36-/ "Mad life."

174 22 134
                                    


Birkaç hafta önce bu yatakta hayatımda en çok değer verdiğim üç insanla uyuyordum.

Yuta, ev güvendiğim, sırdaşım, çocukluğum ve beni her zaman anlayan tek kişi.

Jaehyun, sarışınım, en değerlim, huzurlu hissettiğim, kollarındayken zamanın durmasını istediğim kişi.

Ve Sicheng.

Ben ona Winwin dedim. Yuta Çinli.
Güzelim, küçük bebeğim.

Şimdi yalnızım. Hem de öyle yalnızım ki.
Kimsem yok. Eskiden olduğu gibi.
Artık sahip olduklarımın da bir önemi yok.

Insanın bu hayatta hayalleri varsa sevdikleri içindir. Ben sevdiklerimi kendi ellerimle öldürdüm. Kendimi kimsesiz bıraktım. Tıpkı hak ettiğim gibi.
Tıpkı her şey başlamadan önce Jaemin  ile tek amacımızın kartondan evimizde hayatta kalmaya çalışırken olduğu gibi.

Jaemin haklıydı, o günlerde daha mutluyduk. Ben bile mutluydum. Sahip olduğum para, güç, insanlar, bu hayat.
Hiçbiri beni mutlu etmedi. Mutluluğu hep daha fazlası sandığım için her zaman daha fazlasını istedim.

Daha çok param olursa Jaemin'i daha mutlu edebileceğimi düşündüm. Daha güçlü olursam sevdiklerimi koruyabilirdim. Ya da Çinli 'nin buraya ilk geldiği gün olduğu gibi. Hayatıma daha fazla sevebileceğim insan koymaya çalıştım, bir nevi yaptığım kendimi zorla sevdirmekti.

Mutluluğu, fazlasında aradım ama bulamadım.

Şimdi yapayalnız bir şekilde yaptığım onca şeyi düşünürken suçluluk duygusu altında ezilmememin sebebi bu belkide.
Her şeyi batırdım, öyle dibe batırdım ki hem de düzeltme şansım bile kalmadı.

Winwin belki de şu an son nefesini veriyor, Yuta karanlık hücresinde hayatında  sevdiği tek insanı da elimden aldığım için beni öldürme planları yapıyor. Jaehyun, dönüştüğüm kişinin korkunçluğu karşısından benden nefret ediyor.

Artık ben bile kendimi tanımıyorum.

Her şeye son vermenin tek yol olduğunu düşünüyorum. Bunları başlatan en başında bendim. Kendi hayatıma son versem her şey son bulabilir mi?

Hayır.

Ayrıca ben korkak biriyim.

Cesaretim yok.

"Taeyong!"

Jaehyun, telaşlı bir şekilde odaya giriyor.

Beklediğim cevabı duymayı bekliyorum.
Buraya gelmesinin tek bir sebebi var.

"Öldü mü..?"

Boğazım düğümleniyor. Bu hissi hissetmeyeli o kadar uzun yıllar olmuş ki. Aslına bakarsanız her hangi bir duyguyu hissedeli de öyle.

"Taeyong! Acilen kan vermen lazım. Sadece senin kan grubun uyuşuyor Sicheng ile..."

Sicheng...

Ah, benim Çinli sevgilim...

Bu kadar kadar güçlü olduğunu hiçbir zaman fark etmemiştim.

"Jaehyun, bir anlamı yok artık.
Kurşun kalbine girdi, geri dönüşü yok."

Sol yanağıma Jaehyun'dan ilk ve son kez sert bir tokat indi. Yüzüm hafifçe yana düştü. Jaehyun'u elleri yakalarımda buluştu.

"Ona bir hayat borçlusun Taeyong! Ona kocaman mutlu olacağı bir hayat borçlusun... Buraya geldiğinde masum bir çocuktu, onu getirdiğin hale bak..."

Sen de öyleydin sevgilim.

Hepimiz öyle değil miydik?

Efendi ile ilk tanıştığım o günden önce ben bile öyleydim...

mad life « nct ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin