34. Bölüm

51 4 0
                                    

Bu bölüm en sevdiğim bölümler arasında. Çok güzel bir bölüm. Aile saadetini doruklarda yaşadığımız bir bölüm oldu. Umarım sizde seversiniz. Diğer bölüm ne kadar kötü olsada bununla biraz olsada rahatlatmak istedim. İyi okumalar. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyor olacağım...😘


*Has Oda*

Sultan Beyazıt ile halvete giren Katerina hatun, işi bittikten sonra hazırlanmış ve has odadan çıkmıştı. Ağalar uzun bir süre hünkarlarının verecekleri emri bekliyorlardı. Lakin uzun bir süre boyunca içeriden ses gelmedi. Ağalar kendi aralarında konuşmaya başladı.

"Hünkarımız, hala uyanmadılar heralde. Sen burda dur ben has odaya girip hünkarımıza bakıcam."

Ağalardan biri içeriye girdi. Sultan Beyazıt'ı yatağında uyurken gördü. İlk başta uzaktan seslendi. Lakin istediği cevabı alamadı. Yatağa bir kaç adım atarak durdu. Tekrardan seslendi. Korkarak yatağın ucuna doğru yaklaştı.

"Hünkarım, hünkarım."

Bir yandan sesleniyor, bir yandan hünkarı düreterek uyanmasını sağlıyordu. Nihayet Sultan Beyazıt ani bir tepkiyle yatakta doğruldu.

"Ne oluyor Bekir Ağa, ne bu telaşın?"

"Hünkarım, o kadar seslendim size, uyanmadığınızı farkedince korktum bir an. Sabah ezanı okunanı çok oldu Hünkarım."

"Tamam, çekilebilirsin." Ağa dışarıya çıkmıştı. Sultan Beyazıt elini yüzünü yıkadıktan sonra gusül almış ve namaza durmuştu. Sabah namazından sonra ilaçlarını içmeyi ihmal etmemiş ve divanı hümayuna geçmişti.

***

Hüzün ve keder ile daireme geldim. Sedire oturdum. Hiç bir şey hissetmiyordum. Bağırmak, kızmak, isyan etmek istemiyordum. Tek istediğim Hünkarımın kolları arasında olmak ona doyasıya bakmak istiyordum.

"Sultanım, iyi misiniz. Pek bir neşeyle çıkmıştınız oysa ki."

"Derhal bana hünkarımız ile halvete giren o hatunu bul ve önüme getir Elif."

Elif hatun başta şaşırmış sonra olayların ehemmiyetini anlayınca hızla hareme inmişti.

Elif hatun telaşla hareme girmiş ve göz gezdirmişti. Nazlı kalfa olanları görmüş ve Elif hatunun yanına gitmişti.

"Elif, bir sıkıntı yoktur inşallah?"

"Dün gece bir hatun halvete girmiş, sultanımız onu getirmemi istedi."

"Dün gece halvete giden olmadı, haberim olurdu benim."

"Bilmiyorum, bildiğim tek bir şey var. O da eğer o hatunu bulamazsak, cezasını sultanımız bize keser. Haberin ola."

Nazlı kalfa ve Elif hatun telaşla haremde hatunu aramaya başladılar.

*Dilruba Sultan Dairesi*

Narin hatun kimseye gözükmeden yanındaki Katerina hatun ile birlikte Dilruba Sultan'ın dairesine gelmişti. Huzurda durdular.

"Ne oldu hatun, hallettin mi?"

Hatun elbisesinden çıkardığı şişeyi Dilruba Sultan'ın eline bıraktı.

"İstediğiniz gibi Sultanım."

Dilruba Sultan ne yapacağını bilememiş ve yanlız kalmak istemişti.

***

Elif hatun gelmeyince daha fazla sabredememiş ve hareme inmiştim. Harem kapısının önüne geldiğimde Narin Hatunu ve yanında gezdirdiği hatunu gördüm.

İktidar Oyunları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin