Osmanlı Sarayına köle olarak satılan bir cariyenin Hünkarını ve Şehzadelerini koruma çabaları...
Bu aşkın, iktidarın, korkunun, acının hikayasi. Osmanlı'nın en güçlü Sultan'ının hayat macerası. Kimseye boyun eğmeden ve evlatları uğruna her yolu den...
Bölümler geliyor, beklemede kalın. Artık her şey daha heyecanlı olmaya başladı. Sonucunu merak ediyorum. İyi okumalar. Oylarınızı ve bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum.🌸
Sabah dairemde sultanlarım ile birlikte oturmuştuk. Nazlı kalfa daireye girdi. Huzurda durdu. Tereddütle bana bakınca özel bir mesele olduğunu anlamıştım.
"Gevherhan'ım hadi sen kardeşlerinle dairenize geçin."
"Sultanım, Rüstem paşa gelmiş. Bahçede sizi bekliyor."
Üstüme kalın bir şey almış ve Nazlı kalfa ile birlikte bahçeye inmiştik. Ona doğru yaklaştığımızda şalımla yüzümün bir kısmını örtmüş ve ilerlemiştim. Rüstem paşa beni gördüğünde huzurda durmuştu.
"Rüstem paşa, hayırdır inşallah. Önemli bir mesele yoktur umarım?"
"Her şey istediğiniz gibi oldu Sultanım. Bu sabah Mahmut paşa divan kurdu. Şehzadelerimizin akıbeti için...Karar sonucunda şehzade Mehmet'in veliyaht şehzade olarak hakettiği makamda olucağı ve de bir daireye kapatılmayacağı buyruldu."
İçim bir nebze olsada rahatlamıştı. Lakin aklım diğer şehzadelerimdeydi.
"Diğer şehzadelerim için ne karar alındı?"
"Onu bilmiyorum Sultanım. İsterseniz saraya gidip kendiniz öğrenebilirsiniz. Zira bundan böyle her Cuma namazlığından sonra evlatlarınızı görme hakkına sahip olacaksınız."
Rüstem paşa tekrardan huzurda durmuş ve bahçeden uzaklaşmıştı. Hızla daireme girmiş ve hazırlanmıştım. Elif sultanlarımı da hazırlayınca faytona doğru ilerliyorduk. Bir dairenin önünde durdum.
"Elif, sen sultanlarım ile faytona ilerle ben geliyorum."
Elif huzurda durmuş ve sultanlarım ile gözden kaybolmuştu. Nurbahar'ın dairesinin önünde durdum. Kapıya bir keç defa vurdum ve içeriye girdim.
"Mahpeyker, nereye gidiyorsun? Neden hazırlandın böyle?"
"Saraya, evlatlarımı görmeye gidiyorum. Sen de gel istedim."
Nurbahar gülerek yanıma geldi ve bana sarıldı. Buna şaşırmış olsamda bir tepki vermedim. Geri çekildi ve bana döndü.
"Çok sağol Mahpeyker, çok teşekkür ederim."
*Topkapı Sarayı*
Ağalar eşliğinde ben ve sultanlarım başka bir daireye Nurbahar ise karşımızdaki dairenin önünde durdu. Kapılar açıldı. Ağalardan biri elini içeriye doğru uzattı. Yavaş adımlarla daireye ilk ben girdim. Şehzadelerim Murat ve Süleyman koltuğun önünde ayakta bekliyorlardı. Beni gördüklerin de sevinerek bana baktılar. Onlar geriye çekildiği zaman Selim ve Metehan beni görür görmez bana doğru koşmuştu. Yere dizlerimin üstüne çöktüm ve sıkı sıkı sarılıp ikisini de teker teker öpüp, kokularını içime çektim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
