40. Bölüm

51 2 0
                                    

Ortalık alevlenmeye başlıyor. Çok daha acı dolu ve de en güzel bölümler bizi bekliyor. Galiba Mahpeykerin sessizliğini koruduğu son bölüm olabilir. Heyecanla okuyacağınız bölümler çok yakında. Keyifli okumalar. Beğendiğiniz kısımları yorumlarda belirtirseniz sevinirim. Sizinde düşüncelerinizi merak ediyorum. 🌸
Oylarınızı bekliyorum.✋🏻









*Topkapı Sarayı-Valide Sultan Dairesi*

Dilruba Sultan diaresine gelmeden evvel altınyolda karşılaştığı veziriazam Mahmut paşa ile bu hadiseyi konuşmuş ve bir plan kurmuşlardı. Dairesinde oturmuş olanları düşünürken içeriye Narin kalfa ve Kiraz ağa girmişti. Huzurda durdular ve Valide sultanlarından gelecek olan emiri beklediler. Dilruba Sultan, Kiraz ağaya döndü.

"Kiraz ağa, sen sipahi ocağına git. Üçüncü bölük başı Hasan ağayı çarşıda bulunan Mahmut efendi dergahının arkasında ki yıkık binanın orada onu beklediğimi ve de mühim haberlerim olduğunu söyle."

"Emredersiniz Sultanım." Kiraz ağa huzurda durmuş ve daireden çıkmıştı. Narin hatun olanlara bir anlam çıkaramamış ve tereddütle sultanına dönmüştü.

"Valide Sultan'ım, kötü bir hadise mi gerçekleşti? Sizi biraz asabi gördüm."

"Mahpeyker haddini aştı. Ben bunca yıldır oğlum için elimden ne geliyorsa onu yaptım Narin. Şimdi de ne yapmam gerekirse onu yapıcam. Tahtı ona ve oğullarına yar etmiycem."

Dilruba Sultan hazırlanmış ve yola koyulmuştu. Hasan Ağa tamda dediği yerde onu bekliyordu. Yanına vardığında Hasan Ağa huzurda durmuştu. Dilruba Sultan tüm ihtişamıyla ağanın karşısında durdu.

"Hasan Ağa bana olan itimatına inanabilir miyim?"

"Bundan şüphe dahi duyuyorsanız eğer boynumu vurun Valide Sultan'ım."

"Güven öyle kolay kolay olmaz Hasan Ağa. Öncelikle sana vereceğim işi layığıyla yaparsan eğer seni en iyi paşalarımdan bile yaparım."

Hasan Ağa gülümsemiş ve Valide Dilruba Sultan'ın dediği her şeyi harfiyen yapacağına söz vermişti. Dilruba Sultan istediğini elde etmiş ve sarayına gitmek için onu bekleyen arabasına binmişti.

*Eski Saray*

Dairemde oturmuş evlatlarımın yokluğuna alışmaya çalışıyordum. Nazlı kalfa daireme girdi. Huzurda durdu.

"Sultanım, istediğiniz gibi sultanlarımızı saraya yerleştirdim. Bütün eksiklerini kontrol ettim. Elif hatun bundan böyle sultanlarımızın yanında kalıcak... Müsadeniz olursa bende sizin yanınızda kalıcam."

"Bunca vakittir benim yanımdasın. Elbette senin varlığın her daim işime yarıycaktır. Evlatlarımın yanında güvendiğim nedimelerim var. Sende burdasın. Gül ağadan işleri dışardan yürütür."

Nazlı kalfa huzurda durmuş ve daireden çıkmıştı.

*6 Ay Sonra*
*Topkapı Sarayı*

Melek hatun, nedimeleri ve Narin kalfa ile birlikte altın yoldan geçmiş ve has odaya girmişti. İçeriye girdiğinde huzurda durmuş ve Sultan Mustafa'nın yanına ilerlemişti. Birlikte divana oturmuş sohbet ediyorlardı.

"Nasılsın Melek? Keyfin, halin yerindedir inşaallah?"

"Sizin bana olan sevginizle her gün daha iyi oluyorum Hünkarım. Çok şükür ki evladımız da iyi. Çok az kaldı onu kucağımıza almamıza Hünkarım."

"Evladımı kucağıma almak için gün sayarım Melek. Sıhhatli doğar inşaallah. Hanedanımıza ve sarayımıza bereket, huzur getirsin."

"Amin hünkarım, amin."

İktidar Oyunları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin