Osmanlı Sarayına köle olarak satılan bir cariyenin Hünkarını ve Şehzadelerini koruma çabaları...
Bu aşkın, iktidarın, korkunun, acının hikayasi. Osmanlı'nın en güçlü Sultan'ının hayat macerası. Kimseye boyun eğmeden ve evlatları uğruna her yolu den...
Yaşanan son hadiselerin üstünden tam üç ay geçmişti. Sofia hatun o gün kendini zehirlemiş ve ölümüne sebep olmuştu. Mehmet'im iyileşmiş ve yanımdaydı. Ben hamileliğimin dördüncü ayına girmiştim. Hünkarımız Sofia hatunun dediklerinden ve okuduğu mektup üzerine Dilruba Sultanı eski saraya sürmüş, benimle aylardır konuşmuyor ve yüzüme dahi bakmıyordu. Dilrubayla adeta düşman kesildik birbirimize. Zira kendini korumak için Sofia hatunu doldurmuş ve evladımın üstüne salmıştı. İkimizde bir savaşın içindeydik.
Bugün yaşanan olaylardan dolayı ve Dilruba Sultan'ın tekrardan saraya dönmesi üzerine Valide Sultanımız tarafından haremde bir eğlence tertip edildi. Bende dairemde hazırlanmış Mehmet'i uyutuyordum. Uyuduğundan emin olunca Gevherhanın elinden tutmuş ve birlikte hareme inmiştik. Hareme girince herkes ayağa kalkıp huzurda durdu. Bana ayrılan sedire geçip oturdum. Gevherhan ise yanımda duran minderde oturmuştu. Nazlı kalfa yanıma gelip bir eksik var mı diye sormuştu. O sırada Valide Sultanımız hareme girmişti. Arkasında ise Hümaşah Sultan ve Dilruba Sultan vardı. Herkes ayağa kalkıp huzurda durdu. Yanımıza gelip yerlerine oturdular. Dilruba Sultan bana öfke ile bakmış ve önüne dönmüştü. Eğlence devam ediyordu. Bir yanda şerbetler, tatlılar,yemekler dağıtılıyor bir yanda da hatunlar raks ediyordu. Valide sultanımız bana doğru döndü ve konuşmaya başladı.
"Mahpeyker, Mehmet nasıl iyidir inşallah?"
"Merak etmeyin Validem, Allaha şükürler olsun ki şehzadem çok iyi maşallah."
Dilruba Sultan bana döndü ve
"Dikkat et Mahpeyker, Allah muhafaza yaptıkların yüzünden evlatlarının başına bir iş gelmesinde."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Birileri kendini kurtarmak pahasına beni suçlamazsa evlatlarıma hiç bir şey olmaz. Sen meraklanma."
Dilruba Sultan tam konuşucakken Valide Sultanımız araya girmişti.
"Siz benim burda olduğumu unuttunuz galiba. Ben kimin ne yaptığının gayet farkındayım. Şimdi ikinizde susun."
Dilruba da bende birbirimize bakmış sonrada önlerimize dönmüştük. Eğlence uzun sürmüştü. Geç vakitlerde dairelerimize döndük.
"Validem."
"Söyle Gevherhanım."
"Bugün sizinle birlikte uyuyabilir miyim."
"Olur benim güzel Sultanım. Gel hadi."
O gece Gevherhan ile birlikte uyumuştuk. Sarılmış ve kokusunu içime çekmiştim. Alnından öptüm. Oda bana sıkıca sarıldı.
Sabah uyanmış ve evlatlarımla birlikte kahvaltı yapıyordum. Mehmet konuşmayı az da olsa çözmüştü. Bana döndü ve,
"Anne, babama gidelim."
Saçlarını geriye doğru çekmiştim.
"Olmaz, Mahmedim. Hünkar baban meşguldür şimdi. Başka bir zaman olur mu şehzadem."
