Sicheng'in kulağına fısıldayarak işine kaldığı yerden devam etti. Çinli olanın kulağından hassas olduğunu not ederek ağzındaki parmakları çıkartıp mermer kadar beyaz göğsüne indi.

Islak parmaklarını gelişi güzel vücudunun her yerinde dolaştırdı.
Bu sırada Sicheng'de yavaş yavaş kendine gelmiş vücudu hareketlerine tepki vermeye başlamıştı.

Pürüzsüz teni güzelce emdikten ve dişleri ile ezerek mor çiçekler bıraktığına emin olduktan sonra o izlerin her birini teker teker öperek genç olan altında kıvranana kadar buna devam etti.

Nihayet Sicheng'in elleri onun gömleğine ulaştığında başarıyla gülümsedi.

"Üzgünüm Çinli, bundan sonrasında Taeyong ile devam edeceksin."

Dudaklarını birleştirerek uzun bir öpücük verdikten sonra Çinli olanın üzerinden kalkmıştı.

Sicheng üzerindeki alışmaya başladığı sıcaklık ve ağırlığın eksilmesi ile üşüdüğünü hissetti.

O sırada Taeyong'un oturduğu yere geçen Jaehyun, Yuta'yı kucağına çekerken Taeyong ise kadehine soğuk bir şeyler doldurup yataktaki küçüğünün yanına geçmişti.

"Benim minik bebeğim üşümüş mü?"

Üzerindeki ceketi ve gömleği çıkarıp kravatı gelişi güzel boynuna attı.

"Seni bağlamak istediğimi söylesem bana çok kızmazsın umarım?"

Içtiği içkiden bir yudum alarak Çinli olanın dudaklarına kapandı. Soğuk vodka genç olanın boğazından geçerken içini yakmıştı.

Öpülmekten kızaran dudakları nazik bir şekilde öperken bir yandan da küçüğünün ellerini sıkıca boynundaki kravatla bağlıyordu.

Iki eli de birbirine bağlı olan küçüğünü kucağına alarak sırtını yatak başlığına dayadı.

"Artık beni eğlendirecek bir şeyler yapmalısın Winwin-ah..."

Çinli olan kucağında huzursuzca kıpırdanınca derin bir inleme bırakmıştı Taeyong.

"Devam edebilir misin?"

Çinli olan olumsuz anlamda başını sallayınca Taeyong onu yanına devirip sertçe üzerine çıkmıştı.
Pantolunun üzerinden oldukça belli olan ereksiyonunu hissettirmek için Çinli olana bastırarak boynuna gömülmüştü.

"Ama senin dokunuşlarına
ihtiyacım var..."

Sicheng sesinin çıkması için büyük bir çaba sarf ederek onu bir kez daha reddetmişti.

"Üzgünüm, yapamam."

Taeyong, biraz somurtarak yavaşça üzerinden kalkmıştı.

"Yutahh, buraya gel sevgilim. Jaehyunie ne yapacağını biliyorsun."

Yuta, bir kedi gibi kızıl olanın kucağına tırmanırken Jaehyun ise Çinli olanı kucaklayarak odadaki banyoya girmişti.

Küvete bıraktığı hassas bedenin rahatlaması için sıcak suyu açmış ve üzerindeki son parça olan pantolununu da çıkarıp kendisi de soyunup onun yanına girmişti.

"Böyle yaparsan Taeyong'un güvenini kazanamazsın Sicheng..."

Çinli olanın vücudunu kendi bacakları arasına çekerek bileklerine sıkıca bağlanmış olan kravatı çözdü.
Kızaran yerlerin üzerinden varla yok arası öpücükler bırakarak geçti.

Sicheng'in kafası tam çenesinin altına geliyordu. Çenesinden tutup hafifçe kaldırmış ve yüzyüze gelmelerini sağlamıştı.

"Beni öpmek ister misin?"

Şu an tek ihtiyacı nazik dokunuşlar olan Sicheng elbette bunu çok isterdi. Jaehyun'un dudakları çok yumuşaktı çünkü.

Istediğini belli etmek için gözleriyle onayladı onu.

Yumuşak dudaklarını Sicheng'in öpülmekten şişen dudakları ile nazikçe buluşturdu.

Bu diğerlerinden çok farklı bir öpücüktü. Yuta çok sertti, ısırıklar bırakarak ezip geçiyordu. Taeyong ise çok açgözlüydü istediği gibi hareket ederek sadece kendi arzuları doğrultusunda ilerliyordu.
Jaehyun ise tamamen farklıydı. Sicheng onunla birlikteyken güvende ve rahatlamış hissediyordu.

"Biraz zor durumda gibisin, sana yardım etmemi ister misin?"

Çenesi ile Sicheng'in kıvranmasına sebep olan aşağısını gösterdi.

Genç olan cevap vermedi, bunun yerine şeftali kokulu çocuğun elini avuçları arasına alarak vücudundaki ateşin sebebi olan noktaya koydu.

Jaehyun, onun bu hareketine sıcak bir gülümseme ile karşılık vermiş ve rahatlaması için elinden geleni yapmaya koyulmuştu.

Küvetteki su ikilinin her saniye yükselen temposu ile taşarken bu sırada odadaki diğer iki kişi ise adeta tüm konağın uykusunu bölmek istercesine geceye en yüksek inlemelerini bırakarak Jaehyun ve Sicheng'a oldukça yardımcı oluyordu...

Genç olan nihayet kendinden geçerek Jaehyun'un kolları arasına yığılarak uyuya kalmıştı.

Zavallı Jaehyun ise uyuyan bir Çinli ve onu oldukça zorlayan ereksiyonu ile başbaşa kalmıştı.

Çinli olanı  havluya sarıp banyodan çıkardıktan sonra Taeyong'un odasındaki yataklardan birine yatırmış ve onsuz oldukça eğlenen ikilinin arasına katılmıştı.