*3 Yıl Sonra*
Hünkarımız olmadan geçirdiğimiz bir başka gün daha. Tam üç yaz, üç kış geçirmiştik. Evlatlarım büyümüştü. Gevherhan 9 yaşına, Mehmet ise 8 yaşına girmişti. İkizler 4 yaşına girmiş, Atike ise 3 yaşına girmek üzereydi. Bugün şehzadelerimin isteğiyle birlikte has bahçeye inmiştik. Gevherhan ve Atike benimle birlikte çardağa oturmuş, şehzadelerim ise kılıç talimi yapıyordu. Biraz sonra Dilruba Sultan yanında evlatlarıyla birlikte çardağa gelmişti. Şehzade Mustafa ve Hümaşah Sultan büyümüştü. Biri 13 biri ise 12 yaşındaydı. Şehzade Mustafa, şehzadelerimin yanına gitmiş ve onlarla birlikte kılıç talimi yapıyordu. Dilruba sedire oturmuş Hümaşah ise boş bulduğu bir mindere oturmuştu. Dilruba bana doğru dönmüş ve imalı bir şekilde konuşmaya başlamıştı.
"Hünkarımızın gelmesi yakındır. Zira Validemiz bir haftaya kadar burda olur dedi."
"Ne güzel, bayramımız yakındır."
"Hünkarımızın hala haberi yok öyle değil mi?"
"Neyden?"
"Bir kız doğurduğundan, zira bir şehzade daha vericem diye tutturmuştun."
"Dilruba, ben senin gibi evlat ayrımı yapmam. Evladın kızı erkeği olmaz. Evlat evlattır. Bilerek söylemedim. Zira kendisi gelip görsün istedim."
"Kesin öyledir Mahpeyker."
Biz konuşmayı bitirmiş ve şehzadelerimizi izlemeye koyulmuştuk. Nurbahar elinde tuttuğu şehzadesi ile birlikte yanımıza gelmişti. Şehzade Ahmet abilerinin yanına gitmiş kılıç oynuyordu. İkizler ve Ahmet bir köşede tahta kılıçla oynuyor, Mehmet ve Mustafa ise kendi aralarında talim yapıyordu. Mehmet boyu ve gücü gereğiyle Mustafa'yı yenemiyordu. Dilruba bunu görmüş olacak ki gururla bana döndü.
"Arada bir Mehmet'i Mustafa'mın yanına getirde bir şeyler öğrensin."
"Mehmet'imin kimseye ihtiyacı yok. Günü gelir devirir Mustafa'yı da."
Biz izlemeye devam ederken Süleyman yanıma geldi. Atikeyi Gevherhana verdim. Bende Süleymanla ilgilenmeye başladım.
"Şehzadem neden geldin. Ne oldu?"
Süleyman utanmış ve kimse duymasın diye sessiz sessiz konuşmaya başlamıştı.
"Anne, Murat Ahmetle oynuyor. Beni aralarına almıyorlar."
Nurbahar bunu duymuş olacakki bana doğru döndü. Bakıp, şehzadesini izlemeye devam etti.
"Bir şey olmaz oğlum. Hadi sende katıl aralarına." Süleyman inat etmiş ve minderlerden birine oturmuştu. Murat bunu görmüş ve yanımıza gelmişti.
"Süleyman neden gelmiyorsun?"
Süleyman cevap vermemişti. Bu seferde Ahmet yanlarına gelmiş ve o konuşmaya başlamıştı.
"Süleyman, sende gel bizimle oyna."
"Ahmet, şehzadem terliyceksin biz seninle dairemize dönelim."
"Olmaz anne Muratla oynuyoruz biz."
"Bende oynamıycam Ahmet, Süleyman oynamıyor."
Murat Süleyman'ın yanına oturmuş ve Elif hatunun uzatmış olduğu suyu içmişti. Ahmette validesinin elinden tutmuş ve daireye geri dönmüştü. Bende daireme geri dönmüştüm. İkizlerim yorulmuş ve uyumak istemişlerdi. Atikeyi de Hafsa uyutuyordu. Gevherhan ve Mehmet ise bir köşede ders çalışıyordu. Bende koltukta kahvemi yudumluyordum.
*3 Gün Sonra*
Hünkarımız bugün öğlen vakitlerinde gelmiş olacaktı. Ben ve evlatlarımda hazırlanmış Valide sultanın dairesine gidiyorduk. Haremin önünden geçerken hatunlar huzurda durmuş ve evlatlarıma bakmışlardı. Daireye girdiğimizde validemizin elini öptüm ve yerime geçtim. Sırasıyla önde Valide sultanımız, şehzade Mustafa, Dilruba ve hümaşah duruyordu. Sonra Mehmet, Hümaşahın yanına geçmiş arkasına ise ikizlerim geçmişti. Gevherhan ikizlerin arkasına en sonda ben ve kucağımda Atike vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İktidar Oyunları
Historical FictionOsmanlı Sarayına köle olarak satılan bir cariyenin Hünkarını ve Şehzadelerini koruma çabaları... Bu aşkın, iktidarın, korkunun, acının hikayasi. Osmanlı'nın en güçlü Sultan'ının hayat macerası. Kimseye boyun eğmeden ve evlatları uğruna her yolu den...