Osmanlı Sarayına köle olarak satılan bir cariyenin Hünkarını ve Şehzadelerini koruma çabaları...
Bu aşkın, iktidarın, korkunun, acının hikayasi. Osmanlı'nın en güçlü Sultan'ının hayat macerası. Kimseye boyun eğmeden ve evlatları uğruna her yolu den...
Sabah evlatlarım ile birlikte kahvaltı yaptıktan sonra hızla has odaya doğru ilerledim. İçeriye girdim ve huzurda durdum. Beyazıt'ın yatakta acılar içinde kıvrandığını gördüm. Yanına gittim.
"Beyazıt! Ne bu halin?... Ağalar! Derhal hekim başını çağırın."
Beyazıta bir bardak su içirmeye çalışıyordum lakin onu bile anında geri çevirdi. Hekim başı hızla has odaya girdi. Geri çekildim ve işini halletmesini sağladım. İlaçlarını içirmiş ve acıyı hissetmemesi için bir ilaç verip uyumasını sağladı. Yanıma geldi huzurda durdu. Elinde gösterdiği ilacı bana doğru uzattı.
"Sultanım , yaptığım çalışmalar sonucunda bu ilacın hünkarımıza iyi geleceğini düşünüyorum. Ben az evvel içirdim. Sizde sabah ve akşam olmak üzere her gün içirin. Allah'ın izniyle bir şeyi kalmaz Hünkarımızın."
"İnşaallah hekim başı inşallah."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hekim başı daireden çıktı. Nefes alamadığımı hissettim. Terasa doğru ilerledim. Göğe bakarak Rabbim'e dua ettim.
" Allah'ım onu bana, evlatlarımıza, devletine, halkına, bağışla. Beni onsuz bırakma. Bana kaldıramayacağım yükü bahşetme. Evladım gibi beni onunla sınama. Yalvarırım Allah'ım."
İçeriye girdim, yatağa doğru ilerledim. Beyazıta baktım. Üç günde bembeyaz olan yüzüne baktım, morarmış dudaklarına. Başımı omzuna yasladım. Hala yanımda olmasına şükrettim.
İçeriye destursuzca giren ağa ile yerimden kalktım.
Hızla, hiç bir şeyi umursamadan koşar adımlarla şifahaneye doğru ilerledim. Cihangir yatakta uzanmıştı, ağlamaktan helak olmuş çehresine baktım. Kucağıma aldım ve sıkı sıkı sarıldım.
"Sultanım, şehzademiz için elimizden geleni yapıyoruz lakin...!"
"Lakin ne? Lakin ne? Eğer evladımın başına bir şey gelirse bedelini canınızla ödersiniz."
Hekim başı korkmuş ve derhal ilaçları hazırlamaya başladı. Saatlerce oğlumun başında beklemiştim. Aynı hastalıktan bir evladımı daha kaybedemezdim. Aynı acıyı bir kez daha yaşayamazdım.
Hekimler her şeyi kontrol ettikten sonra bir ilaç vermiş ve bunu kullanması gerektiğini söylemişlerdi. İyi olduğundan emin olduktan sonra daireme geçtim. Hafsa Cihangiri uyutmak için içeriye götürdü.
Elif ve Gül ağa hemen yanıma gelip malumat verdiler. Elif evlatlarım hakkında, Gül ağa ise hünkarımız hakkında bilmem gerekenleri anlatmıştı.
"Haremi uzun zamandır boş bıraktım. Nazlı kalfa nerede onuda göremedim. Çağırın çabuk yanıma gelsin."
Gül ağa huzurda durmuş ve daireden çıkmıştı. Kısa bir sürede ikisi de daireye gelmişti. Nazlı kalfa yürümekte zorlanıyor ve acıyla inleyerek yanıma ilerledi.
