Osmanlı Sarayına köle olarak satılan bir cariyenin Hünkarını ve Şehzadelerini koruma çabaları...
Bu aşkın, iktidarın, korkunun, acının hikayasi. Osmanlı'nın en güçlü Sultan'ının hayat macerası. Kimseye boyun eğmeden ve evlatları uğruna her yolu den...
Hareme gitmek için hazırlanıyordum. Elif hatun elbiselerimi getirene kadar bende aynanın karşısında saçlarımla oynuyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elif hatundan kıyafetlerimi alıp giymiştim. Hareme gitmek için hazırdım. Hafsa hatun evlatlarımla ilgilenirken ben ve Elif hatun da hareme inmiştik. Hareme uğramadan önce Validemizin dairesine gittim. Huzurunda durdum ve mindere oturdum. Validemizle uzun uzun sohbet ettikten sonra torunlarıyla vakit geçirmek istedi. Elif hatun evlatlarımı getirmeye gitti. Akşama kadar Validemiz ile sohbet edip yemek yedik. Hareme bugün uğrayamadığımdan dolayı yarın gidicektim. Şehzademin uykusu geldiği için Validemizden izin istemiş ve daireden çıkmıştım. Haremin önünde durdum. Hafsa hatundan ve yanımda duran nedimelerden evlatlarımı daireye götürmelerini emrettim. Elif hatun yanımda kalmıştı. Haremin kapısına doğru yaklaştım. Köşede Sofia hatunu gördüm. Etrafında cariyeler dolaşmış ve onu hazırlıyorlardı. Yeni kıyafet giymiş ve yeni takılar takmıştı. Elif hatuna dönerek,
"Git bir şeyler öğren ne için hazırlanıyor bu hatun?"
Elif hatun yanımdan ayrıldı ve hareme girdi. Bende köşede onları izliyordum. Sofia hatun neşeli neşeli Elif hatuna bir şeyler diyordu. Elif hatun yanıma geldi.
"Sultanım nasıl söylerim bilmiyorum?"
"Ne olmuş Elif söylesene?"
"Sofia hatun bu gece halvete giricekmiş o yüzden hazırlanıyormuş."
Sofia hatuna sinirli bir şekilde bakış attım ve haremden ayrıldım. Hızlı bir şekilde has odanın yolunu tuttum.
"Sultanım ne yapıyorsunuz? Bu yaptığınız çok yanlış."
"Elif sen daireme dön ve evlatlarımla ilgilen. Bu gece o hatun halvete falan girmiycek."
Elif hatun eğildi ve yanımdan ayrıldı. Ağalar kapıyı açtı ve ben has odaya girdim. Beyazıt beni görünce şaşırdı. Zira bu gece başka bir hatunu bekliyordu.
"Mahpeyker nasıl destursuz daireme girersin."
"Sen nasıl olur da benden başka bir hatunu yatağına alırsın Beyazıt."
"Ne saçmalıyorsun sen."
Yanına yaklaştım ve
"Bana bir söz verdin. Benden başka hatun olmıycaktı. Sana sözünü hatırlatmaya geldim." dedim ve dudağından öpmeye başladım. Karşı koyamadı ve oda karşılık vermeye başladı.
Gül ağa arkasında Sofia hatun ile has odanın kapısının önünde durdu. Kapıda duran ağalardan biri konuşmaya başladı.
"Boşuna beklemeyin Gül ağam, Hünkarımız Mahpeyker Sultanımız ile birlikteler."
Sofia hatun yüzünü asmış ve hareme geri dönmek zorunda kalmıştı. Haremde ki cariyeler onun bu haline gülmüş ve alay etmişlerdi.
Sabah uyandım ve yatakta doğruldum. Beyazıt yatakta yoktu. Etrafı aramaya başladım lakin hiç bir yerde bulamadım. Belli ki bana sinirlenmiş ve erkenden çıkmıştı. Bende hazırlanıp daireme geri döndüm. Dairemde olan balkona çıktım. Dün gece yaptığım saçmalıkları düşünmeye başladım.
