Osmanlı Sarayına köle olarak satılan bir cariyenin Hünkarını ve Şehzadelerini koruma çabaları...
Bu aşkın, iktidarın, korkunun, acının hikayasi. Osmanlı'nın en güçlü Sultan'ının hayat macerası. Kimseye boyun eğmeden ve evlatları uğruna her yolu den...
Bu da diğer bölümümüz yavaş yavaş bölümler daha heyecanlı olmaya başlıyor. Keyifli okumalar🙂
Dairem de evlatlarım ile birlikte Mehmet'i bekliyorduk. Bir anda kapılar açıldı ve içeriye Mehmet girdi. Yanıma geldi ve elimi öptü.
"Hayırlı sabahlar Validem."
"Sana da aslanım, yolun açık olsun. Tüm yeniçerilere göster kendini. Yeniçeri ocağı senin adını haykırsın. Hünkar baban seni bekler."
"Her şey istediğiniz gibi olucak, Validem." Başını eğdi ve daireden çıktı. Koltuğuma oturdum, evlatlarım ile keyifli bir yemek yedim.
*Has Oda*
Şehzade Mustafa ve veziriazam Mahmut efendi, has odanın önünde şehzade Mehmet'i bekliyordu. Şehzade Mehmet yanlarına gidince veziriazam huzurda durdu. Hünkarın da müsadesiyle saraydan ayrıldılar. Kısa süren yolculuğun sonunda yeniçeri ocağına giriş yaptılar. Desturla birlikte yeniçerilerin önünde durdular. Herkes huzurda durdu. Yeniçeriler sıraya girmiş talim emri için şehzade Mustafa'nın emrini bekliyorlardı. Şehzade Mustafa ise köşede veziriazam ile birlikte yapması gerekenler hakkında konuşuyordu. Şehzade Mehmet uzakta durup onları izliyordu. İstemeden kendi arasında konuşan bölüğün laflarını duydu.
"Şu gelen de kim? Tanıyor musunuz?"
"Hayır lakin şehzade Mustafa hazretlerinin has adamı heralde."
"Baksanıza tıpkı bir bey gibi giyinip gelmiş."
Şehzade Mehmet konuşulanları duymuş ve ağalara dönmüştü. Konuşmaya şahit olan bölük ağası ise onları susturmuştu.
"Hakkında atıp tuttuğunuz kişi, Mahpeyker Sultan'ımızın büyük oğlu şehzade Mehmet hazretleridir." Bölük ağası bağırarak söylediği sözleri şehzade Mustafa da işitmişti.
Bütün ağalar bir anda huzurda durmuş ve kılıçlarını göğe çekip şehzadenin adını haykırdılar.
"Şehzade Mehmet çok yaşa, kılıcın değsin arşa. Şehzade Mehmet çok yaşa, kılıcın değsin arşa. Şehzade Mehmet çok yaşa, kılıcın değsin arşa."
Şehzade Mehmet bir an neler olduğunu anlayamamış lakin bu yaptıkları hoşuna gitmişti. Hafifçe gülerek susmaları için elini havaya kaldırdı. Ağalar aldıkları emirle kılıçlarını miğferlerine geri taktılar.
Şehzade Mustafa olanlardan rahatsız olmuş ve buna bir son vermek için hepsini talime dizmişti. Yeniçeriler meydanda talim ederken yukarıda şehzadeler onları izliyordu. Veziriazam yanlarına gitti.
"Şehzade Mehmet hazretleri, yeniçeriler neden böyle bir şey yaptılar anlamadım. Lakin yaptıkları edebsizliktir. Veliaht şehzademiz dururken sizin adınızı haykırmaları hiç hoş olmadı."
Şehzade Mustafa kin ve hasetle kardeşine baktı.
"Belki de yeniçeriler veliahtını çoktan seçmiştir bile."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
