43. Bölüm

56 1 0
                                    

Yeni bölüm geldi. Keyifli okumalar 🌸✋🏻


****

Eski saraya vardım. Daireme girdim ve hızlıca koltuğa oturdum. Sinirden elim ayağım titriyordu. Nazlı ve Gül ağa halimi anlamış ve daireye girerek bana destek olmaya çalışıyorlardı.

"Sultanım, üzmeyin kendinizi. Şehzademiz daha küçük ne diyeceğini bilmiyor."

Gözümdeki yaşı elimin tersiyle silmiş ve Nazlı kalfa'ya bakmıştım.

"Ben onlar için ne yapmadım ki Nazlı, canımdan vazgeçtim ben. Herşeyimi, hayatımı onlara adadım. Murat'ın, oğlumun bana reva gördüğü şu kelimelere bak Allahaşkına."

"Şehzademiz elbette hatasını anlayacak ve sizden özür diliyecek Sultanım, aklınız kalmasın."

Sakinleşmeye çalışırken daireme Gevherhan girdi. Huzurda durdu ve yanıma oturdu.

"Validem, aslında daha evvel gelicektim lakin fırsat bulamadım, kusura bakmayın."

"İyi ki geldin kızım. Benim de sana diyeceklerim vardı."

"Kötü bir şey yoktur inşallah Validem?"

Gevherhan'a baktım. Gül ağa ve Nazlı kalfa da ayakta durmuş bizi izliyordu. Gevherhan'a baktım ve onu izledim. Bir şey demeyeceğimi anlayınca konuşmaya başlamıştı.

"Bugün saraya gidicektim, Hünkar abimin şehzadesini görmeye lakin şehzadenin vefat ettiğini duydum. Dilruba Sultan ve ablam bunu sizin yaptığınızı söylüyorlar... Bana doğruyu söyleyin, siz mi yaptınız?"

"Senden saklamıycam, emri ben verdim. Şehzadelerim için yaptım."

Gevherhan üzülmüş ve yere bakmıştı. Ben sustuktan sonra bana baktı ve söze girdi.

"Şimdi sizin onlardan ne farkınız kaldı Validem. Onlar gibi oldunuz. Hıncınızı masum bir şehzadeden alacak kadar benzediniz hemde."

"Beni buna mecbur bırakanlar düşünsün. Benim evlatlarımda masumdu. Lakin kimse onlara acımadı. Benden şimdi onlara üzülmemi mi bekliyorsun? Eğer ben bir şey yapmasaydım onlar benim evlatlarıma kıyıcaktı."

Sinirden ayağa kalkmış ve cama doğru ilerlemiştim. Nazlı kalfa ve Gül ağa daireden çıkıcaklardı ki onlara doğru seslendim.

"Bir yere kımıldamayın. Oturup konuşucaz. Her şeye yarın akşam bir son vericez. Ne olursa olsun, yarın Sultan Mustafa'nın hükmü biticek."

*Topkapı Sarayı*

Valide Dilruba Sultan hünkar oğlunun yanına oturmuş ve onu teselli ediyordu. Sultan Mustafa ise büyük bir üzüntüyle başını eğmiş ve olanları düşünüyordu.

"Belki de rabbim beni cezalandırıyor Validem. Kardeşimin canına karşılık benim evladım. Öyle bir günah işledim ki bedelini masum şehzadem ödedi."

"Sakın aslanım, sakın öyle şeyler düşünme. Olacağı varmış olmuş. Kadere kimse söz geçiremez. Hem senin daha nice şehzadelerin, evlatların olur. Deme öyle."

Sultan Mustafa ağlayarak Validesinin göğsüne sarıldı.

"Dik dur oğlum. Sen bir padişahsın. Kendinde önce devleti düşünmelisin. Bu aralar devlet işlerini çok aksattın. Allah'ın izniyle yarın ayağa kalkıp dimdik bir şekilde divanına girip, hala devletin başında olduğunu paşalarına vede beylerine göstericeksin."

*Eski Saray*

Dairemde oturmuş Gül ağa, Nazlı kalfa ve Gevherhan ile konuşuyorduk.

"Gül ağa, Rüstem paşa ahaliyi ayağa kaldırmayı başarmış. Yeniçeriler de ayaklanmış. Bir emrimle isyana başlarlar. Sen şimdi yeniçeri ocağına git. Bir kolaçan et. Bakalım ne durumdalar."

İktidar Oyunları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin