*9 Ay Sonra*
Sancılarımın ve ağrılarımın bitmek bilmediği bir güne daha uyanmıştım. Çok yakın bir zaman sonra doğumum gerçekleşecekti. Ağrılarımla baş ederek yatağımdan kalkmaya çalıştım lakin bir türlü başarılı olamadım. Elif hatunu ve Hafsa hatuna seslendim lakin kimse sesimi duymuyordu. Dairede olmadıklarını düşünerek kapıda duran hatunlara seslendim onlardanda cevap gelmedi. Yatakta oturduğum sırada Gevherhan ağlamaya başladı. Elif yada Hafsa en son sultanıma onlardan biri bakmış olacak ki beşiği bana uzaktı. Ağlaması şiddetlenmişti. Zar zorda olsa yanına gittim. Beşiğinden almaya çalıştığım sırada sancılarım arttmıştı ve olduğum yere oturarak ağrımın bir az olsada hafiflemesini bekledim lakin daha da şiddetlendi. Bir kaç defa daha seslendim hatunlara lakin kimse yoktu. Ayağa kalktım ve Gevherhanı kucağıma aldım. Kapıya doğru güç bela ilerledim. Kapıyı açtım ve sesimin çıktığı kadar bağırmaya yardım istemeye çalıştım. İmdadıma yetişen Nazlı kalfa oldu.
"Mahpeyker hatun ne oldu sana, ağalar yardım edin dairesine yerleştirin hatunu."
Nazlı kalfa Gevherhanı kucağına almıştı. Ağalar sayesinde yatağıma yatırıldım. O sıra Elif ve Hafsa da gelmişlerdi. Elif benimle ilgilendi. Hafsa ise Gevherhan ile, Nazlı kalfa da ebe kadına haber vermeye gitmişti.
Doğum başlamıştı. Haremde sesimi duymayan kimse kalmamıştır. Nazlı kalfa doğumun başladığına dair Hünkarımıza ve Valide sultanımıza haber vermeye gitmişti. Aradan dakikalar belkide saatler geçmişti. Sonunda doğumum bitmişti. Ebe kadının kucağında evladımı gördüm.
"Erkek mi? Bir şey söylesenize erkek mi? " Diye bağırdım. Nazlı kalfa gülümseyerek yanıma geldi.
"Şükürler olsun hatun erkek. Bir şehzaden oldu."
Allah'a dualar ederek şükürler ederek ağlamaya başladım. Ebe kadın şehzademi temizledikten sonra kucağıma verdi.
"Şehzadem, Rabbime şükürler olsun. Seni bana verdi ya."
Daireye Valide Sultanımız ve Dilruba Sultan girdi.
"Müjdeli haber var mı Nazlı kalfa?"
Nazlı kalfanın konuşmasına izin vermedim ve ondan önce söze girdim.
"Evet Valide Sultanım. Bir şehzadem oldu." dedim ve yanıma geldi. Şehzademi kucağına aldı. Tam o sırada Hünkarımız daireye girdi. Yanıma geldi ve alnımdan öptü. Valide sultanımızın yanına geçti ve şehzademi kucağına aldı. Uzunca bir süre evladımızın yüzüne baktı ve sevinçle gülmeye başladı.
Zira kucağında taşıdığı evladı onun için özeldi. Padişah olduktan sonra dünyaya gelen ilk şehzadesi ve de sevdiği kadından olan bir oğluydu. Kendisini vefat eden babasına kanıtlamak için, tahta aday olarak gösterilmesi için kucağına aldığı bir şehzade değildi. Onun için özel kılınmıştı bir kere.
"Maşallah. Rabbime binlerce kez şükürler olsun. Bana tekrardan bir şehzade sevincini yaşattı ya."
Şehzademin alnından öptü ve "Dilruba şehzadem Mustafa mı getirin. İsim töreninde oda burda bulunsun. "
Dilruba daireden çıktı. Şehzademi kucağıma verdi tekrardan ve Gevherhanımın yanına gitti. Onu kucağına aldı ve yanağından öptü.
Dilruba Sultan şehzade Mustafa ve Hümaşah Sultan ile birlikte daireme gelmişti. Hünkarımız şehzademi tekrardan kucağına aldı.
"Şehzademin adını atam Fatih Sultan Mehmet'in adını vermek isterim. İnşallah onun gibi yiğit ve cengaver biri olur."
Validemiz ve ben başta olmak üzere dairede olan herkes Amin demişti. Dilruba Sultan hariç. Hünkarımız şehzademin kulağına ezanı okudu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İktidar Oyunları
Historical FictionOsmanlı Sarayına köle olarak satılan bir cariyenin Hünkarını ve Şehzadelerini koruma çabaları... Bu aşkın, iktidarın, korkunun, acının hikayasi. Osmanlı'nın en güçlü Sultan'ının hayat macerası. Kimseye boyun eğmeden ve evlatları uğruna her yolu den...