mad life « nct ✓

19- "Couple gibi olduk."

Sabah gözlerimi açmama sebep olan bağırış çağırış ve kırılan eşyaların sesleri gelmeseydi muhtemelen tüm gün uyuyabilirdim. Fakat dediğim gibi birileri sabah çok yüksek bölümlerde kavga ederek başlamıştı.

Yattığım yerden doğruluğumda üstümde sadece bornozumun olduğunu görünce aklıma dün yaşadığım onca şey gelmişti.

Milletin tüm hayatında yaşayamayacağı aksiyonu ve dramı ben bir gecede yaşamıştım.

Üstelik 'kanlım' diye tabir ettiğim ve aslında benden nefret ettiğini düşündüğüm Yuta, beni öldürmek üzere olan adamı tek vuruşta öldürmüş, benim için Jaehyun ile birlikte Taeyong'a karşı çıkmış ve en önemlisi tüm bunlar bile beni hayrete düşürmeye fazlasıyla yetecekken tüm gece benimle ilgilenip temizlenmeme yardım etmişti.

Bütün duyguların hepsini bir arada yaşadığım bu geceden sonra nasıl yorulduysam artık üzerimi bile giymeden uyuya kalmışım. Banyoya gidip kendime gelmek için önce soğuk suyla yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamış ve sonra da üzerime rahat bir tişört ve eşofman altı geçirip odamdan çıktığımda hala birkaç kapı ilerideki Taeyong'un odasından gelen kavga sesleri kesilmemişti.

Ne olduğunu anlamak için yanlarına gidecektim ki duyduğum cümle ile olduğum yerde kaldım.

"LANET OLSUN TAEYONG! GÖRMÜYOR MUSUN HER ŞEY SARPA SARIYOR. BİTİYORUZ ANLASANA..."

Neyden bahsediyordu bunlar?

"Halledeceğim söyledim sana! Bunları senin düşünmene gerek yok, benim işim bu. Senin tek görevin beni mutlu etmek, ben ne dersem onu yapmak!"

İlk defa Jaehyun ve Taeyong'un bu kadar sinirlendiklerini ve ses yükselttiklerine şahit oluyordum.

Dahası konuştukları şey...

Taeyong apaçık bir şekilde Jaehyun'u aşağılamıştı. Bunu sadece bana yaptığını düşünürken en değer verdiği insana bile böyle yaklaşıyor olması onun duygusuz bir sex  bağımlısından başka bir şey olmadığını gösteriyordu.

"Şu haline bak Taeyong... Bizi sevdiğini ve bizim için her şeyi yapabileceğini söylüyorsun ya hani siktir et sen bu palavraları. Bizi orospu gibi kullanmaktan başka yaptığın bir şey yok. Onun sana yaptıklarını bizim üzerimizde deniyorsun sadece. Fakat biz senin gibi güç için yanında değiliz Taeyong, biz seni ailemiz olarak görüyorduk.
Ama senin için sadece  sex oyuncaklarından ibaret olduğumuzu unutmuşum."

Artan ayak sesleri kapıya yönelince görünmemek için hemen yandaki odaya girdim.

Fakat küçük bir sorun vardı.

Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmam gibi...

Jaehyun'a yakalanmayayım diye bakmadan girdiğim bu oda Yuta'nın odasıydı ve kendisi şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.

"Hayırdır Çinli, bir şey mi oldu?"

Haklıydı, bir şey olmadan ben Yuta'nın odasına hayatta gitmezdim. Nitekim bu aşağılık çeteye ilk geldiğim hafta köşke gelmeden önce kaldığımız evde Yuta ile aynı odayı paylaşmak zorunda kalmıştım ve bana yaptığı onca şeyden sonra kapısının önünden bile geçmemeliydim.

Fakat benim şansımın ne zaman iyi gittiği görülmüş ki?

Köşe bucak kaçtığım odaya kendi ayaklarım ile girmiştim.

"Ee, şey ben sana düzgün bir şekilde teşekkür etmem gerektiğini düşündüm de onun için rahatsız etmiştim."

Elindeki şişeyi bırakarak yanıma geldi, ve o geldikçe ben de geriledim. Ta ki sırtım duvarla buluşana kadar.